Orhan Gencebay'ın bir şarkısında dediği gibi, 'Nereden başlasam nasıl söylesem bilemedim ki.'


Malumunuz geçtiğimiz hafta üzücü bir olay yaşadık. Türkiye bizi (Hendek'i) konuştu.


Hendek'in Akarca Mahallesinde yıllardır faaliyet gösteren havai fişek fabrikasında patlama oldu. Bu patlama neticesinde 126 vatandaşımız patlamadan yaralı olarak kurtulurken 7 vatandaşımız ise maalesef ebediyete göç ettiler. Bu vesileyle ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.


Aslında ben bu konuya hiç girmeyecektim, çünü bir çok haber sitesinde, ilçemizde ve ilimizde ki bir çok köşe yazarı bu konuda defalarca yazmıştı, çizmişti...


Fakat ben patlama sonrasında yaşanılanlara dikkat çekmek istiyorum. Bu yüzden aldım elime kalemimi...


Olay gününe geri gidip tekrar tekrar irdeleyip acımızı tazelemeye gerek yok. Nasıl oldu, neden oldu, ihmal varmı, bu konuları da devletimizin yetkili makamları inceliyor, bu bizim işimiz değil.


Şimdi gelelim işin özüne...


Olay günü bir kardeşim bana Twitter'den çekilmiş ekran görüntüsü yolladı. MÜSİAD başkanlarının içinde bulunduğu, Hendek Belediyesi Bayraktepe Sosyal Tesislerinde çekilmiş bir fotoğraftı ve MÜSİAD tarafından sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan paylaşılmıştı. Bende şahsi Facebook hesabımdan 2-3 kelimeyle bunu paylaştım. Paylaşımdan bir kaç saat sonra beni Hendek Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü aradı. (Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevini de o yürütüyor.) Müdür bey, 'Cemil abi, sosyal medya hesabından bir şey paylaşmışsın' diyerek, durumu izah etmeye çalıştı. Müdür bey konuşmasının devamında, 'Yemek olayı ile alakalı Belediyemizin ve Başkanımızın kesinlikle hiç bir ilgisi yoktur, yemeği Başkan vermedi. Yemeği veren MÜSİAD'ın Hendek'li Sakarya başkan yardımcısı'dır. Tesislerimizi tutmuş, ödemesini de yapmışlardır' dedi.


Peki tamam buraya kadar her şey normal. Ertesi gün çarşaf çarşaf bütün haber sitelerinde bu haber yayınlandı. Bütün haber siteleri Twitter'dan yayınlanan fotoğrafı manşetlerine taşıdı. Bütün sosyal medya kullanıcıları bu haberi paylaşıp tepkisini gösterince geri vites yapıp hem derneğin yaptığı paylaşımı kaldırdılar, hemde bir açıklama yaptılar. Açıklamada, 'Biz yemek yemedik, o toplantı yemek toplantısı değildi. Biz işçilerimiz için toplandık, onların için ne yapabiliriz diye fikir alışverişinde bulunduk' dediler. O zaman ne kararı aldınız onları kamuoyuna açıklayın dedi herkes, ama yine ses çıkmadı...

Hareketlilik bu şekilde devam ederken, bir dostum dün akşam saatlerinde Sakarya'da günlük çıkan bir gazetenin internet sayfasında çıkan haberinin linkini gönderdi. Haberde fabrika sahibinin, kendilerine o organizeyi Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu'nun yaptığını, kendilerini oraya onun davet ettiğini söylüyordu. Bende bu durumu Hendek Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevine bakan Kültür ve Sosyal İşler Müdürüne sordum. 2. kez yine aynı şeyleri tekrarladı. Dernek tarafından yapılan ödemenin dekont bilgilerini de benimle paylaşmıştır. Bende 'O zaman olay çarpıtılıyor olabilir o halde Başkan adına kamuoyuna bir açıklama yapmalısınız' dedim.


Ve dakikalar sonra Hendek Belediyesi'nden bir açıklama geldi. Buradan yapılan açıklamayı yazmaya gerek yok. Zaten bütün haber sitelerinde bu açıklama mevcut.


Buraya kadar herşey tamam, yanınızdayım. Fakat gel gelelim Belediye de kuş uçsa Başkanın haberi oluyorken, Başkan'a sormadan hiç bir iş yapılmıyorken, böyle Türkiye gündeminde ilk sırayı alacak üzücü bir olayın yaşandığı ilçemizde, adamlar Belediyemize ait bir tesiste parasıyla da olsa bile yer ayırtacak, yemek ya da karpuz yiyecek, Başkan'ın bundan haberi olmayacak. Ya gerçekten haberi yok ya da ekibinde bir kopukluk var, kendisine haber vermemişler. Eğer ki; Başkan'ın haberi varsa ne olursa olsun parasıyla da yese, bedava da yese Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu şunu demeliydi; 'Hayır kardeşim her şey ortada, bu kadar büyük bir acımız var herkes kan ağlıyor, sizin Belediyemize ait bir mekanda toplantı yapmanız etik olmaz, ben buna izin veremem. Bu yanlış anlaşılmaya müsayit ve hassas bir konu onun için kusura bakmayın' diyebilirdi. Tekrar üstüne basarak söylüyorum; Başkan'ın konudan haberi varsa. O zaman dün yapılan açıklamaya gerekte kalmazdı.


Acımızdan dolayı tüm Türkiye'nin boğazından tek bir lokma geçmezken, siz MÜSİAD başkanlarının yemek yeyip karpuz kesmelerini esefle ve şiddetle kınıyor, onları Allah'a havale ediyorum.


'Komşusu açken tok yatan bizden değildir'