Ar-Ge çalışmalarıyla otomotiv ve savunma sanayi gibi kritik alanlarda teknolojik ticari ürünler geliştirerek ülke ekonomisine katkı sağlayan üniversite, ülke ve bölgenin kalkınma önceliklerine endeksli bilimsel çalışmalarıyla markalaşma yolunda ilerliyor

Rektör Prof. Dr. Fatih Savaşan:

'Dünyada belli bir yere gelme eğitim ve Ar-Ge ile mümkün. Biz bunu sadece yayınlarla değil, somut projelerle ve ürüne dönüşmüş çalışmalarla gösterme çabasındayız'

SAKARYA (AA) - ÖMER FARUK ŞİMŞEK - Uluslararasılaşma hamleleri, akredite programları, kalite ödülleri, kariyer hedeflerine uygun modelleriyle öğretim hayatında 50. yılını yaşayan Sakarya Üniversitesi (SAÜ), çok sayıda yabancı uyruklu öğrenci ve öğretim görevlisi bulunan akademik kadrosuyla kritik alanlarda teknolojik ticari ürünler geliştirerek ülke ve bölgenin kalkınma önceliklerine endeksli bilimsel çalışmalarıyla dünya üniversiteleri arasında markalaşma yolunda ilerliyor.

Öğretim hayatına 1970 yılında Sakarya Mühendislik ve Mimarlık Yüksekokulu olarak başlayan, 1971 yılında Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisine dönüşen ve 1982-1992 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesine bağlı fakülte olarak öğretim veren SAÜ, 3 Temmuz 1992 tarih ve 3837 sayılı kanun ile müstakil üniversite kimliğine kavuştu.

Bünyesindeki 6 enstitü, 14 fakülte, 1 konservatuvar ve 2 meslek yüksekokuluyla 1990 sonrasında kurulan üniversiteler arasında akademik ve teknik altyapısını hızla tamamlayan üniversite, ISO-2002 Kalite Belgesi ile 'EFQM Mükemmellik Yetkinlik Seviyesi Kalite Belgesi'ne sahip ilk ve tek devlet üniversitesi olma özelliğine ulaştı.

İstanbul ve Ankara gibi metropol illere yakınlığı, yeşil ve mavinin buluştuğu doğal güzellikleri barındıran kent hayatının yanında barınma ihtiyacını karşılayacak çeşitlilik, 10 bin metrekare alana sahip kütüphane ve 180'inin üzerinde aktif öğrenci grubuyla cazip bir kampüs konsepti sunan SAÜ, Sapanca Gölü manzarası ve yeşil alanlarının çokluğu dolayısıyla üniversite adaylarının tercihinde önemli rol oynuyor.

Erasmus, Farabi ve Mevlana programlarıyla öğrenci ve akademisyen değişimi programlarında ilklerde yer almayı başaran ve uluslararasılaşma hamleleri kapsamında 100 ülkeden 3 binden fazla yabancı uyruklu öğrenciye ev sahipliği yapan üniversite, uygulamalı mühendislik deneyimi eğitimi, iş yeri fakültede modeli programları ve Ar-Ge çalışmalarıyla da otomotiv ve savunma sanayi gibi kritik alanlarda teknolojik ticari ürünler geliştirerek ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

- 'Öğrenci, kariyer hedeflerine uygun modeller bekler'

SAÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önemli hedeflerden biri olan uluslararasılaşma sürecinde ülkeye kültürel zenginlik katan yabancı uyruklu öğrenci kabulüyle üniversite ve bilim dünyasına katkı sağlayacak akademisyenlerin alımının belirli kriterler çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

SAÜ'nün hem Erasmus hem de Mevlana programları kapsamında Avrupa ve diğer dünya ülkeleriyle öğrenci değişimi fırsatını en iyi kullanan üniversite olduğuna değinen Savaşan, TÜBİTAK ve YÖK'ün iş birliğini önemsediği ve özel proje çağrısı yaptığı ülkelerle ilgili her çağrıyı en iyi şekilde değerlendirdiklerini anlattı.

Savaşan, gerek Türkiye'de gerekse de yurt dışından lisans eğitimine adım atacak öğrencilerin ihtiyaç hissettiği her şeye sahip olduklarını aktararak, 'Programları, bölümleri en fazla sayıda akredite olan, kalite ödülleri almış bir üniversiteyiz. Öğrenci, kariyer hedeflerine uygun modeller bekler. Sektörle entegrasyon modellerinden ilgi alanı oluşturmaya, yan dal yapma fırsatları sunmaya varıncaya kadar farklı kariyer hedeflerini besleyen bir yapımız var.' diye konuştu.

Kovid-19 salgını sürecinde uzaktan eğitim modeline geçilmek durumunda kalındığında teknik altyapı olarak en hazır üniversitelerden biri olduklarına değinen Savaşan, şunları söyledi:

'Öğrenciler dışarıda öğrenmeye daha açık ve bu imkanlar artık daha fazla. Öyleyse üniversiteler bu altyapıyı desteklemek zorundalar. Biz de çıtayı yükseltmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Mesela Yükseköğretim Uzaktan Eğitim Merkezi açılması önerimizi YÖK'e ilettik. Ayrıca online veya çevrimiçi öğrenci değişimi talebimizi önerimizi de ileteceğiz.'

- 'Ticarileşen ürünleri de ortaya çıkarmak hedefindeyiz'

Savaşan, eğitimi, öğrencilerin mutlaka alanda olmalarını sağlayacak şekilde dizayn ettiklerini vurgulayarak, Uygulamalı Mühendislik Deneyimi Eğitimi, 7+1, 3+1, iş yeri fakültede modeli, sektörlerin bizatihi ders açmak suretiyle alandaki kişilerin ders anlatmasına imkan sunan modelleri uyguladıklarını bildirdi.

Sektörle entegrasyonu önemsediklerini vurgulayan Savaşan, öğrencilerin de Ar-Ge uyumunu artırmak için ilk sınıftan itibaren onları laboratuvara sokacak projeyi bu yıl başlatacaklarını, ticarileşme yolunda çok önemli adımlar attıklarını, siber güvenlikten otomotiv ve savunma sanayine birçok ürünü geliştirdik, ticarileştirdiklerini kaydetti.

'Bizim şu anda yaptığımız şey, ülkemizin ve özellikle de bölgemizin kalkınma önceliklerini tespit etmek.' diyen Savaşan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'2030'ların pil teknolojisi olacağı düşünülen lityum-sülfür pilleriyle ilgili bir proje SAÜ yürütücülüğünde kabul edildi. Buradan çıkan ürünler de hem savunma hem otomotiv sanayinde kullanılabilecek hem de dünya ülkelerinin bu alandaki çalışmalarına da öncülük yapmış olacak. Hedefimiz kapalı bir üniversite olmamak, öğrenci ve hocalarıyla alanda Ar-Ge yapmak ve kendi birikimlerimizi ihtiyaçların giderilmesi için ortaya koymak. Dünyada belli bir yere gelme eğitim ve Ar-Ge ile mümkün. Biz bunu sadece yayınlarla değil, somut projelerle ve ürüne dönüşmüş çalışmalarla gösterme çabasındayız.'

- Yabancı akademisyenler SAÜ'yü seçmekten mutlu

Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi İran uyruklu Farrokh Mahnamfar, üniversiteler arasında başarı anlamında iyi bir konuma sahip SAÜ'yü tercih ettiği için çok mutlu olduğunu söyledi.

SAÜ Ortadoğu Enstitüsü Öğretim Görevlisi Mısır uyruklu Mohammad Alzawawy ise çalışma alanına ilişkin Türkiye genelinde bu düzeyde bir enstitünün bulunmadığına işaret ederek, şunları söyledi:

'SAÜ'de akademi hayatına başladığımda umduğum ne varsa buldum. SAÜ, akademik özgürlük, elektronik kütüphaneler, gelişmiş elektronik arşiv, maddi ve manevi yönden güzel bir iklime sahip, akademisyenlerin karşılıklı anlayış ve iş birliği içerisinde çalıştığı bir üniversite. Öte yandan, meslektaşlarımın İslam dünyasındaki meselelere önem vermesi ve akademik ortamın çalışmaya teşvik etmesi de SAÜ'yü seçmemde etkili oldu.'

- Uluslararası öğrenciler kaliteli eğitim ve kampüs hayatını tercih ediyor

SAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Bangladeş uyruklu Burhan Uddin, 'Eğitim kalitesi ve kampüs çok güzel. Sakarya şehir olarak da çok güzel. Hem mavi hem yeşil, deniz de dağ da nehir de var. Bu yüzden çok sevdim.' dedi.

Salgın sürecinde ülkesine gidemediğini anlatan Uddin, bu süreçte hiçbir zorluk yaşamadıklarını ve ailesiz yaşamanın yalnızlığını hissetmediklerini ifade etti.

Osmanlı tarihi üzerine doktora yapan Sudanlı Tarık İdris Gabriel de eğitim kalitesi, yurt hizmetleri ve akademik kadronun öğrencilere yönelik ilgisinin özellikle pandemi sürecindeki kesintisiz desteğinden dolayı SAÜ'de eğitim almayı arkadaşlarına da tavsiye ettiğini söyledi.