SAÜ Kültü ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen kongreye Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, SAÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Firdevs Karahan, farklı üniversitelerden gelen akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Kongrenin açılışında konuşan SAÜ Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Güler Küçükturan, “Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi olarak 12’cisini düzenlediğimiz Okul Öncesi Eğitim Öğrenci Kongresi temasını her çocuk bir renk erken eğitimde geleceğimiz rengârenk olarak belirledik. Çocukların renklerinin solmaması ancak nitelikli öğretmenlerle mümkündür bu noktadan hareketle öğretmenlerin planlama uygulama, teknolojik araçları kullanabilme becerilerini geliştirerek, bilgiyi üreten ve sürekli öğrenenler olmalarını sağlamak için her yıl Okul Öncesi Eğitim Öğrenci Kongresi düzenleniyor” şeklinde konuştu. Yaşamın tamamını kapsayan ve süreklilik arz eden bir süreç olarak eğitimin amacının, en genel anlamıyla bilgi ve beceriyle donatılmış iyi insan yetiştirmek olduğunu söyleyen Dekan Prof. Dr. Firdevs Karahan şunları ifade etti: “Bu hedefe ancak erken eğitimle ulaşılabilir. Eğitimin sağlam temeller üzerinde kurulmasında ve insanların ileri yaşlardaki başarılarında okul öncesi eğitimin rolü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesine göre çocuğa genel kültürünü geliştirmeye yarayacak ve eşitlik temeli üzerine yeteneklerini, yargı gücünü, manevi ve toplumsal sorumluluk duygusunu geliştirmesini yararlı bir toplum üyesi olmasını sağlayacak bir eğitim verilir. Dünyanın neresinde doğarsa doğsun her çocuk beden zihin ve ruh sağlığına sahip olacak şekilde yetiştirilme ilgi ve yetenekleri doğrultusunda en üs düzeye ulaştırılma hakkına sahiptir. Bu nedenle erken çocukluk eğitiminin tesadüflere bırakılmayacak kadar ciddi bilimsel ve planlı bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir” dedi. Okul öncesi eğitimin gittikçe daha erken yaşlara çekildiğine dikkat çeken SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas “Bizim zamanımızda ilkokula yedi yaşında başlanırdı. Fakat şimdi bu artık daha erken yaşlara indi. Aslında erken yaşta eğitim bizim kültür ve değerlerimizde de var. “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz” diye bir hadis var. Çocuklarımızı büyütürken bunu göremiyoruz belki ama torunları büyütürken bunları daha iyi farkedebiliyoruz. Öyle bir noktadayız ki, eğitimcilerin işi gerçekten çok zorlaştı” diye konuştu. Rektör Elmas kongrenin başarılı geçmesi temennisini de iletti. ‘Okul Öncesi Eğitimin Dünü Bugünü Yarını’ isimli bir sunum yapan Prof. Dr. Ayla Oktay, Batıda Endüstri Devrimi ile birlikte kadının çalışma hayatına katılımının arttığını hatırlatarak “Batıda kadının çalışma hayatına katılımı artarken, Osmanlı İmparatorluğu’nun girdiği savaşlarda, savaşa giden erkeklerin büyük bir kısmının geri dönmemesi dolayısıyla bazı işlerde kadınların görev almaları zorunlu olmuştur. Annenin evin dışında çalışmaya başlaması ve savaşın getirdiği zorluklar, Türkiye’de okulöncesi çocukların eğitimi konusunda bazı önlemlerin de alınmasını gerektirmiştir” diye konuştu. Cumhuriyetin ilk yıllarda yaşanan maddi imkansızlıklar nedeniyle okul öncesi eğitimden çok ilköğretime önem verildiğini dile getiren Prof. Dr. Oktay, “Cumhuriyetten sonra gelen dönemlerde okul öncesi eğitim çalışmaları hız kazanmıştır. Çekirdek aile tipinin giderek yaygınlaştığı ve çalışan kadın sayısının her gün biraz daha arttığı bölgelerde, okulöncesi çocukların kurumlarda eğitilmesi konusu, önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'nin geleceği açısından, büyük önemi olan bu genç insan potansiyelinin, gerek kırsal kesimde, gerekse kentlerde eğitim olanaklarından en iyi şekilde yararlanabilmesi ve böylece eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi son derece gereklidir” şeklinde konuştu. Kongre üç gün boyunca oturumlarla devam edecek.