- GO-KART PİSTİNDE ÖLEN TUĞBA'NIN BABASI SÜLEYMAN ERDOĞAN:

- "SUÇLULARIN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUM"

- "KIZIMIN ÖLÜMÜNDEN SONRA GEÇEN DAKİKALARI BİLE SAYIYORUM"

- "HALA BAZI LUNAPARKLAR VE GO-KART PİSTLERİNDE DEMODE ARAÇLAR KULLANILIYOR"

- "PARA KAZANMAKTAN ZİYADE İNSANLARIN CANINA ÖNEM VERSİNLER"

Sakarya'da bir alışveriş merkezinin go-kart pistindeki kazada başı koparak hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Tuğba'nın babası Süleyman Erdoğan (51), suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.

Olay yeri fotoğraflarının incelenmesinin ardından, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Tuğba Erdoğan'ın (24) başının, go-kart pistinde şalının aracın aks miline dolanması sonucu koptuğu anlaşıldı. Kızı Tuğba'nın, go-kart pisti sahipleri ve görevlilerin birçok ihmali yüzünden hayatını kaybettiğini ileri süren elektrik teknisyeni baba Süleyman Erdoğan, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunduğu iddianamede, kızının kask takmadan ve go-kart kıyafeti giymeden araca binmesine yetkililerce izin verildiğinin anlaşıldığına, bilirkişi raporunda ise iş yeri işletmecisi ile bu işletmeye gerekli güvenlik şartlarını taşımamasına rağmen işletme ruhsatı veren Adapazarı Belediyesi yetkililerinin kusurlu olduğunun belirtildiğine işaret etti.

Kazanın üzerinden geçen yaklaşık 76 gündür büyük acılar çektiğini dile getiren dertli baba Süleyman Erdoğan, ihmali görülenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını ve başka canların yanmasının önüne geçilmesini istedi. Süleyman Erdoğan, şu şekilde konuştu:

"Bilirkişi raporunda kaşkolun aksa dolandığı tespit edildi. Bunun üzeri örtülmesi ve oraya bir şeyin girmemesi lazımdı. Daha önce bir kız çocuğunun saçlarının oraya dolandığını duydum, buna rağmen gene önlem alınmamış. Bunun üzeri hala örtülmediyse, demode araçlarla para kazanılıyorsa biz bunların mücadelesini veriyoruz. Benim kızım öldü, bugün 76'ncı gün, dakikası dakikasına sayıyorum ama başka Tuğba'ların ölmesini istemiyorum. Bunun içindir benim mücadelem. Kanunen taksirli suç olarak kabul edilmiş. Taksirli suçlar 3 ile 6 yıl arasında değerlendiriliyor. Bu ceza insanlara az geliyor fakat hukuk sistemimiz bunu böyle söylemiş. Avukatım Rıza Saka'dan aldığım bilgiler doğrultusunda 500 bin liralık tazminat davası açıldığını öğrendim. Savcılığın açtığı davaya 30 Mayıs 2013 tarihinde mutlaka katılacağım. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Yani insanların canları yanmasın istiyorum bundan sonra. İmtihan dünyasıdır, Allah'tan geldik, Allah'a gidiyoruz. İlk günden beri aynı şeyi söylüyorum, Allah'ın verdiği canı, emanet olan canı korumaya çalışıyoruz. Türk adaletine güveniyorum. Kesinlikle bu tazminat davasında para beklentim yok ama bu cezaların ağır olmasını istiyorum. Ağırlaştırılırsa, bu para cezası ne kadar ağır olursa bundan sonra daha etkili önlemler alınacaktır. Tüm Türkiye biliyor ki, lunaparklar ve go-kart pistlerinde çok sorumsuzca davranılan yerler var. Hiç olmazsa bunlar garanti altına alınsın. İnsanlar para kazanmaktan ziyade insanların canına önem versinler. Bundan sonra ağır, ölümlü kazalar olmasın, insanlar ölmesin. Benim 76 günü nasıl geçirdiğimi bir ben, bir Allah biliyor."

Süleyman Erdoğan, Sakarya Üniversitesi Kızılay Öğrenci Topluluğunun 30 Nisan'da düzenleyeceği "Sakarya Üniversitesi Tuğba'yı Anıyor" adlı kan bağışı kampanyasından çok büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek, ailesiyle birlikte davet edildiği bu programa mutlaka katılacaklarını söyledi.