1 Mayıs havasını solumak için bolca kapıştığım, karşı mahallenin güçlü kalemi Engin Arapoğlu’nu da yanıma alarak 1 Mayıs’a katıldım. İçindeki bir parça solcuyu; hadi onu da bulamadım, sosyal demokratı çıkarmak için uğraştıysam da başarılı olamadım. Kısmet bir sonraki yürüyüşe.

Yürüyüşün başlayacağı Salko Cami’ne ulaştığımız andan itibaren kalabalık sürekli artmaya başladı. Yol boyunca polisin yoğun önlemler aldığını gördük. Seçim güvenliği dolayısı ile olsun keskin nişancısından. çevik kuvvetine çok miktarda polis gerçekten fazla mesai yapmış.

Kortejin en büyük gücünü CHP çekti. Ardından HDP ve Haziran Hareketi geldi. KESK, SYKP ve EMEP de kortejde yerlerini alanlardı. En heyecanlandıran grup ise LGBTİ’nin küçük korteji idi. Sakarya gibi muhafazakar tandanslı bir ilde slogan atarak bu kortejde yürümek büyük yürek ister. 1 Mayıs’a apayrı bir renk kattılar. Kortejin Kent Meydanı’na yürüyüşe geçmesinin ardından sayı tahminlerimiz havalarda uçuşmaya başladı. 2000-2500 kişi civarında bir katılım olduğunu tahmin ediyorum.

Kent Meydanı’na gelindiğinde coşku en üst noktaya ulaştı. Alana giren kortejler birer birer anons edilirken, şarkılarla türkülerle karşılanan katılımcılar; bayraklarıyla ve renkleriyle bir renk cümbüşü oluşturuyordu. Beni en mutlu eden anonslardan biri de Saadet Partisi ve Anti-Kapitalist Müslümanlar’ın da alanda olduğunu duymak oldu.

Emeğin bayramında, dayanışma içinde bulunmak adına yürüyüş kortejlerinde yerine alan insanlar arasında en büyük eksiklik yeteri kadar işçinin olmayışıydı.

Örgütlenmenin olmadığı, sendikaların sarı sendika haline geldiği; madenlerde, asansörlerde, inşaatlarda ölüme terk edilmiş işçi nasıl yürüsün? Sınıf ayrımı yok, anlayan da yok anlatan da yok. Özgürlük yok, bilgi toplumu yok, sokakta bilinçli işçi bulmak deveye hendek atlatmaktan daha güç. Kitap okumayan Cumhurbaşkanı’nın (kendisi itiraf etmiştir) olduğu bir ülkede, 1 Mayıs’ın anlamını bilen işçi bulmak; uzayda Papua Yeni Gineli astronot aramaya benzer. Yine de alanlardaki işçi sayısının önümüzdeki senelerde artmasını diliyorum.

Saçmalamada sınır tanımıyor!

Adalat ve Kalkınma Partisi’nin 6. sıra milletvekili adayı, Recep Hacıeyüpoğlu, kendisine ait Twitter hesabından “AK Parti karşıtlığı sınır tanımıyor. Paralel, CHP, HDP hepsi bir araya geldi”, “İşte CHP ve HDP’nin iç içe geçtiğinin ispatı. Yer Sakarya!” demiş ve alandan fotoğraflar paylaşmış.

Şovenizmin bu kadarına da pes!

Düne kadar “HDP Türkiye Partisi olsun” diyen bir zihniyetin temsilcileri, Sakarya’da alanlarda olduğu için HDP’yi eleştiriyor. HDP; bu ülkenin legal siyasi partisidir. Siz İmralı’da, Dolmabahçe’de aynı masa etrafında pazarlık ederken AKP iyi, CHP ile 1 Mayıs’ta yer aldığı için CHP ve HDP kötü olacak öyle mi?

CHP’nin her hangi bir kaprise müdane etmeden; 1 Mayıs’ta kitle örgütleri ile beraber olmasını bu kadar da kıskanmasaydınız. Size de kimse gelmeyin demedi bildiğim kadarı ile. Keşke siz ve temsil ettiğiniz ideoloji de 1 Mayısları özgürce kutlayabilse ve kortejde yütüyebilseydi. Statükoyu savunur hale gelmenizi hayretler içerisinde izliyoruz.

34 ZH 3413

Öncelikle Allah seni ıslah etsin. Orada yürüyenlerin belki de onların da haklarını savunuyor olduğunu bilseler belki bu olay hiç yaşanmayabilrdi. Ya da yol üzerinde kurt işaretleri ile kalabalığı tahrik edenler de saçmaladıklarının farkına varabilirlerdi. Ama sen 34 ZH 3413; 1 Mayıs’ta yürüyen insanların üzerine araba sürmeyi deneyecek kadar manyak çıktın!

Sırf kendi hayat görüşünü paylaşmıyor ya da yılın bir günü 15 dakika arabanda bekliyorsun diye ortalığı ayağa kaldırdın ve insanları tahrik ettin. Seni ve o arabandaki arkadaşları emin ol ki, o kalabalığın sağduyusu kurtardı ve daha kötü olaylar yaşanmasının önüne geçti. Senin bu cesarete sahip olmanın altında, ülkemizdeki cezasızlık ve polisin size karşı sempatik bakışı geliyor, bunu da biliyoruz.

Şimdi oradaki görevli polis arkadaşlar 1-2 sorum var. İnsanları tehdit eden bu insancıklar için gerekli işlemi neden yapmadınız? Şikayetçi olunmasına rağmen neden gözaltına almadınız, yakalamadınız? Bu arkadaşları sakinleştirip, bir işlem yapmadığınız için ileride çıkabilecek olası provokasyon girişimlerine göz yummuş olmadınız mı?

Yani ey sevgili polis kardeşim, bu psikopatlar çoğalıyor, ürüyor ve ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlarsa, görevini yapmayan sen de bu herifler kadar suçlusun!

Twitter: altugbalcioglu