İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda pandemi tedbirlerine uygun şekilde gerçekleştirilen programa Temel İslam Bilimleri Başkanı Prof. Dr. Süleyman Akkuş, bazı öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Sunuculuğunu Arş. Gör. Furkan Ramazan Öğe'nin yaptığı program, Öğr. Gör. Musa Öziş'in Kur'an-ı Kerîm tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını ise Temel İslam Bilimleri Başkanı Prof. Dr. Süleyman Akkuş yaptı. Temel İslam Bilimleri Bölümü kapsamında düzenlenen dönemin ilk seminerinin mevlid-i nebi haftasına denk geldiğini belirten Prof. Dr. Süleyman Akkuş, bundan dolayı haftaya uygun bir konu başlığı seçtiklerini ifade etti. Prof. Dr. Akkuş, konuşma teklifini kabul eden Prof. Dr. Erdinç Ahatlı'ya ve katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Prof. Dr. Erdinç Ahatlı, konuşmasının başında Hz. Peygamber'in doğum tarihi ile nübüvvet ve risalet kavramları hakkında bilgi verdi. Bu seneki mevlid-i nebî haftasının vefa toplumu temasıyla gerçekleştirildiğini kaydeden Prof. Ahatlı, konuşmasında peygamberlerin hususiyetleri ve vefa konusu üzerinde durdu. Ahatlı, peygamberlerin öne çıkan özellikleri arasında gayba dair haberlere sahip olmaları, hissî ya da maddî mucizeler göstermeleri, ahlaki olarak en üst seviyede olmaları, ilahî yardımla desteklenmeleri, Allah'ın emirlerini olduğu gibi tebliğ etmeleri ve dinî davet görevlerini yerine getirirken şöhret, makam, servet, şehvet hiçbir dünyevî maksat gütmemelerini sayarak bu hususlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Ahatlı, konuşmasının devamında ise ahde vefa göstermenin önemi üzerinde durdu. Konuyla ilgili ayetlere, Peygamber'in hadisleri ile hayatından örneklere yer veren Ahatlı, 'Hz. Peygamber (s.a.) hem en yakınlarından başlamak üzere kendi dinine inanmayan, henüz Müslüman olmamış ve belki müşrik olarak ölmüş insanların kendisine yaptığı iyilikleri bile unutmamış bir peygamber' ifadelerini kullandı.