Sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği ve alkol kullanımı gibi dört ana davranışsal risk faktörü; obezite, hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları, kanser ve kronik solunum yolu hastalıkları gibi birçok kronik hastalığa neden oluyor. Risk faktörlerinin azaltılması, erken teşhis ve zamanında tedaviyle bunların önemli ölçüde azaltılması mümkün olabiliyor.Sakarya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aydın Erdoğan, kalp damar hastalıkları, kanserler, diyabet ve kronik solunum yolu hastalıkları başta olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıkların, insan sağlığı ve ülke kalkınmasına yönelik önde gelen tehditlerin başında olduğunu belirterek, “Bu dört hastalık grubu dünyanın en büyük katilleri olup her yıl tahminen 35 milyon kişinin ölüme neden olmaktadır” dedi.Bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenebilir nitelikte olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Kalp hastalıklarının, inmelerin (felç), Tip 2 diyabetin yüzde 80’i ve kanserlerin üçte birinden fazlası, sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik ve alkol kullanımı gibi davranışsal risk faktörleri ortadan kaldırılarak önlenebilir. Bunlar içerisinde fiziksel hareketsizlik, dünya genelindeki ölümlerin yüzde 6’sından sorumludur. Meme ve kolon kanserlerinin yaklaşık yüzde 21-25’inin, diyabetin yüzde 27’sinin ve iskemik kalp hastalığının yüzde 30’unun ana nedeni olarak fiziksel hareketsizlik gösterilmektedir. Fiziksel hareketsizlik obezitenin önde gelen nedenlerinden birisidir. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan obezite, tüm dünyada her geçen gün artış göstermektedir. Obezite eğilimi özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde hızlı artış göstermektedir. Çocukluk çağı obezitesindeki yıllık artış giderek büyümektedir” diye konuştu.Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesinin çok önemli olduğunu anlatan Erdoğan, yetişkinlikte obezitenin, erken yaşta kronik hastalıkların, yetişkinlikte erken ölüm ve sakatlık riskinin önlenmesi anlamına geldiğini ifade ederek, “Bu sebeple çocukluk çağında kazanılacak olan doğru davranış ve alışkanlıklar, yetişkinlik ve yaşlılık dönemini olumlu yönde etkilemektedir. ‘Kronik Hastalıklar Risk Faktörleri Araştırması’na göre, ülke genelinde kadınların yüzde 87’si, erkeklerin ise yüzde 77’si yeterli ölçüde fiziksel aktivite yapmamaktadır. 65 yaş üzeri bireylerle yapılan bir çalışmada ise bireylerin sadece yüzde 30’unun yürüyüş yaptığı belirlenmiştir. Fiziksel aktivitenin sağlığı koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi için günlük olarak planlı, tekrarlı ve düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Düzenli fiziksel aktivitenin beden sağlığımız, ruh sağlığımız ve gelecekteki hayatımız üzerine sayılamayacak kadar olumlu katkısı vardır” dedi.Bulaşıcı olmayan hastalıkların ve depresyonun azaltılması, kemik sağlığı, kas kuvveti ve kalp ve akciğer kapasitesinin geliştirilmesi için yetişkin bireylerin her gün en az 30 dakika orta şiddetli fiziksel aktivite yapması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “5-17 yaş grubunda ise her gün en az 60 dakika orta şiddetliden şiddetliye doğru giden fiziksel aktivite yapmalıdır. Orta şiddetli aktivitelere örnek olarak, hızlı yürümek, düşük tempolu koşular, dans etmek, ip atlamak, yüzmek, masa tenisi, yavaş tempoda bisiklet sürmek verilebilir” diye konuştu.