Türk İş Başkan Ergün Atalay ve yönetim kurulu üyeleriyle gerçekleştirilen görüşmede, asgari ücret, iş kazaları, emeklilikte yaşa takılanlar ve kayıtdışı istihdam başta olmak üzere işçilerin, emekçilerin sorunları masaya yatırıldı. Görüşmenin ardından açıklama yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, sendikacıların sofrasına oturmanın kendileri için 'onur' olduğunu belirterek, işçi sorunlarının çözümünde örgütlenmenin taşıdığı öneme vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 'Biz halkın partisi olarak, yani Cumhuriyet Halk Partisi olarak toplumun her kesiminin sorunlarını dile getirmekle görevliyiz. İşçilerin büyük sorunları var, sigortasız çalışan binlerce işçi var, sendikasız binlerce işçi var. Kayıt dışı istihdamla mücadele diye defalarca program açıklandı. Ama bu programların hiçbirisi tutmadı, binlerce işçi kayıt dışı çalışmaya devam ediyor. Kayıt dışı işçiliği önlemek istiyorsanız bunun bir tek yolu var, dünyada bilinen en geçerli, en etkin yolu sendikalaşmaktır, örgütlenmektir. İşçiler örgütlenirse kayıt dışı ekonomi de olmaz, kayıt dışı istihdam da olmaz. Eğer bir iktidar bu konuda samimiyse, örgütlenmenin önündeki bütün engelleri kaldırmış olur. 'ASGARİ ÜCRET 2200 LİRA OLMALI VE VERGİ DIŞI TUTULMALI' Asgari ücretle ilgili bizim duyarlığımız öteden beri var. Asgari ücret 900 küsur lira civarındayken biz asgari ücretin net 1500 lira olmasını istemiştik. Hükümet '1500 lira olmaz, bunu yapamazsınız' demişti. Biz bütün Belediye Başkanlıklarımızda asgari ücreti net 1500 liraya çıkarmıştık. Bunun uygulanabilir olduğunu belediyelerde gösterdik. Ki, belediyeler çok daha küçük ekonomik bütçeleri olan kuruluşlardır. Bir belediye bunu uygulayabiliyorsa devleti yönetenlerin elinde çok daha büyük imkanlar var ve bunu uygulamaları gerekirdi. Sayın Başkan'ın asgari ücretin 2 bin lira olması konusunda bir düşüncesi var. Bizim düşüncemiz daha önce seçim bildirgemizde de söylemiştik; 2 bin 200 lira olması gerektiği yönünde. Ama Sayın Başkan güzel bir çıkış yapıyor, Asgari Ücret Tespit Komisyonuna bir kadını görevlendireceğiz, o çalışacak, diyor. Ben de geçen Salı günü grup toplantısında bir ev hanımını çağırırsanız tasarruf nasıl yapılır, hükümete öğretir, iktidara öğretir demiştim. Asgari ücretle, yani 1600 lirayla ya da onların öngördüğü bir rakamla evin nasıl geçindirileceği veya geçindirilemeyeceğini belki (sendika temsilcisi) iktidara aktarılabilir diye düşünüyoruz. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili önerilerimizi daha öncede parlamentoya sunduk fakat iktidar partisinin ve MHP'nin oylarıyla reddedildi. Ama biz emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını dile getirmeye devam edeceğiz. 'HER GÜN 5 İŞÇİ, İŞ KAZALARINDA CAN VERİYOR' İş kazaları sorunu çok önemli. Avrupa'da birinci, dünyada üçüncüyüz. Her gün ortalama 5 işçimiz, iş kazalarında can veriyor. Terörden daha fazla, iş kazalarında can kaybımız var. Bunlara iş cinayetleri deniyor. Çünkü gerçekten de önlem alınmadan işçiler, iş alanına sürülüyorlar, doğal olarak kaza meydana geliyor ve işçilerimiz hayatlarını kaybediyorlar. Bu bir kişinin hayatını kaybetmesi değil, bir ailenin tümüyle hayatının kararması, kaybetmesi anlamına geliyor. O açıdan da son derece duyarlıyız ve duyarlılığımızı da koruyoruz. Taşeronlaşmayı siz de, biz de Türkiye'nin gündemine getirdik. Taşeronlaşmanın engellenmesi gerektiğini söyledik, her işçinin kadrolu olması gerektiğini ifade ettik. Taşeronlaşmanın 'çağdaş kölelik' olduğunu söyledik. Bu konuda büyük adımlar attık, mücadele ettik. Sonuçta bir grup işçi şöyle veya böyle kadroya geçti. Fakat daha hala kadroya geçemeyen binlerce işçimiz var. Bu mücadeleyi siz yaptığınız sürece biz de size destek olacağız. Biz alanlarda da, parlamentoda da, parlamento dışındaki ortamlarda da taşeron işçilerin kadroya geçmesi konusunda her türlü mücadeleyi yapacağız. '2 BİN LİRA NEDİR; KİRA MI ÖDENİR, ÜÇ ÖĞÜN YEMEK Mİ YENİR' Sizden sadece ve sadece şunu bekliyoruz, söylemlerinizi dile getiriyorsunuz, her ortamda dile getiriyorsunuz, medyadaki arkadaşlarımdan istirham ediyorum Sayın Başkanın söylemlerine biraz daha yer veriniz. Türk-İş, Türkiye'nin işçi hareketinde en temel kurumlarından birisidir, işçinin, emeğin, alın terinin temsilcisi bir kurumdur. İLO'da Türkiye'yi temsil eden bir kurumdur. Böyle bir kurumun söylemlerinin medyada yer almaması, bir demokrasi ayıbıdır. Taşeron işçinin sorununu kim dile getirecek? Sendikacı dile getirecek. Asgari ücret sorunu var. Asgari ücret 2 bin lira isteniyor. 2 bin lira nedir arkadaşlar? 2 bin lirayla kira mı ödenir, 2 bin lirayla ev mi geçindirilir, 2 bin lirayla çocuğun masrafımı karşılanır, 2 bin lirayla günde üç öğün yemek mi yenir? 2 bin lirayla günde üç öğün yemek yese, simit yeseniz onu bile karşılamıyor. Ama mütevazi davranıyorlar 2 bin lira istiyorlar, net 2 bin lira. Asgari ücretten vergi de alınıyor. Bu da başlı başına bir ayıptır. 2 bin lira alacak, gidecek yüzde 18 KDV ödeyecek. Yüzde 18 KDV, gelir vergisi, damga vergisi, harçlar, her şeyi ödeyecek. O açıdan iktidar olanların işçinin sesini duymaları gerekir. Saraylarında oturarak işçinin sesini duymayanlar, topluma karşı sağırdırlar. Toplumun sesine kulak kabartmaları gerekir.' 'BİR TEMSİLCİMİZ, ASGARİ ÜCRETLE NASIL ÇALIŞTIĞINI AÇIKLAYACAK ' Türk İş Başkanı Ergün Atalay'da yaptığı açıklamada asgari ücret sorununun altını çizerek, 'İş yaşamına dönük bir görüşme yaptık. Asgari ücrete ilişkin çalışmalarımız oldu. Önümüzdeki günlerde komisyonda çalışmalar yapılacak. Sendikalarımızdan genel başkanlar katılacak. Bir tane asgari ücretli çalışan bir bay veya bayan vereceğiz. O paraya nasıl çalıştığını açıklayacak' şeklinde konuştu. Atalay şunları söyledi: 'Kadroya geçmeyen çok sayıda arkadaşımız oldu. Her yerde ifade ediyorum 100 kilometre yol yaparsınız, 100 metre eksik olsa o konuşulur ama kimse şimdi 100 metreyi konuşmuyor. İş kazaları hala önemli bir sorun. Dün 3 arkadaşımız Zonguldak'ta hayatını kaybetti. Ülkeyi idare edenler bunlara bir çözüm bulmalı. Bununla ilgili sıkıntılarımız var. Emeklilikte Yaşa Takılanlar var, onların da bizden beklentileri var. Önümüzdeki günlerde kamu sözleşmeleri var. Hala örgütlenme konusundaki çemberleri kıramadık'