AK Parti Sakarya’da pek de alışık olmadığı bir seçim süreci yaşıyor. AK Parti genel merkezinin “Tek adayda uzlaşın” tavsiyesine rağmen Sakarya’da “tek adaylık” konusunun yeterince anlaşılamamış olduğunu gördük…

İlçe kongreleri başlar başlamaz, AK Parti sıkıntılı bir sürecin içinde buluverdi kendini! Kişisel yorumuma göre “sıkıntılı sürecin” asıl adı “sen çekil biraz da ben yapayım” kafasıdır. Bu kafanın Sakarya’da AK Parti’ye ne kısa ne de uzun vadede kazandırmayacağını zaten bilmeyen yok.

Genel merkezin istediği istişarelerin “yeterli düzeyde” yapılamadığı kamuoyu ve basının ortak görüşü olarak ortaya koyuldu. Bu görüşe de tam manasıyla katılmıyorum! AK Parti Türkiye’de ve Sakarya’da büyüdükçe kapsadığı alan da genişliyor bu genişleme sırasında her partilinin olmasa da görev talip olan her partilinin isteklerini yerine getirmek mümkün olmuyor. Bu konuda AK Parti Sakarya İl Başkanı Recep Uncuoğlu’na yapılan suçlamaları tutarlı görmüyorum.

Aynı il başkanıyla yani Recep Uncuoğlu ile girilen seçimlerde ne oldu? AK Parti mevcut belediyelerin yarısını kaybetti mi? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sakarya sandıklarında “şok” bir sonuç mu çıktı? Hayır hiç biri olmadı! Yerel seçimlerde Uncuoğlu’nun yönetimindeki AK Parti Sakarya Teşkilatı 17-0 (onyedi sıfır) yaparak Türkiye’de ses getiren bir sonucu tarihe not düştüler.

Fazla uzatmaya gerek yok, ama Uncuoğlu’nu “başarısızlıkla” suçlayıp, bundan sonra olası “siyasi ikbalinin eridiğini” iddia etmek tutarlı değil.

Peki Uncuoğlu’nun yaşanan ilçe kongreleri süreçlerine hiç mi olumsuz yönde katkısı yok! Elle tutulur ve “işte budur” denilecek bir ihmalinin olduğunu düşünmüyorum. Ancak fazla nazik ve “AK Parti’nin gücüne ve partiye gönül verdiğini iddia eden bazı kimselerin sözlerine aşırı güvenmek” diyebilirim.

“Bir il başkanı partisine güvenmeyecek de ne yapacak?” diye sorduğunuzu hissediyorum. Elbette partisine güvenecek ama sorumlu olduğu ve hatta çok parlak bir dönem geçirdiği şehrinin dinamiklerini çok daha iyi bilmeli ve gereğini daha çabuk yerine getirmeliydi.

Örnek vererek durumu “aşırı” uzatmak istemiyorum. Ama hemen Hendek, Pamukova ve Akyazı örneklerini verebilirim. Hendek Belediye Başkanı Ali İnci’nin her platformda ve her seçimde “benim dediğim olmalı” egosu bir türlü törpülenemedi. AK Parti’nin şehirdeki patronunun İl Başkanı Uncuoğlu olduğu “üstüne basa basa” İnci’ye kabul ettirilemedi! Uzun yıllardır her ortamda partisiyle pek de uyuşmayan, farklı görüşleri benimseyip açıklayan Ali İnci’nin “aşırı özgürlükçü” hali görmezden gelindi ama bardak doldu ve geçtiğimiz günlerde de taştı!

İnci, kendini mensubu bulunduğu partinin üstünde görmediğini söylese de açıklamalarıyla ve tutumuyla tam tersini göstermekten yüksünmedi!

Benzeri Pamukova’da yaşandı. Devşirilerek ve kanaatimce hiç de lüzumu yokken AK Parti saflarına katılan Cevat Keser’in durumu da ortada! Partiye katıldığı günden beri AK Parti ile uzaktan yakından ilgisi olmayan “hareketlerin” baş aktörü olan Pamukova Belediye Başkanı Cevat Keser ilçe kongresinde adeta meydan okudu! Konuşmak, görüşlerini söylemek başka, kürsüye çıkıp siyaset yaptığı partinin milletvekillerine, il başkanına kendi ilçe başkanına sallamak bambaşka!

Keser’in potansiyeli bilinmesine rağmen AK Parti İl Başkanı Uncuoğlu işi baştan sıkı tutmadı, ya da buna gerek duymadı bilemiyorum, ancak bu durumdan ne AK Parti’nin ne de Uncuoğlu’nun hoşnut olmadığı da ortada!

Hatırlayalım ne demişti Cevat Keser ilçe kongresinde: “Öyle takım elbiseyi giyip jöle sürmekle bu iş olmaz!” Bu eleştiriyi nasıl yorumlayacağız! “Takım elbise ve jöle” bu iki kelime yan yana gelip devamına da “AK Parti’yi” eklediğinizde zaten bomba kendi kendine patlıyor! Devamında ne diyor Keser: “Ben Cevat Keser’im. 35 yıllık siyasetçiyim. Biz ağaç kovuğundan çıkmadık. Buraya tırnaklarımızla kazıya kazıya geldik. Öyle kolay değil Cevat Keser’i yemek…”

Peki bu cümlelerden ne anlamamız gerekiyor!

Öyle kafayı zorlamaya gerek yok Keser burada diyor ki “Karizmam şekil, önümden çekil!” Bu konuşmanın açıklamasına benim değerlendirmem budur. Keser’in açıklamasını yorumlayabilirim ama katılmam. Keser’in karizmasını da, tırnaklarıyla “kazıya kazıya” geldiği noktayı da sizlerin yorumlarına bırakıyorum!

İlçe adaylarının tespitinde “ağzınla kuş tutsa da” İl Başkanı Uncuoğlu’nun “herkese” yaranamayacağını zaten biliyor olmamız gerekmiyor mu?

Türkiye’de ve Sakarya’da bu kadar büyüyen bir partide “çatlak seslerin” olması normal değil mi? Elbette normal ama “çatlağın da” bir sınırı olmalı öyle değil mi?

Bu çatlaklar büyümeden gerekli önlemi almak ve uygun “uygun macunla” çatlağı kapatmak Uncuoğlu’nun göreviydi ama tam manasıyla yerine getir(e)medi…

“Sıkıntılı durum” bitmedi…

Akyazı ilçe kongresinde de benzer durumlar ve hatta daha da fazlası oluştu. Kongre çıkışında Uncuoğlu ve Milletvekili Hasan Ali Çelik “yuhalandı…”

Yuhalayanlar kimler AK Partililer, yuhalanan kim AK Parti Sakarya İl Başkanı Recep Uncuoğlu ve AK Parti’nin üç dönemdir milletvekili olan Hasan Ali Çelik!

“Tabanın nabzını iyi okuyamadı” eleştirilerine katılmıyorum. Uncuoğlu tabanın nabzını iyi okuyamasaydı AK Parti Sakarya’da 17-0’lık tarihi bir seçim zaferine ulaşamazdı! Peki Uncuoğlu neyi kaçırdı, neyin farkına varamadı!

Uncuoğlu’nun ne kaçırdığı ne de farkına varamadığı bir gelişim veya süreç hiç olmadı. Hepsinin farkındaydı ama “masaya yumruğunu vurmadı.” Bunu bir eksiklik olarak görmesem de “sıkıntı geliyorum” diye sinyaller verirken bu sinyalleri dikkate almakta biraz gecikti ya da partiye az da olsa zararlı olabileceğini tahmin etmedi.

AK Parti büyüdükçe içinde barındırdığı “saflık” da değişmeye kısmen de olsa başkalaşım geçirmeye başladı. Bu değişimi şu şekilde açıklayabilirim, koltuk ve mevki sahibi olmak isteyenler artık bu isteklerini açık açık dile getirmeye başladılar. Genel merkezin “tek aday” açıklamasını dikkate almadılar “artık sıra bende” demeyi de yüksek sesle söylemekten çekinmediler!

Elbette AK Parti’ye gönül vermiş herkesin ikbal düşüncesi olabilir ama bunu il başkanını, milletvekillerini ve genel merkezi kırıp dökerek gerçekleştirme hayaline kapılanları pek de “uzun bir siyasi ikbalin” beklemediğini söyleyebiliriz. Sonuçta alınan riskin, açılan bayrağın bir karşılığı olacaktır!

Ya hepsini yener “ben kazandım” dersiniz, ya da “hakkımı yediler” deyip trenden inersiniz!

İkisinin ortası yok ve doğal olarak ikinci seçenek daha “hayata uygun” olarak karşımızda duruyor…

Önümüzdeki aylarda Sakarya’da il başkanlığı seçimleri var. İl Başkanlığı için adı geçen isimlerin “favori, banko ve sürpriz” sıralamalarına bugünden itibar etmemenizi öneririm. Benzer yorumlar yerel seçim sürecinde de yaşandı neredeyse tebrikleri kabul edenler aday olarak açıklanmadılar! İl Başkanlığı için de aynı durum geçerli olacaktır.

Yumruğunu masaya vuran, toplumun bütün dinamiklerini dinleyen ama sonuçta partinin kararlarını sonuna kadar ve tavizsiz uygulayan bir il başkanı beklemek her AK Partili’nin hakkıdır. Burada ne Uncuoğlu’na, ne de başkasına bir göndermede bulunmuyorum. Uncuoğlu’nun başarısı ortada, onun yaptıklarını yapabilecek birinin bulunması pek de kolay değil. Tabiri yerindeyse masaya yumruğunu sertçe vuracak bir il başkanı bundan sonraki süreçte AK Parti için çok daha etkili olacaktır.

İl Başkanı Uncuoğlu hakkında son sıkıntılardan sonra “siyasi hayatı riske girdi” yorumlarına katılmıyorum. Böyle bir durum söz konusu bile olamaz. Sonuçta AK Parti’de “söz verilmiş” makamlar yok. Bunun örneğini şimdiye kadar görmedik. Milletvekili aday adaylığını düşünen Uncuoğlu’nun Sakarya’da üç veya dördüncü sıradan listeye gireceğini düşünüyorum.

Sözün özüne gelirsek, Uncuoğlu son ilçe kongrelerindeki durumları saymazsak çok başarılı bir il başkanlığı dönemi geçirmiştir. Ancak kendisinden sonra gelecek olan il başkanının Uncuoğlu ekolünden biraz daha farklı olması gelecek açısından mühimdir. Zira dönemler ve siyasetin arzuları değişiyor, “Uncuoğlu tarzı” bir il başkanlığı önümüzdeki süreçte biraz “naif” kalabilir. Bu yüzden Sakarya’nın yeni il başkanının önümüzdeki süreci iyi okuyan, anında müdahale konusunda maharetli, masaya yumruğunu vurdu mu bırakın ses getirmeyi masayı paramparça edebilecek biri olması zaruridir…

İletişim: [email protected] /www.twitter.com/gazetecibo