Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşen 5 isim arasından, geçmişte İl Başkanlığı görevinde bulunan ve en önemlisi uzun bir süredir Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekilliği görevini yürüten Fevzi Kılıç tercih edildi.

Şimdi asıl soru şu; neden Fevzi Kılıç tercih edildi?

Bu soru iki açıdan önem taşıyor. Birincisi Sakarya’da il başkanı olarak seçilen, partisine, milletine, şehrine hizmet edecek kişinin kim olduğuyla ilgili. İşin bu kısmı yerelle ilgili.

İkincisi ise AK Parti Genel Merkezi’nin tercih yaparken neye dikkat ettiğinin anlaşılması açısından bu soru önem taşımaktadır.

Yani AK Parti Genel Merkezi, hulasa Ankara, yerelden ne bekliyor, yerel siyaseti nasıl görüyor, yerelde siyaset yapacak kişilerden ne bekliyor.

Aslında bu soruların cevabını 28 Kasım tarihindeki köşe yazısında vermiştik. Ankara’nın nasıl bir tercihte bulunacağını açık bir şekilde yazmıştık.

Siyaseti taşradaki ayak oyunları olarak değil, ciddi bir uğraş, ontolojik bir iddia olarak görenler zaten AK Parti’nin nasıl siyaset yaptığını hızlı kavrarlar. AK Parti çok bilinmeyenli bir denklem üzerine siyaset yapmıyor.

AK Parti siyaseti belli bazı temel değerleri referans olarak alıp, gerekli güncellemeler ışığında siyasetini belirliyor. Yani AK Parti siyasetini anlamak için komplolara, derin bağlantılara, hizipçiliğe gerek yok.

Siz eğer AK Parti’nin temel değerlerini anlıyor ve buna uygun bir şekilde zamanın ruhunu kavrayıp hareket edebiliyorsanız bu siyasi hareketin içinde var olabilirsiniz. Bu açıdan AK Parti olabildiğince şeffaf bir partidir. Ve bu şeffaflık çerçevesinde işlerini belli bir usül dairesinde yürütüyor. AK Parti’yi güçlü kılan temel özelliği de budur.

28 Kasım tarihinde kimin il başkanı olacağı sorusunu sormuş ve şu cevabı vermiştik; “Sadece bir kesimin adayı olan kişi zaten neden il başkanı olsun?”

Eğer bu kişi AK Parti içerisindeki grupları dahi etrafında toparlayamıyorsa o zaman toplumdaki farklılıkları nasıl kuşatacak? Parti içi hizipçilik yarar getirmez. Bunun en açık örneği CHP’dir. Hizipçiliğin her türlüsünü bu partide görmek mümkündür. Şimdi AK Parti’de bu eski siyaseti canlandırmanın memlekete bir faydası yoktur.

AK Parti Sakarya İl Başkanı olmak isteyen kişi hiziplerin değil makul çoğunluğun adayı olmalıdır. “Farklı kesimlerin dahi desteğini alabilecek görgüde ve ahlakta olmalıdır.”

Fevzi Kılıç’ın tercih edilmesinin önemli bir nedeni işte bu yaklaşımdır. İl başkanlığı için aday olanların, belli cephelerin adayı olarak algılanması Kılıç’ın önünü açmıştır.

Özellikle yereldeki aktörlerin Kılıç ismine karşı olumsuz bir tavır içinde olmamaları da bir diğer önemli etkendir.

Fevzi Kılıç, genel merkezde yerelde yaşanacak olası bir ayrışmaya karşı, birleştirici bir isim olarak kabul edilmiştir.

Fevzi Kılıç, AK Parti içindeki belli bir grubun değil, makul kesimin temsilcisi olarak görülmüştür. Şu vekilin adamı, bu vekilin düşmanı değil herkesin dostu, başkanı.

Kılıç’tan AK Parti Genel Merkezinin beklentisi de bu yöndedir.

Kılıç’ın önce parti içindeki tüm kesimleri kuşatması ve ardından ilk seçimde şehri kuşatacak bir siyaseti yerelde ikame etme gerekliliği kaçınılmaz bir gerçektir.

Fevzi Kılıç’ı değerli ve anlamlı kılan bu yaklaşımdır.