Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Yenihaber Gazetesi Genel Yayın Müdürü Sezai Matur, Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın İpek hakkında ki “gözaltı kararı” ve şirketlerine “polis baskınını” muhalif medyayı susturma operasyonu olarak niteledi.

Matur, AK Parti’yi kastederek, “ Bu operasyonlarla kendinden olmayana, farklı düşünene “sus” deniyor dedi.

Star Medya Grubu’na düzenlenen ve gazete çalışanlarını hedef alan, “MLKP Terör Örgütü” tarafından üstlenilen “bombalı saldırıyı” görmezden gelen Matur yine Star Medya Grup Başkan’ı Murat Sancak’a düzenlenen “silahlı saldırıyı” da kınamamıştı.

Matur anlaşılan gazeteci seçiyor.

Eğer muhafazakâr ve AK Parti’ye yakın düşünen gazeteci isen silahlı ve bombalı saldırı mubah(!)

Matur, Star Medya Grubuna yapılan saldırıları kınamadığına göre, MLKP’nin Star Medya Grubu’nu” susturma girişimini” doğal görüyor olmalı.

Terör örgütü tarafından Star Medya Grubu’nun susturulma girişimine ses çıkarmayan Matur konu “Paralel Medya” olunca ise kendisini özgür medyaya dokundurmam diye ortaya atıyor.

Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Koza İpek Holding şirketlerindeki arama ve Yönetim Kurulu Başkan’ı Akın İpek hakkında ki gözaltı kararı “gazetecilik faaliyetinden” ötürü alınmadı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu; şüpheli Hamdi Akın İpek hakkında terör örgütü yöneticisi, terörizmin finansmanı, zimmet, terör örgütünün propagandasını yapmak, İpek Grubu şirketlerinin mali tablolarının ve banka hareketlerinde ticari hayatın doğasına uygun olmayan şüpheli farklılıklar olduğu ve ticari hayatın gerekleri ile açıklanamayan kazançlar ile para hareketlerinin bulunduğu" iddiaları ile soruşturma başlattı.

Türkiye hatta dünya piyasalarında faaliyet gösteren tüm ticari kuruluşların, ihlal etmeleri halinde muhatap olacakları, “evrensel meşruiyeti” olan bir süreçle karşı karşıyayız.

İddialar vahim, 7 milyar dolar nakitten bahsediliyor ve bu paranın 4 milyar dolarının “cemaatin parası” olduğu iddiası var.

İpek’in kendisi ile birlikte paraları “yurt dışına kaçırması” iddiaları güçlendiriyor.

Ortada gazeteci, gazete ve yayın kuruluşuna karşı bir operasyon yerine “kara para” ve “para kaçırma” ile ilgili bir operasyon var.

Bütün hikaye bu.

Matur, İpek’e yapılan soruşturma için AK Parti’yi suçlarken şuan iktidarda AK Parti yerine görev yapan geçici seçim hükümeti olduğunu unutmuş olmalı.

Ayrıca Milli Güvenlik Kurulu tarafından Paralel Yapı’nın da örgüt olarak tanımlanarak kırmızı kitaba alındığı gerçeği var.

Yani soruşturma siyasi değil hukuki ve devletin kendini koruma refleksi.

Savcının inisiyatifiyle gerçekleşen, tamamen hukuki çerçevede devam eden ve henüz bir sonuca ulaşmayan kara para soruşturmasından Matur neden rahatsız oluyor?

Öte yandan, “Ergenekon davalarında” İpek Grubu’nun etkisini Matur unutmuş olmamalı.

Matur’un, Silivri duruşmalarına gittiğinde en çok etkilendiği gazetecilerden biri olan Kanaltürk`ün eski sahibi ve CHP Milletvekili Tuncay Özkan, İpek’in televizyon kanalını kendisinden gasp ettiğini söylüyor.

Özkan, parasını ödemediği için İpek’e 36 dava açmış.

Paralel Yapı nedeniyle bu davalar sonuçlanmamış.

Özkan, 6 yıldır kanalın kendisine iade edilmesini bekliyor.

Yine Ergenekon’un en büyük mağdurlarından olan ulusalcı Vatan Partisi grubuna ait Aydınlık Gazetesi, Koza İpek Medya Grubu operasyonları için "Medya değil kumpas merkezi" manşeti attı.

Vatan Gazetesi, operasyona ilişkin "Ergenekon ve Balyoz tertiplerin sırasında kumpaslarda rol oynayan Fethullahçı Terör Örgütü`ne (FETO) yönelik operasyonlar `basın özgürlüğüne saldırı` gibi sunularak gerçekler gizlenmek istendi" yorumunda bulundu.

Yine, Paralel Yapı Mağduru Ergenekon ve Balyoz davası sanıkları da operasyonu destekliyorlar.

Matur’un düne kadar ulusalcı Soner Yalçın, Tuncay Özkan ve Doğu Perinçek’le birlikte hareket ederken bugün Paralel Yapı mensupları Hidayet Karaca, Akın İpek ve Hakan Şükür’le aynı çizgiye gelmesi enteresan.

Matur’un, MLKP terör örgütü tarafından Star Gazetesi’ne yapılan bombalı saldırıyı ve medya grup başkanı Murat Sancak’a suikast girişimine görmezden gelirken şaibeli ve hakkında Paralel Yapı’nın kasası olma iddiası olan İpek’i savunması ve desteklemesinin sebebi AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan düşmanlığı.

Düşmanımın düşmanı, dostumdur mantığı bir siyasetçi ve bir partizan için açıklanabilir bir durumken bir gazeteci için ise kabul edilemez.

Matur’un, Paralel Yapı’yı savunur duruma gelmesi içinde bulunduğu ruh hali ve çelişkili düşünce yapısını da gösteriyor.

Ayrıca, artık bütün maskesi inen Paralel Yapı’ya karşı yapılan hukuki bir operasyon karşısında basın susturuluyor yaygarası basmak, cesur bir gazeteciye de hiç yakışmadı(!)

Twitter: @huseyinozcelik