SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda gerçekleşen konferansa Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Özkan Öztürk konuşmacı olarak katıldı.

İnsan medeniyetin kaynağıdır
Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, konuşmasında İslam siyaset felsefesinde tasavvufi yorumu ve bu düşüncenin Osmanlı özelinde nasıl yansıdığına değindi. İnsanın kültür ve medeniyette kurucu bir varlık olduğunu belirten Öztürk, 'İnsan tarih boyunca bir araya gelmiştir ve aile kurmuştur. Tarih boyunca bütün medeniyetlerin bir zihniyetinin olduğunu görebiliriz. Bu sosyolojik örgütlenmeler bir zihniyet etrafında inşa edilmiştir' dedi.

Allah'ın 99 ismi olduğunu ve bunların her birinin farklı anlamlar taşıdığını söyleyen Öztürk, 'Ancak bu isimlerin hepsi bizi Allah'ın adına götürür. Mümin müminin aynasıdır. Mümin güven anlamına gelir. İki aynayı karşı karşıya koyduğunuz zaman ayna güven olduğunda aynalar birbirini kırmaz. Aynalar birbirinde güven duygusunu sonsuzlaştırır ve çoğaltırlar' diye konuştu.

Sofilerin İslam düşüncesi hakkında bilgi veren Öztürk, 'Sofilere göre alemin varlığı ilahi isimlerin bir tecellisidir. Madde ve form ilişkisi içerisinde düşündüğümüz zaman, millet bir formdur, devlet bir birliktir. Devlet asla değişmez fakat millet değişebilir' şeklinde konuştu. Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, şöyle devam etti: 'Roma medeniyeti dünyada en büyük sınırlara ulaşmış medeniyetlerden bir tanesidir. Romalılar bir şehir kurduklarında, şehir kurma inançları onların dini düşünceleri ile birebir paraleldir. İnanç konuları bir yelpaze gibi ilahiyat açısından tenzih ve teşbih dediğimiz ikilemin içindedir. Tenzih dediğimiz şey, Allah'ı veya tanrıları varlıklara benzetmemek. Teşbih dediğimiz şey tanrılarımızı insanlar gibi düşünmektir. Bütün medeniyetler tenzih çizgisinden teşbih çizgisine bu yelpaze üzerinde yer almaktadır.'