Hendek Belediye Başkanı Ali İnci, nevi şahsına münhasır insanlar listesinde Sakarya’da kesinlikle bir numaradır. Kendisini tanımayanların sayısı pek azdır. Beden Eğitimi öğretmeni olarak başladığı kariyerine Güreş Milli Takım hocalığı ile devam etmiş Başkan Ali İnci. Bu bilgiyi de bilmeyen yoktur neredeyse. Ancak Ali İnci’nin asıl yükselişi ve popülaritesi Hendek Belediye Başkanı olmasıyla tavan yaptı.

Hendek’in siyasi tarihi yazılacaksa eğer “Ali İnci’den Önce ve Ali İnci’den Sonra” olmak üzere ikiye ayrılmak zorundadır. Bu zorunluluk su götürmez bir gerçek. Yaptığı hizmetleri burada tek tek anlatmaya çalışmam zor. Neredeyse adı sanı duyulmamış bir ilçeyi dünyanın tanıdığı bir yaşam beldesi haline getirmeyi başardı. Kendisiyle birkaç kez telefonda kısa görüşmelerimizin dışında yakın bir tanışıklığım olmadı. Bu kadar uzun zaman bu mesleğin içinde olup da Ali Başkan ile “yakın” tanışıklık seviyesine gelmemiş olmak benim “tutuk” yapımın kabahatidir.

Bu suçu ortalarda bırakmaya niyetim yok!

Bu ayıp tamamen bana aittir. Bu özeleştiriyi yaparak devam edelim…

Her seçim döneminde Ali İnci’nin adı mutlaka en ön sıralarda geçer. Ya Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ya da milletvekilliği için. Gerçi benim hatırladığım kendisinin milletvekilliği aday adaylığı ile ilgili bir çalışması olmadı ama yine de Ali Başkan’a milletvekilliğinin çok yakışacağını söyleyenler hep oldu.

Fakat öteden beri Ali İnci Başkan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığını istedi. Ama bunun için siyasetin yakından bildiği “ayak oyunlarına” hiç tevessül etmedi, kartlarını açık açık oynadı her defasında. Kimseyi kırmadı, dökmedi, verilen kararı kabul etti…

Fakat pek anlaşılamayan sebeplerden dolayı Ali İnci’ye her defasında Hendek’in adresi gösterildi. Peki Ali İnci bunlara aldırış etti mi?

Hayır umursamadı bile!

Hendek’e döndü aday oldu kazandı ve kaldığı yerden daha da büyük bir şevkle devam etti…

Basından, yapılan röportajlardan ve hakkındaki haberlerden edindiğim izlenim kendisinin kesinlikle hırslı ve özgüven sahibi olduğudur. Siyasetçi olarak henüz genç yaşta olan Ali İnci Başkan’ın hizmet fikrinin Hendek’in çok daha üstünde olduğuna sık sık şahitlik ediyoruz.

AK Parti’nin bir mensubu olduğu için verilen veya verilmeyen bir görevden dolayı küsmesini zaten bekleyemeyiz. Ancak Ali İnci gönül kırıklığı bile yaşamadı tüm bu süreçlerde. Tabii içinde hangi fırtınaların koptuğunu tahmin etmemek de mümkün değil.

Bu kadar çabuk, yapıcı ve aktif düşünen bir belediye başkanının varlığı Sakarya için her zaman kazançtır. Varsın Ali İnci Hendek Belediye Başkanı olsun. Sonuçta İnci Başkanın verdiği hizmetler diğer partili belediye başkanlarının da “başına bela(!)” olmaya devam edecektir!

“Bela” derken bunu negatif anlamda kullanmıyorum, bilakis diğer başkanlar için Ali İnci çıtayı neredeyse ulaşılamayacak kadar yukarılara taşıdı. Bu sebeple AK Partili diğer ilçe belediye başkanlarının da doğal olarak “kabusu” haline gelmesi kaçınılmazdı…

Defalarca yorumlandı ve üstünde duruldu, “keşke tüm ilçelerde Ali İnci gibi başkanlar olsa” diye. Bu söylenenlere katılmamak zor! İsim vermek istemem ama “yerinde saymayı” marifet sanan ilçe belediye başkanlarımız hala var ne yazık!

10 yıl öncesiyle bugünkü durumları arasında Büyükşehir’in hizmetleri dışında pek gözle görülür icraatları olmayan ilçe belediye başkanlarımız var! Hal böyle olunca Başkan Ali İnci için “İlçe belediye başkanlarının İnci’si” benzetmem pek de abartılı sayılmamalı.

Bu sabah Başkan Ali İnci, geçen 4 yılını değerlendirdiği basın toplantısını Tuna Tan Tesisleri’nde yaptı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği bu değerlendirme toplantısında Başkan İnci açık sözlülüğüyle bir kez daha dikkat çekti. Basın toplantısının detayları haberimizde mevcut. Ali İnci, seçim döneminde verdiği ve broşür olarak da bastırdığı vaatlerinin arkasında durmakla kalmadı, geçmiş seçim dönemlerindeki vaatlerini de hatırlatarak hepsini yerine getirdiğini tek tek örnekleriyle anlattı.

Şimdi burada durup düşünmemiz gerekiyor…

Sakarya’da birkaç belediye başkanı haricinde bunu yapabilecek kimse yok!

Ali İnci, bırakın söz verdiği seçim vaatlerini adını bile anmadığı yatırımları Hendek’e kazandırmış… Bir zamanların “belediye personelin maaşını versin, çöpleri toplasın yeter” mantığını adeta paramparça etmiş.

Ali İnci, mal varlığı ve zenginliği ile ilgili dedikodulara da bir kez daha açık açık cevap verdi ve “Ben siyasete atılmadan önce de varlıklıydım. Bu suçlamaları yapanlar da bunun farkında ama siyaseten bu iftiraları atıyorlar. Hiçbirini dikkate almıyorum ve önemsemiyorum” diyerek çoğunun yapamayacağı “ben zaten zengindim” açıklamasını bir kez daha ve üstüne basa basa yaptı.

Hareketli, yerinde duramayan bir Belediye Başkanı Ali İnci…

Bu karakteristik özelliği hizmet verme konusunda kendisine büyük kolaylık sağlamış. Düşünün Cumartesi günleri çalışan bir belediye var etmiş. Hendekliler Ali İnci’ye çok alışmış olmalılar.

Elbet bir gün Ali İnci’de başkanlığı bırakacak. Belki daha da yüksek yerlere gelecek. Ama Hendek’te öyle büyük işler yapmış ki ondan sonra gelecek olan belediye başkanı hangi partiden olursa olsun “ağzıyla kuş tutmayı” sıradan bir iş haline getirebilmiş olması gerekir ki Hendekliler’den “onay” alabilsin…

Ali İnci ile ilgili haberler genellikle “şov yaptı” başlığı altında verilir…

Bu sabah basın toplantısında izlediğim Ali İnci şov yapmadı, hizmetlerini anlattı. Hem de çoğu belediye başkanının “rüyalarına girecek” kadar çok ve gerçekleşmiş hizmetleri, üstüne basa basa ve mükemmel bir üslupla…

Ayrıca unutmadan, Başkan İnci yaptığı sunumda çoğu hizmet ve yatırımını anlatmadı, anlatmaya gerek bile duymadı. Sadece başlıklarını verdi ve hızlıca geçiverdi..

Başkan İnci’nin söylemeye bile gerek duymadığı çoğu hizmetlerini diğer ilçe belediye başkanları bırakın gerçekleştirmeyi seçim broşürlerine bile bastırmaya cesaret edemediler. Bu konuda da “Ali İnci’nin hakkını Ali İnci’ye” vermeye mecburuz.

İŞİN ÖZÜ: Başkan Ali İnci siyaseten yükselmek istiyor. Ancak bunu “dangır dungur” yapmak da istemiyor. Olmazsa da olmaz deyip kaderine de bir anlamda boyun eğiyor. Bugün Hendek Belediye Başkanı ama yarın ne olacağı belli olmaz. Ondaki bu azim, çalışkanlık ve hizmet aşkı olduktan sonra zaten istese de hizmet vermeyi bırakamaz…

28 yıl + Adatavır…

1985 - 2013…

1985 yılında gazeteci ağabeyim Ferruh Bulut’un sayesinde bu mesleğe başladım. Haftalık olarak yayınlanan ve büyük usta Hüseyin Komite yönetimindeki Spor’da 54 gazetesindeki ilk görevim “dizgi operatörlüğüydü.” Ama çırağın da çırağı olarak bütün “alt çıraklık” görevlerimi de yerine getirdim.

1986 yılında ilk ismi Gün olan ve daha sonra Yenigün adını alan gazetede “pikajör” olarak çalışmaya başladım. Bu gazetenin ekonomik sıkıntılardan dolayı yayınını durdurmasının ardından 1990 yılında ve henüz 19 yaşımdayken “usta bir pikajör” olarak bir zamanların efsanesi (Çark Caddesi’ndeki) Sakarya Gazetesi’nde çalışmaya başladım.

1993 yılında, çok uzun yıllar çalışacağım ve pek çok farklı görevlerde bulunacağım Adapazarı Gazetesi’nde kendimi buluverdim. 20 yıl boyunca bu gazetede grafikerlik, yazarlık, editörlük, teknik müdürlük ve son olarak da 7 yıl boyunca genel yayın müdürlüğü görevlerini elimden geldiğince yerine getirmeye çalıştım. Bu arada bu görevlerden teknik müdürlük hariç naçizane diğerlerini aynı anda yapmaya çalıştım.

20 yıl aralıksız çalıştığım ve çok sevdiğim Adapazarı Gazetesi’nin idari bir kararla yayın hayatına uzun süreliğine ara vermesinin üzerinden 6 ay geçtikten sonra başka gazetelerden gelen teklifleri çeşitli sebeplerden dolayı geri çevirdikten sonra Adatavır internet sitesinde genel yayın müdürü olarak kısa bir süre önce göreve başladım.

Başında bulunduğum, www.adatavir.com internet haber sitemiz yayın hayatında henüz çok yeni. İnşallah diğer çalışan arkadaşlarım ve işverenlerim ile birlikte siz değerli okuyucularımıza çok iyi ve kaliteli bir internet haber sitesi sunacağız. Bu süre içinde hayırlı olsun dileklerini ileten tüm okuyucu ve dostlarıma teşekkürü bir borç bilirim…