Metin IŞIKER yazdı..

AK Parti’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tabiriyle mental yorgunluk içinde olan belediye başkanlarıyla bir bir yollar ayrılıyor.  Sakarya’da bu zamana kadar başkanlarla ilgili bir gelişme yaşanmadı ancak yaşanmayacağı anlamına gelmiyor.

Başkanlarla ilgili hazırlanan bir karne var.

Sakarya AK Parti’nin kalesi. Bunu artık herkes kabul etmelidir.

En kötü dönemlerinde dahi AK Parti bu kentin en az yüzde 60 oyunu alır.

Dediğimiz konu da bence burada başlıyor. 

Sakarya için şöyle bir durum oluştu; Artık belediye başkanları arasında halka hizmet gayreti yok. Halka menfaat sağlama gayreti artık tarih oldu.

Öyle ki belediyeye ihtiyaç olmayan, kanunun gerektirdiği yol ve çöp hizmetleri konusunda bile sorunlar yaşanıyor.  

Belediye Başkanlarının oy kaygısı taşımayıp, aday olabilme kaygısı taşımaya başlamasıyla şehir maalesef kaybetmeye başladı.

Artık dertleri sadece Ankara beni aday yapar mı üzerine kurulu..

Sakarya bir çok kentten çok ama çok avantajlı olmasına rağmen potansiyellerinin değerlendirilememesi nedeniyle yerinde sayan bir şehir olma özelliğini taşıyor.

Bırakın vizyoner bir yöneticiyi, yol, çöp ve ulaşım gibi anayasal haklar konusunda sorun var.

 Bu ciddi sorunların ışığında halka kulak tıkayan başkanlar sadece sosyal medya mesajlarıyla, ikili ilişkilerle iş bitirmeye, gönül almaya çalışıyor.

Örneğin Kadir Topbaş. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden istifa etti, arkasından yapmadığını bırakmadılar. İstanbul gibi bir kentin belediye başkanından bahsediyoruz.  Topbaş görevdeyken dünyanın en iyi adamı, en zeki çalışkan adamı. Görevden istida ettiğinde ise ‘Gömün’ denilen bir isim oldu.

Mesela Libya'nın devrik, hatta dövülerek öldürülen lideri Kaddafi bir dönem yılın en seksi erkeği seçilmiş.  Yani gücü sever, insanoğlu her daim. Öküz ölünce de ortaklık biter.

Millet olarak makamları çok severiz biz.

Başkan, yönetici sıfatları olan kişilerle aramızın iyi olması mutlu eder bizim insanımızı.

Daha düşünülür olan, AK Parti yönetiminde olan bir çok şehrin gelişmişlik seviyelerinin altında kalan Sakarya’da AK Parti seçmenlerinin bunu sorgulamamasıdır.

Özetiyle; oy kaygısı taşımayan başkanların şehrin geleceğine yönelik milletin kaygılarını görmezden gelmeleri düşünülür bir durum.

Çöple, yolla, suyla tırtla vırtla, ziyaretlerle gündeme gelen başkanları görünce tansiyonumuz yükseliyor.

Sakarya’nın bir konumu var. Doğu Marmara’da yer alıyor, Karadeniz’e kapısı var. Gölü, nehri denizi, dağı taşı ovası var. Bu yatırımcıların da doğaseverlerinde başka şehirlerde yaşayan insanlarında yıllardır ilgisini çekmiştir. Özellikle yatırımcılar İstanbul’a yakın arazi rantı peşindeler.

Gölün, yaylanın getirdiği avantajla övünüyoruz. Yönetici olarak sen ne yaptın da yatırımcı geldi, turist geldi ben buna bakıyorum.

Göç alıyor muşuz! Araştırma net…Niteliksiz göç geliyor bu kente.

Bir çok ilçe de belediye başkanının  bu kentte tek çivi bile çakmadığını biliyor herkes.

Zaten kendiliğinden gelişen şeylerle övünmek artık para etmiyor.

Erdoğan’da bunu biliyor, anketlerde ve hizmet değerlendirmelerinde bunu çok iyi görüyor.

 ‘Başkan iyi adam’, ‘Başkan bizim adam’, ‘ Başkan bizi kırmıyor’, ‘Başkan hoş adam, dolu adam, dini bütün adam vs.vs.’ bilin ki bu sözler geleceğe, gelecek nesillere ihanettir.

Benim için en iyi adam, memlekete hizmet edendir.

Ben bakarım ne yapmış, ne etmiş, ne kazandırmış, hangi yatırımı almış, hangi bütçeye kentimi dahil etmiş, hangi gelişmişliği, sosyal kültürel dengeyi sağlamış.

Bu yüzden Sakarya’da da bir değişim olacaktır.

Ben en az 6-7 ilçede yeni dönemde değişim olacağına inanıyorum.

Kral öldü yaşasın yeni kral demektense yerel yönetimleri incelemeye almamız gerekiyor.

…devam edecek