Dayanışmanın, birlik ve beraberliğin en üst seviyelere çıktığı bir Ramazan ayını daha geride bırakarak bayram gününe ulaşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Ramazan Bayramınız mübarek olsun sevgili okurlarım.

Bayramlar akrabaların, eş-dostların birbirini hatırladıkları, aradaki bağlarını tekrar sıkılaştırdıkları, hep beraber sevgi dolu anlar yaşadıkları özel günlerdir. Bayramlar sevinç ve bereket günleridir. Bayramlar sosyal farklılıkların azaltıldığı ortak değerlerin ön plâna çıktığı, dini ve milli birlik duygularının ise en üst seviyelere çıktığı günlerdir. Bayram namazları ve bayramlaşma sırasında yaşadığımız birlik ve beraberlik duygusunu başka hiçbir zaman bu kadar yoğunlaşmış bir şekilde yaşayamayız. Toplumun her kesiminden insanlar yanlarında çocukları-torunları ile birlikte en azından yılda iki kez Hakk’ın huzuruna çıkmanın ve milletiyle aynı duyguları paylaşmanın hazzını yaşarlar.

Bayramlar sadece dini duyguların değil beraber yaşama arzusunun da doruğa çıktığı anlardır. Merhum Yahyâ Kemal’in Süleymaniye’de Bayram sabahı şiirinde belirttiği “kendi gökkubbemiz altında bu bayram saati’ni” hepimiz Orhan Cami’de, Tozlu Cami’inde, Yeni Cami’de, mahalle ve köy camilerimizde yaşarız. Bayram namazlarında Itrî’nin bestelediği, gök kubbelerin duyduğu en ulvî ve güzel nağmelerle tekbirler getirip ruhumuzu arındırırız. Namaz’dan sonra cemaatle beraber sıraya dizererek tüm sokak, mahalle ve köy bayramlaşarak kardeşlik duygusunun hazzını yaşarız.

Bayramlarda yaşadığımız bütün hüzünleri bir yana bırakıp neşe içerisinde çocuklarımızın, torunlarımızın, küçüklerimizin gelmesi tüm ailemizi sevince boğup evlerimize bereket getirir. Bayramlar o kadar mutlu günlerimizdir ki gelişi bütün bir yıl beklenir ve gidişindeki keder de ancak böyle bir ikinci geliş ümidiyle hafifler; tasa iken sevinç olur.

Son yollarda globalizm ve onun yansıması olan kültür erozyonu nedeniyle bayramlar eski havasından uzaklaşmakta ve bayramlar uzun tatil günlerine dönüşmektedir. Bir çoğumuz artık bayramları sahil kenarlarında tatil yaparak geçiriyoruz. Yoğun çalışma temposu ve aşırı yorgunlukları bahane ederek bayram günlerini şehirden, evimizden uzak dinlenme günleri gibi görüyoruz. Bayramların manevi ve milli havasını unutarak, yozlaştırıyoruz. Farkında olmanda da toplumumuzu bir arada tutan dini ve milli duygularımızı yok ediyoruz.

Sağlıklı bir toplum hayatı, birlik ve beraberliğimizin devamı için bayramlar günlerinin manevi havasını yaşatmalıyız. Eski günlerdeki gibi bayram günlerini önemsemeli, bayramın ruhuna uygun hareket etmeliyiz. Büyüklerimizi ziyaret ederek, yeni elbiseler giyerek, çocuklarımızı donatarak bayramı bayram gibi yaşamalıyız. Gezmeyi, dinlenmeyi, tatil yapmayı ise başka tarihlere-günlere bırakmalıyız.

Hayatınızın hep bayram tadında geçmesi dileğiyle. Ramazan bayramınız mübarek olsun...

Twitter: @huseyinozcelik