Sakarya Üniversitesi Yedi Hilal Topluluğunca düzenlenen “7 Güzel Okuma” etkinliklerinin kapanış programına Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan katıldı. SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda gerçekleştirilen “Çağrısı, Çağını Kuracak Bir Gençlik” adlı konferansta konuşan Yusuf Kaplan, medeniyet bağlamında coğrafya ve gerçeklik kavramlarını ele aldı. İslam coğrafyasında yaşayan insanların köklü bir geleceğin çocukları olduğunu ifade eden Kaplan, “Hakikat yolculuğunun çilesini çekerek ilerlemeye çalışan insanlarız. Biz bütün insanlığın yükünü omuzlarında taşıyan insanlar olmalıyız. Biz aynı anda ülkenin, coğrafyanın ve insanlığın sorumluluğunu omuzlarımızda taşımalıyız. Sadece ülke ya da coğrafyaya odaklanırsanız köle olursunuz” dedi. Çin’in hedefini düşünmeliyiz Geçmişte sosyalist üretim sistemini kullanan Çin’in kapitalizme direnemediğini söyleyen Kaplan, “İslam dünyası tarihinin ikinci büyük krizini yaşıyor. Kan, gözyaşı almış başını gidiyor. Amerikalıların yaptığı araştırmaya göre Çin, Amerika’yı sollayacak. Çin madem Amerika’yı geçmeye başladı, neden Amerika’yı korkutmaya çalışmıyor? Neden hala İslam’a yönelik, İslam’ı kötüleyici şekilde davranarak Amerika’ya karşı teslim bayrağını çekiyor? Bunları düşünmek lazım” diye konuştu. Yaşadığınız çağı tanıyın Medeniyetten genel olarak Batı uygarlığının anlaşıldığını belirten Kaplan, ABD’de günümüzde uygulanan doktora programı sisteminin geçmişte kullanılan medrese sistemi olduğunu, bunun ise eğitim sisteminin zirvesi olduğunu söyledi. Tarihin yeniden yapıldığını söyleyen Kaplan, “Tarihin kırılma anları, tarihin yeniden kurulma anlarıdır. Tarihi yazamazsanız tarih yapamazsınız. İçinde yaşadığınız çağı tanıyamazsınız, tanımlanırsınız. Tanıyamadığınız bir çağı değiştirme iddiasında bulunamazsınız. Tanırsanız tanımlarsınız” şeklinde konuştu. Yaşadığınız yer sizi etkiler “Bilgi bilince dönüşerek kör bilinç oluşuyor” diyen Kaplan, başkalarının kanunlarıyla yerel bir dünya kurulamayacağını söyledi. Kaplan, “Kendi dünyanızı kurmak için kavramlarınızın size ait olması gerekiyor. Yaşadığımız yer bizi etkiliyor. Konuşlandığınız yer konuşmanızın içeriğini ve durduğunuz yeri belirler” ifadelerini kullandı.