Ahmet Altan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diyor ki: “Hangi bilgin ile akademisyenlere cahil diyorsun…”
Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanına yapılabilecek en büyük hakaretlerden biri de bu söz ve kullanılan üslup.
Altan ailesi yıllardır basın yayın sektöründe millete devlete ve hükümetlere yön vermeye çalışan kiralık kalem olarak kullanılan yazar ailesi.
Ailece yazar çizer.
Önce paralel yapının dümen suyunda taşeron olarak kullanıldılar.
Hükümeti paralel örgütün taşeronluğunu yapıp kandırarak sahte, aslı astarı olmayan belgeler ile devlete canı pahasına hizmet etmiş kamu görevlilerini sürüm sürüm süründürerek çok acı dolu günlerin yaşanmasına neden olmuşlardır.
Ne zamanki devlet el birliği ile kurulan kumpası deşifre etti işte o zaman bu bahsi geçen aile bireyleri anında hükümetin aleyhine döndü.
Ailecek yıllarca yönlendirmeye ve yönetmeye çalıştıkları ancak kısmen başarılı oldukları hükümet ile paralel yapı arasındaki darbe girişimi çalışmasının açığa çıkması sonucu tavırlarını yüzde yüz değiştirerek yönlerini okyanus ötesine çevirdiler.
Ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına her ortamda pervasızca saldırıyı kendilerine görev adaleden bir aile olarak ortalığı döküldüler.
Bu beklenen bir gelişme, beklenen bir tutum ve davranış idi.
Başka türlü bir yaklaşım zaten olamazdı.
Kısaca sahibinin dilini kullanmak zorunda.
Sahibi ne derse onu konuşacak, onu yazacak , sosyal medyada karalama yapacak ve hiç bir şekilde sahibinin sözünden çıkmayacak.
Çıkamaz, çünkü herkes kendi içinde de bir birine göbek bağı ile bağlanmış.
Kopmaları, çözülmesi mümkün değil.
Zaten bu furya kaset furyası değil mi.
İktidarı, muhalefeti kaset ile dizayn etmediler mi.
İş adamını bürokrasiyi kaset ile tehdit etmediler mi.
Algı yaratıp önüne engel saydıkları her kesi ve her kesimi karalamadılar mı.
Böylesine büyük bir yapı Altan ailesini neden kullanmasın.
Bal gibi de kullanıyor.
Sahibinin verdiği her talimatı harfiyen yerine getiriyor.
Zorunlu olarak itaat ediyor.
Allah muhafaza Altan kardeşler hakkında bir algı operasyonu yapsa sahibi bunları kim kurtara bilir ki.
Çok şükür ki hükümet dik ve dirayetli.
Bu yapıya boyun eğmedi.
Boyun eğenlerin boynu bükük kalır.
Altan kardeşler gibi.
