13 yıllık kesintisiz AK Parti iktidarı 7 Haziran Genel Seçimleri’yle birlikte ciddi bir düşüş yaşadı. Mevcut tabloda tek parti iktidarıyla devam edecek bir siyasal iktidar söz konusu değil. Hal böyle olunca 7 Haziran sonrasında oluşan tabloya dair herkesin kendisini inandırdığı bir senaryo söz konusu.
Bu senaryoları tek tek ele almak, iktidar kurup indirmek yerine var olan atmosferi duygusal tonlamalarıyla değerlendirmek istiyorum. Özellikle AK Parti cephesinden…
Dediğimiz gibi 13 yıllık AK Parti’li tek başına iktidar süreci sekteye uğradı. Birilerine göre ‘sonun başlangıcı’ olarak değerlendirilen bu tablo 7 Haziran akşamı AK Parti Sakarya İl Teşkilatı önünde de kendisini hissettirdi.
Havai fişekler, maytaplar, meşalelerle alışık olduğumuz seçim günleri hengamesi tam bir matem havasında gerçekleşti.
Kimseden zil takıp oynamasını beklemediğimizi ifade edelim. Ancak sormak istiyorum; atama bekleyen bürokratlar, tayin bekleyen memurlar, kıdem arzulayanlar, kadro umanlar neredeydiler?
Onları görenleriniz oldu mu?
Başarıyı sahiplenmek kolaydır! Önemli olan ve yakışan; sıkıntıda dik durabilmekte!
İşte 7 Haziran akşamı AK Parti’nin en büyük sınavı bu göstermelik küheylanlarla oldu. Var olan üzüntüyü perçinleyen de bu omurgasızlıktı!
‘Hesabı masada öderiz, milletin tercihidir önümüzü ilikleriz’ diyen bir Büyükşehir Belediye Başkanı, birkaç ilçe başkanı, Büyükşehir bürokratları, elle sayılır gerçek dava sevdalıları dışında ortada görünen var mıydı?
Yüzde 50’ler bandında alınacak olası bir AK Parti’li zaferi hayal edebiliyor musunuz mesela?
Ne olurdu halimiz!
O kalabalık meydan amirine gözükebilmek için makaslar atan dalkavuklarla dolmayacak mıydı?
Biraz daha kıdem, biraz daha itibar için yapmadıkları figüranlık kalmayan bu sözde muhlis özde sadakatsizlere ne demeli şimdi!
Tablonun AK Parti lehine böyle bir sonuç çıkarmasına fazla da içerlememek gerekiyor. Mevcut durum kime kısmet kime himmetçileri ortaya çıkarması açısından derinlikli bir şekilde ele alınması adına büyük bir fırsat doğurdu.
Asıl zafer bu ikbal bekçilerine karşı verilmeli!
Sözün burasında alınan sonuçların hemen akabinde duruşları ve söylemleriyle AK Parti kadrolarının kendilerini gelmesini sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Milletvekilliği sona eren Ayhan Sefer Üstün ve yeniden Milletvekili seçilen Ali İhsan Yavuz’a dikkat çekmek istiyorum. Bu isimler ilk etapta aklıma gelenler…
Özellikle altyapıya, üstyapıya, enerjiye, çevreye, kültüre, sanata, sosyal belediyeciliğe ve daha nice alanlarda yaptığı onlarca dev projeye rağmen ‘Biz bunu mu hak etmiştik?’ demeden milletin tercihi önünde önünü ilikleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’na değinmek zorunda hissediyorum kendimi…
‘Niçin 5 puan daha fazla alamadık? Bunun muhakemesini yapacağız’ demek, gerçek bir duruşun, siyasetin öznesini millet kabul eden demokrat duruşun tezahürüydü.
‘Düştüysek kalkarız, daha ölmedik’ tarzı uyarıcı söylemlerle teşkilatlara ‘kendinize gelin’ tokadı atan, milletin tercihine ‘boynumuz kıldan ince’ düsturuyla yaklaşan Zeki Başkan demokrasiye inanan herkesçe alkışlanmalıdır!
Bu gerçek yaklaşım tüm bu zorlu süreçleri cansiperane taşımakla yükümlü AK Parti’nin gerçek sevdalılarına da güç verdi.
Bir önceki yazımızda AK Parti’nin beklediği o günlerin devamı için daha fazla inanç ve sabır gerekiyor demiştik.
Şimdi kimin gerçek kahramanlar olduklarına dikkat kesilin diyoruz kendimizce.
Unutmayın; 40 çürük yumurta bir tane sağlam yumurta etmez!
Sonuçta kazananlar gözünü makam, mevki, salvo ateşi bürümüş sözde Leonidasların değil; zafere inanan, davasına sadık Maximus Decimusların olacak!
İnşallah…
