Bu sabah 10:30’da, MHP Sakarya İl Başkanlığının tertiplediği basın toplantısı için Serdivan’da bulunan Tuna Tan Tesislerine gittik. “Kalabalık bir gazeteci grubu da basın toplantısı için yerlerini almışlardı” demek isterdim ama, sebebini tam bilmemekle birlikte Sakarya Basınının neden bu toplantıya rağbet göstermediğini anlayamadım!

Oysa mensubu olmaktan “zaman zaman” mutluluk duyduğum Sakarya Basını “kahvaltılı” basın toplantılarını pek sever(!) tabiri caizse toplantıyı düzenleyenleri “bağrına basardı.” Ancak bu kez durum böyle olmadı. Benim saydığım 17-18 kadar gazeteci toplantıyı takip etti. Hepsi o kadar…

Deneyimli Gazeteci Cevdet Güngör ağabeyimi görünce ona yakın bir yerde mevzilenerek toplantıyı takip ettim.

MHP Sakarya İl Başkanı Levent Bülbül’ün “pek kısa” giriş konuşmasından sonra bir daha konuşmamasını da anlayamadım!

MHP Sakarya Milletvekili Prof. Dr. Münir Kutluata tabiri caizse “sazı eline aldı” ve konuşturmaya başladı!

Hoca’yı bilenler bilir…

Bilmeyenler için azıcık anlatayım.

Münir Hoca, derin ve engin bilgi sahibidir. Onun saldırgan ve agresif bir basın toplantısına hiç şahitlik etmedim. Edeni de hiç duymadım. Hoca nezaketten hiç taviz vermez. Söylemek istediklerini çok rahat ifade eder. Anlattıklarına hiç katılmasanız bile, kelimeler arasında boğulup gitmezsiniz.

Münir Hoca, basın toplantılarının neredeyse %85’ini Türkiye gündemine ayırır. Son 20-25 dakikada da Sakarya gündemini değerlendirir. Eğer o gün basın mensupları formdaysa sordukları sorularla Sakarya ile ilgili gündemin biraz daha uzamasını sağlarlar. Fakat bu pek uzun sürmez azami 40 dakikada Sakarya gündemini de bitiriverir hoca…

Bu sabahki basın toplantısı da öyle oldu.

Münir Hoca Dünya ve ortadoğu siyasetinden girip genel Türkiye siyasetinden çıktı. Sakarya haricinde anlattıklarına, basın mensuplarının çoğu dikkatini ver(e)medi. Bir an önce Sakarya ile ilgili bölüme sıra gelmesini beklediler, bekledim…

Kısa bir “hükümet ne söyledi ama ne yaptı” sinevizyon şovundan sonra, Sakarya gündemini konuşarak toplantı bitti.

Münir Hoca, her zaman olduğu gibi Sakarya için keskin ifadeler kullanmadı. Sakarya’da ciddi bir yatırımın olmadığını söyleyen Münir Kutluata: “Sakarya Marka Şehir diye konuşup duranların bir bölümü Sakarya’yı mahvedip sonra Marka Şehir diye ortalıkta konuşuyorlar” dedi.

Kutluata, 50-60 yıl önceki Adapazarı fotoğraflarının da şimdikinden çok daha iyi olduğunu söyleyerek beni gerçekten şaşırttı!

Mesela ben bu açıklamayı diğerlerine nazaran daha önemli buldum. Fakat benim önemli bulmam toplantının seyrinde doğal olarak bir değişiklik yapmadı, Münir Kutluata “hızlı bir Sakarya turu” gibi açıklamalarına devam etti. Özellikle kişisel eleştirilere girmedi. Hep kurumlar üzerinden eleştiri yapmaya çalıştı. Bunları bile yaparken aşırı dikkat gösterdi. Sakarya’da olanları eleştirirken, Türkiye gündemini değerlendirdiği gibi “açık açık” konuşmayı tercih etmedi!

Bu davranışının sebebi çekinmek değil ancak eleştirdiklerini rencide etmemek olarak yorumlanabilir. Ancak Münir Kutluata, Sakarya basınından en çok bu yönde eleştiri alıyor ve görünen o ki almaya da devam edecem…

Şahsen ben böyle düşünüyorum…

Münir Hoca: “Adapazarı’ndaki çiftçi borçları 200 milyon TL olmuş” derken çiftçinin sürekli borçlandırılarak bağımlı hale getirildiğini anlattı. Borçtan bağımlı hale gelen çiftçiye her yıl yeni krediler verilerek ellerindeki toprakları kaybetmelerinin sağlanmaya çalışıldığını söyledi.

Münir Hoca’nın satır satır söylediklerini haberimizde geniş olarak vereceğiz. Bu yazıda böyle bir “bilgilendirme” yapmama gerek yok.

Mesela bana en ilginç gelen Münir Kutluata açıklaması şuydu: “MHP yerel seçimlere yükselen bir değer olarak girmektedir. MHP yükseliyor, AKP yani iktidar düşüyor” dedi.

Bunu söylerken Münir Kutluata Hoca’nın kamuoyu anketlerine inanmadığını ancak kendi partisi ile ilgili anketleri çok ciddiye aldığını anladım.

Kamuoyundaki anketlerin istisnasız tamamında AK Parti hala açık ara birinci parti konumunda iken MHP’de küçük ve yavaşta olsa yukarıya doğru bir hareketlenme var. AK Parti’nin anketlerde hala büyük farkla birinci parti olmasını es geçerek MHP’nin küçükte olsa yükselişini önemseyen Münir Kutluata görmemesi gerekenleri doğal olarak es geçmeyi tercih etti!

Unutmadan, Münir Hoca’nın: “Yerel seçimlerde yani ürüyen merdivenlerde MHP ve AKP adayları karşılaşacak mutlaka. Ancak biz yukarı çıkarken onlar aşağıya iniyor olacaklar.” Açıklaması da çok ilginç geldi bana.

“Çözü Süreci” ile ilgili olarak Münir Hoca, beklediğimiz gibi çok sert konuştu. AK Parti’nin PKK ile masaya oturduğunu söyleyen Kutluata: “Akil insanların PKK ile ilişkileri var. Kabul etmeseler de aslında AKP’ye hizmet etmeye başladılar” diyerek partisinin politikasının bu konuda ne olduğunu bir kez daha deklare etmiş oldu.

Türkiye’nin dış politikasının bitik olduğunu da savunan Münir Kutluata Türk dış politikasının tamamen İsrail’e hizmet ettiğini de söyledi!

Bunu söylerken İsrail’in “tarihinde ilk defa bir ülkeden özür dilediğini” ve Mavi Marmara davası ile ilgili olarak tazminat görüşmelerinin başladığını söylemeye gerek duymadı!

Sanırım Münir Hoca bunu herkesin bildiği için yeniden bahsetme gereği hissetmedi…

Basın toplantısında Reyhanlı’da meydana gelen olayları da değerlendiren Münir Kutluata, hükümetin faillerin tespit edildiği ve Suriye’nin Muhaberat örgütü ile bağlantılı olduğunu açıklayan bilgilendirmesini de yok saymayı uygun buldu!

Basın toplantısı benim açımdan çok iyi geçti dersem biraz abartmış olabilirim. Genel dünya ve Türkiye siyaseti üzerine oturtulan konuşma zaman zaman “sıkıcı” olmaktan öteye gidemedi. Ancak yine de Kutluata’nın, MHP’nin siyasetini övmesini doğal karşıladım.

Fakat Münir Kutluata’nın, Reyhanlı saldırısı ile ilgili olarak küçücük bir ihtimal dahi olsa Suriye’den hiç şüphelenmemesini de “garip ve anlaşılmaz” karşıladım…