Çocuklara en çok yağmur yağdığında tekerleme söylemek yakışır. 38 yaşındaki annelerinin cansız bedenine çaresizce bakıp ağlamak değil!

* * *

“Yağmur yağar, Arap kızı camdan bakar…” diye ne güzel tekerlememiz vardı çocukken, hala söylenir mi bilmem. Ne zaman yağmur yağsa mahallenin bütün Çocukları toplanır hep bir ağızdan bunu söylerdik. Ne manasını ne de sebebini bilmezdik ama mutlaka söylerdik.

Şimdi yağmur yağarken canını kaybedenlerin haberlerini yapıyoruz, ne o eski tekerleme geliyor aklımıza ne de yağmurun oluşturduğu minik akıntılarda yarıştırdığımız odun parçaları…

Önceki gün yine yağmurlar yağdı. Yağmur dindikten sonra Serdivan Aşağıdereköy’deki çocuklar yine toplandılar ama bu kez tekerleme söylemek için değil! Arkadaşları Cansu ve Çiğdem’in 38 yaşında selde ölen anneleri Gülderen Altınbulak için gözyaşı döktüler…

* * *

6 Haziran 2014 tarihinde yani tam olarak 1 yıl önce yine bir sel felaketi yaşamış ve acı haber bu kez Geyve’den gelmişti. Geyve Koru Boğazı’ndaki tavuk çiftliğinde çalışırken sele kapılan Tamer Yaman’ın ölüm haberini almıştık.

* * *

Ne acıdır ki Sakarya’da 2 yılda iki vatandaşımızı sele kurban verdik! Görüyoruz ki artık her yağmur yağdığında aynı konu gündemin ortasına gelip oturuyor bir iki can almadan da gitmiyor!

İki yılda iki sel geliyor ve iki canı kaybediyoruz “kaderle, kısmetle” bunu anlatamayız. Bilimle ve gerçeklerle neler olup bittiğine bakmak zorundayız. Her sel geldiğinde birer ikişer vatandaşımızı toprağa vereceksek hiçbir yönetici koltuğunda rahat oturamaz, oturmamalı!

* * *

Serdivan’ın Aşağıdereköy Mahallesi’ndeki selde hayatını kaybedenin evi derenin dibinde! Yıllardır dere yataklarına ev yapılmaması ve yapılanların bir an önce yıkılması gerektiği söylendi. Ciddi yaptırımlardan bahsedildi ama sonuç yine değişmedi!

Elde var sıfır, musalla da var iki cenaze!

Başbakanlık bu konuda çok ciddi uyarı ve ikazlar yapıyor hem de sık sık. Yayınlanan genelgelerde “Dere yataklarına ev yapmayın” diyen başbakanlık emirlerini dinleyen var mı?

Bence yok! Hem de hiç yok…

Bugüne kadar dere yatarlarına yapılan evlerin yıkıldığına dair haber gördünüz mü? Ben hatırlamıyorum, hatırlayan varsa beri gelsin!

Belediyelerin, dere yataklarına yapılan evleri neden yıkmadıklarını bilen var mı? Bu konuda sıhhatli bir açıklama yapabilecek belediye başkanı var mı?

Evet size soruyorum sayın başkanlar “Dere yataklarındaki evleri neden yıkmıyorsunuz, daha binlerce insanın ölmesini mi bekliyorsunuz! İki yılda iki hayat sizin için yeterli değil mi, onları binleri mi selde kaybetmeliyiz?”

Samimi olarak sizlerden bir cevap beklentim yok. Sadece Başbakanlığın genelgesini uygulayın ve dere yataklarındaki evleri bir an önce yıkın…

* * *

Yaşanan sel felaketi ve sonuçlarıyla ilgili olarak dün SASKİ çarpıcı bir açıklama yaptı. SASKi açıklamasında özetle “Belediyeleri sel ve su baskını konusunda uyardık” diyor.

Peki SASKİ ilçe belediyelerini açık açık uyardıysa dere yatağındaki evler neden hala yıkılmadı? Böyle bir sorumluğu hangi yönetici gözü kapalı alabilir, insanın aklı almıyor!

Dere yataklarına yapılan evleri yıkma yetkisi kimde? Bu yetki kimdeyse neden hala yıkmıyor, mantıklı bir sebebi var mı? Önlem almak için, dere yataklarındaki evlerin boşaltılıp yıkılması için binlerce insanın ölmesi mi bekleniyor acaba?

[email protected] /www.twitter.com/gazetecibo