Hatırlayacağınız üzere Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından TÜPRAŞ Genel Müdürü Yavuz Erkut ve İzmit Rafineri Müdürü Mustafa Mesut İlter hakkında, Sapanca Gölü’nden kaçak su çektikleri iddiasıyla 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Davanın ilk duruşması geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleştirilmiş ve davanın 25 Kasım’a (bugün) ertelenmesi kararı verilmişti.

TÜPRAŞ yetkilileri aleyhinde ‘karşılıksız yararlanma’ iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması bugün gerçekleştirildi.

Şehrin tek içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü’nün geleceğini yakından ilgilendiren bugünkü duruşmada öne çıkan en önemli ayrıntı, SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş’in açıklamalarıydı hiç şüphesiz.

Keleş, mahkemede yüzde 88’lik kısmının Sakarya’da bulunduğu Sapanca Gölü’nün geleceğiyle ilgili temel tezlerini tüm ayrıntılarıyla ortaya koyduklarını ifade etti. Açıklamalarının devamında ise şu tespitlerde bulundu;

“Sapanca Gölü`nden direkt yapılan endüstriyel su kullanımı ile ilgili ‘hukuksuzluğu’ dile getirdik. Buna karşı (TÜPRAŞ yetkilileri) belge sunamadılar.”

Davanın ilk duruşmasından bugüne kadar SASKİ, gölden izinsiz su kullanımının hukuka aykırılığının mücadelesini veriyor.

SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş, endüstriyel su kullanımının önlenmesi gerektiği yönünde kararlı bir savaş içerisinde.

Uzmanlar ve akademisyenlerin Sapanca Gölü’ndeki endüstriyel su kullanımının olumsuz etkileriyle ilgili olarak kesinlikle dinlenmeleri gerektiği de davacı SASKİ tarafından sürekli vurgulanıyor.

Kocaeli`de görülen TÜPRAŞ davasından bugünkü duruşmada da erteleme kararı çıktı. TÜPRAŞ’ın yeterli savunma yapamamış olması ve süre istemesi üzerine davanın 3 Mart 2015 tarihine ertelendiği açıklandı.

Davanın ilk duruşmasından bu yana TÜPRAŞ yetkililerine sorduğumuz basit bir soru var;

“Su tahsisini doğrulayan belge nerede?”

Hangi mevzuata dayanarak gölden yıllardır su çekiyorsunuz?

Rüstem Keleş’in açıklamalarından anlayacağımız üzere, davanın bugünkü duruşmasında da TÜPRAŞ yetkilileri, su tahsisini meşru kılan herhangi bir belge ortaya koyamadı.

Dünyanın suyu içilebilir nadir gölleri arasında gösterilen, Sakarya ve Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü’ndeki su tahsisini hangi düzenleyici metne dayanarak yaptınız?

Su tahsisi ne hikmetse bir türlü belgelenemiyor!

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Ankara’dan su tahsisinin meşru olduğuna yönelik bazı sesler de yükseliyordu hatırlayın.

Kim ne derse desin, artık 3 Mart’taki duruşmaya kadar bu su tahsisinin belgelenmesi gerekecek. Bu süreçte DSİ ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden de görüş alınacak.

Şayet ortada su tahsisine yönelik herhangi bir belge yoksa eski Türkiye’nin karanlık raflarında gizlenmiş bir gerçekte de açığa çıkmış olacak.

Zaten herhangi bir bağlayıcı metin mevcut değilse, türlü kurumlardan görüş alınsa dahi, bu mahkemede çıkacak sonucu değiştirmeye yetmeyecek!

Tüm bunları 3 Mart’a uzanan süreçte hep birlikte yaşayacağız. Burada bir parantez açarak, davanın ilk gününden bu yana kararlı duruş sergileyenleri tebrik etmek istiyorum.

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ve SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş’i kutlamamak olmaz.

Diğer yandan şunu da ifade etmeliyim; elde tutulabilir olarak yalnızca 55 yıl öncesine ait bir anlaşma metnine sığınan TÜPRAŞ yetkililerinin de işi oldukça zor!

Görüşülen iki duruşmadan bu yana ortaya su tahsisiyle ilgili bir belge koyamamak, böyle düzenleyici bir metnin ortada olmadığına olan inançlarımızı tavan yaptırıyor!

Ortada kel başa şimşir tarak misali büyük bir uyumsuzluk var. Allah hayır etsin diyelim. İşin olumlu tarafı da hiç şüphesiz yarım asır öncesine ait bir garabetin ortadan kaldırılması olacak!

iletişim / [email protected] Twitter: @mahiroglu5454