Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sınavı sonuçları açıklandı. Buna göre 17 bin öğrenci birinci oldu. 76 bin öğrenci de ikinci.
Ancak ülke genelindeki fen liselerinin kontenjanı 7 bin civarında.
Yani bazı birinciler o kadar da birinci değiller.
Durumun öğrenci, veli ve okul boyutu var. Orasını tartışmak bizim işimiz değil.
Peki gazetecileri hiç mi düşünmediniz?
17 bin birinci demek 17 bin hikaye demek.
Hani çobanlık yapan 700 öğrenci olsa, 600 tane inşaatçı çocuğu, 400 yetim… Yahu bunları yayınlamaya ne haber bülteni yeter ne gazete sayfaları.
E tabi daha sonra da bu haberler devam edecek.
TEOG birincisi açıkta kaldı.
Önümüzdeki yıllarda bunlardan bazıları özgeçmişlerine “2017 TEOG Birincisi” diye yazacak. Ama muhtemelen açık lise mezunu olacak…
Yıllar sonra “TEOG birincisi işsiz kaldı” yazacak. Ya da “TEOG birincisi üniversite sınavında sıfır çekti…”
Nedir bu birincilik telaşı arkadaşım?
Sınavlar bir ölçme ve derecelendirme yöntemi olmalıdır.
Yoksa Barış Manço’nun Adam Olacak Çocuk programındaki gibi, “On puan on puan on puan herkes şampiyon” diyecekseniz sınava ne gerek var.
Bir internet sitesi TEOG sonuçlarını gayet ironik bir şekilde özetlemiş: “MEB, TEOG’da 17 000 öğrencinin birinci, 76 000 öğrencinin ikinci diğerlerinin üçüncü olduğunu açıkladı…”
“İzahı olmayan şeylerin mizahı olur” derler.
Sınavda birinci olup istediği okula yerleşemeyecek öğrencilerin yerine kendinizi koyun bir dakikalığına.
Hani fen lisesi hayali kurup, tüm soruları doğru cevaplayıp, birincilik bekleyip, açıklanan sonuçlara göre yine bir kumar oynamak zorunda kaldığınızı düşünün.
Birinci ile 17 bininci arasında bir yerdesiniz. Ama tam neredesiniz?
Dikkat edin daha konu ikincilere gelmedi bile.
Bir de sınavda sadece bir soru yanlış yapıp ikinci olan var.
Düşünsenize sınavda ikincisiniz. Ülke genelinde, Türkiye genelinde, 1 milyon 3 yüz bin kişi arasında ikinci. Ama aslında 17 bin birinci ya da 93 bininci sıradasınız.
Üçüncü olanların sayısını internette ben de bulamadım. Galiba geri kalan herkes üçüncü oldu.
Geçen yıl yapılan sınavda 987 kişinin birinci olduğunu düşünürsek 17 bin kişi çağ atladığımız anlamına gelir.
Sınav sonucu ülke milli eğitimi açısından bir sınav gibi olsa da pek çok aile için moral oldu.
İyi oldu böyle. Ülke gündemi değişmiş oldu.
Yoksa operasyonlar, şehitler, dolar krizi falan çok kafa yormuştuk.
Sonunda bir şekilde eğitimi konuşuyoruz.
Sonunda “Eğitim şart” der bu konuyu da kapatırız biz…
Neticede hepimiz birinci değil miyiz?
