Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince açıklanan 21 sayfalık gerekçeli kararda, esasa ilişkin mütalaa, sanık ve avukatlarının savunmaları, mahkemeye gelen rapor ve evraklar ile tanık beyanlarına yer verildi. Kararda, sanığın 'Bank Asya Bankacılık Hizmetleri ve Kredi Kartı Sözleşmesi'ndeki imzalardan birinin kendisinin olduğunu avukatı eşliğinde kabul ettiği belirtilerek, aynı anda atıldığı halde diğer imzaları hatırlayamadığını belirtse de imzalarını inkar etmeyerek kaçamaklı beyanda bulunduğu anlatıldı. İkrar beyanları dikkate alındığında imzaların sanık tarafından atıldığının sabit olduğu kaydedilen kararda, diğer beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, sözleşmenin sanık tarafından hayatın olağan akışına uygun olarak imzalandığının anlaşıldığı belirtildi. - 'Bank Asya hesabına yüklü miktarda para yatırdığı tespit edilmiştir' Gerekçede, sanığın Bank Asya'da 17/25 Aralık süreci sonrası 21 adet Türk lirası, dolar, avro, altın katılım hesabı açtırdığı, 2013 Aralık'ta hesabında sıfır lira varken 2014 Ocak'ta yaklaşık 98 bin Türk lirası bulunduğu belirtilerek, 'Yine 2014 Eylül'de hesabında yaklaşık 132 bin lira bulunduğu, özellikle sanığın 30 Ocak 2014'te katılım hesabı açma adı altında hesabına 94 bin lira, 15 Eylül 2014'te de yaklaşık 44 bin dolar karşılığı takribi 97 bin lira para yatırdığı tespit edilmiştir.' ifadelerine yer verildi. Sanığın birçok hesap hareketliliğinin olduğu, yüklü miktarda para yatırdığının tespit edildiği aktarılan gerekçeli kararda, örgüt elebaşının talimatının ardından sanığın 17/25 Aralık sürecinden sonra hesabına para yatırarak örgüt elebaşının talimatına göre hareket ettiği ve bu şekilde örgütsel faaliyette bulunduğunun anlaşıldığı kaydedildi. - 'Sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığı anlaşılmıştır' Gerekçeli kararda, sanığın çocuklarını örgütle iltisaklı eğitim kurumlarında okuttuğu belirtildi. Sanığın gelini Melike Yıldırım'ın soruşturma sırasındaki ifadesinde, eşi Ali Sami Yıldırım'ın, Öksüz'ü Ankara'da serbest kaldıktan sonra geldiği Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan alarak eve getirdiği, sonra gece saatlerinde sanığın evinin bulunduğu Sakarya'nın Akyazı ilçesine gittiklerini söylediği aktarılan kararda, 'Melike Yıldırım'ın, Adil Öksüz'ün burada başından geçenleri anlattığını, sabah saatlerinde Öksüz'ün kayınvalidesine 'Ben gidiyorum.' dediğini, sanığın da 'Güle güle.' dediğini duyduğunu ve Öksüz'ün bu şekilde evden ayrıldığını, bir daha dönmediğini ve telefonuna da ulaşamadığını belirtmiştir.' ifadesi kullanıldı. Kararın gerekçesinde, Adil Öksüz'ün darbe girişiminden sonra örgüt içerisinde yer alan, örgüte bağlı kişilerle irtibat kurduğu ve bu şekilde gizlenerek kaçtığına işaret edilerek, 'Sanığın, Adil Öksüz'ün kayınvalidesinin olmasının burada bir öneminin olmadığı, Öksüz'ün örgüt mensubu olup kendisini ihbar etmeyecek kişilerin yanına sığındığı, nitekim Kahramanmaraş'taki babasının yanına gitmediği aksine Sakarya'da bulunan Hatice Yıldırım'ın evine sığındığı ve buradan izini kaybettirerek firar ettiği anlaşılmıştır.' ifadesine yer verildi. Sanığın, Adil Öksüz'ün, örgütün elebaşının mollalarından olduğu hususunda bilgisinin bulunduğu, Yıldırım'ın Bank Asya'ya para yatırdığını ifade ettiği, oğlu Ali Sami Yıldırım'ın Adil Öksüz'ün kaçmasına yardımda bulunduğu anlatılan kararda, şunlar kaydedildi: 'Neredeyse tüm aile fertlerinin 'ByLock' programını kullandığı da göz önüne alındığında sanığın, örgüt ve mensuplarından bihaber olmadığı aksine örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığı anlaşılmıştır. Sanığın serbest bırakılan darbenin bir numaralı planlayıcısı ve örgütün 'TSK imamı' Namık kod adlı Adil Öksüz'ü evinde saklayarak kaçmasına yardım ettiği, bu eylemin ancak örgüt hiyerarşisinde yer alan örgüt mensuplarınca gerçekleştirilebileceği anlaşılmıştır.' - Süreç FETÖ'nün darbe girişiminin kilit ismi firari Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım, 11 Ağustos 2016'da gözaltına alınmış, ertesi gün çıkarıldığı hakimlikçe adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmıştı. Yıldırım, ikinci kez 31 Ağustos'ta gözaltına alınmış, 2 Eylül'de çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı. Hatice Yıldırım, 25 Kasım 2016'da sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi uygulanması ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye edilmişti. Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 17 Kasım'da görülen karar duruşmasında, Hatice Yıldırım'ı 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, 'anayasayı ihlal' suçundan ise delil yetersizliğinden sanığın beraatine karar vermişti.