Müthiş bir tezgâh kurulmuş durumda!

Türkiye’nin büyümesinden, gelişmesinden zerre hoşnut olmayanlar, nasıl olur da bir karışıklık çıkarırız telaşıyla bu kez Suriyeli kardeşlerimizi gündeme almış durumda.

Baştan söyleyeyim.

Bu öylesine kirli bir oyun ki, ortaya çıkacak en ufak olumsuz bir sonucun vebali hepimizin boynuna.

Zalim, diktatör Esed’in zulmünden kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli mülteci kardeşlerimizle ilgili dedikodular çıkarılıyor, toplumsal bir hareketlilik yaşanması için çaba sarf ediliyor.

Gaziantep’te geçtiğimiz hafta yaşanan hadise şimdilik yatıştırılmış olsa da, bir kısım medya Suriyeli kardeşlerimizi sürekli gündemde tutuyor, hadiselerin başka kentlere yayılması için üstün bir gayret gösteriyor.

Bu hainlik, bu kalleşlik, sosyal medyada öylesine köpürtülüyor ki, insanın kanını donduracak şeyler okuyorum.

Ayıptır, günahtır.

Açık açık söylüyorum.

Suriyeli kardeşin bombalar altındaki ülkesinden her şeyini bırakarak kaçmış.

Gelmiş komşusuna sığınmış, yeri yok yurdu yok, işi yok gücü yok.

Devletin kucak açmış, kamplar kurmuş elinden geleni yapıyor.

Ailesini yakınlarını evini yurdunu kaybetmiş kardeşin zor günler geçiriyor.

Sen!

Eğer muhacire ensar olamıyorsan bari sus!

Fuhuşla, hırsızlıkla itham edilen kardeşine karşı köpürtülen oyuna gelme.

Gerçek bir mümin gibi davranmıyor ve onları bağrına basmıyorsan, bari hakkında konuşma.

Başına taç etmen gereken, her türlü yüküne omuz vermen gerekirken bir yabancı gibi rahatsız olma.

Suriyeli senin kardeşindir.

Yaşı, cinsiyeti, dini dili ne olursa olsa mazlumdur.

Ve biz her ne şartta olursa olsun mazluma, muhtaca yardım elini uzatan bir milletiz.

Yaşadığın toprakların değerlerine aykırı davranma.

Namusuna göz dikme.

Fitneye alet olma.

Dedikodu çıkaranın sesini kes.

Ekmeğini paylaş, zekatını ver, sadakanı ona ulaştır.

Ve kesinlikle acır gözle bakma.

Sevgini, şefkatini göster.

Sağdan soldan senin de kulağına geliyor, biliyorum.

“Bunlar da çok olmaya başladı. Her yerde Araplar” diye konuşuyor birileri.

Sustur onları, kardeşlik hukukunu anlat.

Mekke’den Medine’ye göç eden Efendimiz ve ashabına nasıl kucak açıldığını anlat.

Paylaşmayı, kardeşliği üstün tut!

Sakın ha!

Düşmanlık etme.

Unutma ki, bu bizi kötü bir sona götürür.

Rabbim muhafaza etsin…