Sakarya depremlerde yıkılıp yeniden kurulmuş, binlerce insanını toprağa vermiş bir kent. 17 Ağustos felaketinden sonra yapılan binalar sağlam olarak kabul edilse de, deprem öncesi yapılan binalar hala ayakta. Merhum ‘Deprem Dede’ Ahmet Mete Işıkara’nın dediği gibi: “Deprem değil, çürük bina öldürür” Sakarya Müteahhitler Birliği Başkanı Murat Bayrak, Bodrum depremi sonrasında çarpıcı açıklamalarda bulundu… YAPILMASI GEREKENLERİ BİLİYORUZ “Deprem kuşağında bir şehirde yaşıyoruz. Okul, hastane gibi kamu binalarının depreme karşı güvenli olması çok ama çok önemli. Keşke biz de Japonya gibi büyük depremlere dayanıklı evler yapabilseydik ve asrın felaketi olarak adlandırılan 17 Ağustos’ta böyle derin acılar yaşamasaydık. Bizi Japonlardan veya depreme karşı önlem alan ülkelerden ayıran fark, en az onlar kadar ne yapmamız gerektiğini biliyoruz ama onlar kadar gerekeni yapmıyoruz. 17 Ağustos öncesi yapılan binalarda hala yaşayan, yaşamak durumunda olan insanlarımız var” SADECE ENVANTERİ BİLİNİYOR “99 depreminde Kandilli Rasathanesi’nin Müdürü olan Prof. Dr. Mete Işıkara’nın günlük hayatımıza soktuğu “Deprem öldürmez, çürük binalar öldürür” sözüne rağmen maalesef hala depremi gerektiği kadar ciddiye almıyoruz. Eski binalar için yapılan pek bir şey yok. Sadece envanteri biliniyor ve dönüşüm yapılması bekleniyor. Ülkemizin çeşitli bölgelerinde depremler oluyor. Ve tabii bu süreçte deprem uzmanlarının büyük Marmara depremi için tahminleri de hız kesmiyor. Vatandaş olarak eski ne kadar güvenilir olduğu bilinmeyen binaları terk etmemiz gerekiyor.” GÜVENLİ YAPILARI TERCİH EDİN “Sakarya’da 17 Ağustos öncesinden kalan binalar için acil eylem planı hazırlanmalı. Felaketi bir daha yaşamak için temennilerden öteye gitmeliyiz. Vatandaşlarımıza tavsiyem birilerinin çözüm üretmesini beklemek yerine kendi yaşamlarını, sevdiklerinin hayatlarını kendileri düşünsünler. Sakarya’da güvenli yapılar inşa edildi, inşa edilmeye de devam ediliyor. Eski güvenilirliği test edilmemiş binalarda yaşayanlar yeni ve güvenlikli konutları tercih etsinler. Bodrum’da meydana gelen deprem bize 17 Ağustos 1999’u hatırlatmalı. Eğer yeniden büyük acılar, felaketler yaşamak istemiyorsak güvenilir yapılarda yaşamalıyız. DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ Bina nereye yapılmış, hangi teknoloji kullanılmış ve temeli nasıl kazılmış, binada hangi malzeme kullanılmış bunların hepsi depreme dayanıklılık için büyük önem taşıyor. Öncelikle oturduğumuz konutta bunları sorgulayalım sonrasında Allah bir daha 17 Ağustos’ta yaşadığımız büyük felaketi yaşatmasın diye dua edelim. Ama öncelikle tedbirimizi alalım. Sakarya’da yaşıyorsak depremle yaşamayı da öğrenmek zorundayız. Depremle yaşamak için binaların sağlam olup olmadığını bilmek zorundayız. Yıkılacağı hesaplanan binalarda oturup yani tedbirsiz davranıp sonrasında ah vah etmek sorunumuzun çözümü değil, olamazda… DENETİMİ VATANDAŞIMIZ YAPACAK '1999 depreminde tespit edilen hasarlı binalarla ilgili çok şey söylendi, yazılıp çizildi. Ağır hasarlıların hepsinin yıkıldığını düşünsek bile aradan 17 yıl geçti. Binaların da bir yorgunluğu var. Betonun yorgunluğu, demirin yorgunluğu var. Bunlar bilimsel gerçekler. Bugün itibari ile durum nedir? Bilen var mı? Her gün her hafta her ay gidip vatandaşın kapısını çalıp kontrole geldikte denilmez. Herkes oturduğu binayı biliyor. Çivi çakarken oturduğun binanın beton dayanıklılığını tespit edebilirsin. Kullanılan demirin ne olduğu, yapan müteahhidin kim olduğu, daha önceki benzer binaların durumu ne olmuş bunlara bakmalıyız. Vatandaş kendi denetimini kendi yapmalı. Devletin her binayı her gün kontrol etme şansı yok. Teknik olarak da mümkün değil. Ancak vatandaş güvenilirliğinden şüphe ettiği binalarda yaşamamalı. DEPREME KARŞI HAZIRLIKLI OLALIM “Özellikle 17 Ağustos öncesi yapılan yapıların yorgun, dayanıklılığını yitirmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu gerçeğini unutmayalım. Onarımı yapılmış bile olsa binalar yorgun. Böyle konutların dönüştürülmesi için Sakaryalı müteahhitler fedakarlık yapmaya hazır. Güvenilirliği tartışılan binalar yerine modern teknoloji ve deprem yönetmeliğine uygun üretilen binaları tercih edelim. Sakaryalı hemşehrilerimize çözüm ortağı olmaya hazırız. Yeter ki talep etsinler. Bodrum’da veya başka bölgelerde meydana gelen depremlerin bizim kentimizde de yaşanabileceği gerçeğini unutmayalım. Sakarya deprem bölgesinde bir kent ve hep birlikte depreme karşı hazırlıklarımızı yapalım”