Tarım ve Orman Bakanlığı uzun süredir yürüttüğü laboratuvar çalışmaların neticesinde hileli gıdaları tek tek tespit etti. Bu ürünlerin listesi ise Tarım ve Orman Bakanlığı resmi internet sitesi üzerinde yayınlandı. Yayımlanma sonrasında Sakarya Kasaplar Odası Başkanı Nihat Kopal konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Halkın sağlığını bozan kişilerin hapis cezası alması gerektiğini belirten Kopal, Tarım İl Müdürlüğü'nün de bazı firmaları kolladığını söyledi.

Sakarya Kasaplar Odası Başkanı Nihat Kopal, 'Tam 30 yıldır Sakarya Kasaplar Odası Başkanlığını yapıyorum. Ben bırakıyorum ama onlar beni bırakmıyorlar. Ama inşallah bu dönem son olacak eğer sağlığımız el verirse. Ben bu 30 senelik dönemde benim hiçbir kasabımda bu bahsedilen tek tırnaklı at eti, eşek eti hiçbir zaman hiçbir kasabımda bulunmamıştır. Bulunması da mümkün değildir çünkü Sakarya küçük bir yer, herkes birbirini tanıyor. Her kelin bir berberi olduğu gibi herkesinde bir kasabı var. Sakarya'da böyle birşey olması mümkün değil ancak namuslu dürüst çalışan esnafımızı lekeleyen kişiler var. Ben bu kişileri kınıyorum. Ben onları dürüstlüğe davet ediyorum. Yıllardır bu işi yapmaktadırlar. Yıllardan beri at ve eşekte kalmadı piyasada ama nedense bunlar yine devam ediyorlar. En son at eti davasında Bolu'dan gelen eşekler vardı. Bolu'da da at eşek kalmadı. Yani bu artık bitti, bu konunun artık basında çıkmasını istemiyoruz. Artık bu kişilerde bu işten vazgeçsinler istiyoruz.' diye konuştu.

Vatandaşların kasaplardan rahatlıkla et alabileceklerini ifade eden Kopal, 'Kurunun yanında yaş da yanıyor. Namuslu dürüst çalışan kasap esnaflarımızda buradan leke alıyorlar. İşlerimiz çok düşüyor. Benim 35 personelim var maaş verme zorluğu çekiyoruz. Bu sefer vatandaşımız haklı olarak tereddüt ediyor acaba diyor. Kafasında bir soru işareti var. Tekrar yine söylüyorum; bizim esnafımızdan herkes rahatlıkla etlerini alabilir. Bizim kasaplarımızda böyle bir şey olmasını kesinlikle kabul etmem. Zaten öyle bir şey olmuş olsada oda olarak bizim kanunumuzda her şey yazıyor. Öyle bir şey olsa ben onu üyelikten silerim.' şeklinde konuştu.

Hayvan keserken kasaplara gerekli ikazları yaptıklarını belirten Kopal, 'Benim 35-40 senedir iyi tanıdığım SAKMAR marketin sahibi var. Çok dürüts çok temiz bir adam. Çok muhterem bir insan, 20 seneye yakın bu işi yapıyor. Ben o kişinin daha böyle zayıf bir hayvan kestiğini daha görmedim. Hep bizde kesim yapar, bütün raporları bizim elimizde de var. Bir de Kazımpaşa köftecisi var. Ben kimseye sahip çıkmak istemiyorum ama dürüst insanların leke almasını yara almasını istemiyorum. Bu SAKMAR marketin kestiği etleri fason çalışan bir sucukcuya gönderiyor. Orada bunlar etleri harman yapıyorlar. Oradaki tek tırnak olsun at eti eşek eti neyse onu getiren kişinin eti de oraya karışıyor. Bir ton ete 100 gram-200 gram at eti karşısın o at eti o ette çıkıyor. Birde köfteye tavuk karıştığı tahlillerde çıkıyor. Bıcakla tavuk etini kes kırmızı ete bıcağı sürdüğün an o ette tavuk karışımı çıkar. Kesinlikle kasaplardaki tavuk kesme bıcakları ayrı olması gerekiyor, kırmızı eti kesen bıcakta ayrı olması gerekiyor. Bunları kasaplarımıza ikaz ediyoruz.' dedi.

Halkın sağlığını bozan kişilerin hapis cezası alması gerektiğini belirten Kopal, 'At eti eşek eti imalatını yapan kişiler yıllarca devam ediyor. Ben burada suçu Tarım İl Öüdürlüklerinde görüyorum. Suç Tarım İl Müdürlüğü'nde. Ette at eti çıkıyor mahkemelere veriliyor, mahkemelerin zaten cezası çok az. At ve eşek eti kesmenin cezası çok eskiden 50 liraydı. Şuanda cezalarımız ne kadar bilemiyorum. Bir kere cezalarımız çok hafif. Halkımızın sağlığını bozanların cezaları 50 lira, 500 lira olmaması lazım. Hapis vermeleri lazım. Mahkemenin bu kişiye 10 sene iş yeri açamazsın demesi lazım. Birinci derece yakını dahi ruhsat vermeyeceksin. Şimdi bakıyorum yakalanan kişi oğlunun adına açıyor. Oğlu yakalanıyor, dedesinin adına açıyor. Bunlar yanlış şeyler. Eğer bu böyle gittiği müddetçe biz bu durumun piyasada bitmesini hiç beklemeyelim.' şeklinde konuştu.

Tarım İl Müdürlüğü'nün bazı firmaları kolladığını söyleyen Kopal şu şekilde konuştu:
'Kanun caydırıcı olacak, Tarım İl Müdürü ciddi olacak. Bizim Sakarya'daki Tarım İl Müdürümüz çok pasif birisi. Özellikle; Geyve ilçemizde yıllardan beri yüzde 80 kaçak hayvan kesiliyor. 3-5 tane orada dürüst esnaf var, onlar geliyorlar mezbahalarda kesiyorlar, sağlık ve sevk raporlarını alıyorlar. Gıda kontrol gittiği zaman onları kontrol ediyorlar sağlık raporuna dahil hepsini veriyorlar. Diğerleri ne oluyor. Bir tanesi daha damgalı et kesmemiştir. Geyve'de satırlarla beraber memurların üzerine saldırdılar. Sonuç olarak yine caydırıcı bir şey yok. Yine Geyve yöresinde bir esnaf var kendi keser, biz onu Tarım İl Müdürlüğü'ne illetik. Sen şimdi burada veremli çıkan hayvanı alıyorsun götürüyorsun millete yediriyorsun.'

Oraya saat 8'den sonra gidiyor ekipler. Ben sana diyorum ki sen 5 ile 8 arası oraya memurunu polisini amirini gönderemiyorsan o zaman tarım il müdürlüğünü yapma bırak git kardeşim. Eğer sen tarım il müdürü isen bana nasıl davranıyorsan herkese adil olman lazım. Halkın sağlığını hiçe saymamanız lazım.

Namuslu olan, haysiyetli olan kişi o görevi bırakır. Ben görevimi yapamıyorsam bırakırım. Sen birini koruyorsun, ötekini eziyorsun. 2017 Mayıs Ayında 23 hayvana elektrik çarpıyor ve hayvanlar telef oluyor. Sahibi o anda 3'ünü kesiyor ama 20'si telef oluyor hayvanların. Sonra vatandaşın biri beni arayıp, 'Başkan size yazıklar olsun, bu hayvanları nasıl kestiniz?' dedi. Biz kesmedik ama bu hayvanlar kesilip dağıtılmış. Bunu basın bile yazmış. Ben gittim savcılığa durumu tek tek anlattım, hayvanları alan, kesen, dağıtan ve dağıtıldığı yerler belli. Savcılık beni çağırdı sonra, Savcı Bey, 'Bu Tarım İl Müdürü niye böyle yapıyor? Delilleri kararttı. Kimi koruyor?' dedi. Sonra takipsizlik kararı verildi. O 20 hayvan millete yedirildi. Denetimin fasoncular üzerinde daha çok artması lazım, bu firmaların herkesten et almaması lazım. Ben merak ediyorum mesela Tarım İl Müdürlüğü ne kadar ceza kesti bu firmalara? Büyük bir ceza olduğunu düşünmüyorum. Fasoncudan önce eti getiren kişinin de takip edilmesi, gerekirse ceza kesilmesi lazım.​'