AKM'de gerçekleştirilen ve Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Yaşar Ertaş'ın yaptığı programa Prof. Dr. Necmettin Alkan, Doç. Dr. İsmail Ediz ve Doç. Dr. Ahmet Özcan konuşmacı olarak katıldı. Programda Kültür ve Sanat Şube Müdürü Adem Turan'ın yanı sıra çok sayıda vatandaş yer aldı. Türk askerinin cesareti Kut zaferindeki Almanların rolü hakkında konuşan Prof. Dr. Necmettin Alkan, 'Kut Savaşı'nda Almanların rolü çok büyüktür. Hem lojistik anlamda hem de savaşın organizasyonu anlamında Kut ve Çanakkale zaferlerinde Almanlar var. Alman kaynaklarındaki askeri raporlara baktığımızda Kut zaferinde Türk askerlerinin cesareti ve kahramanlığını vurguluyorlar. Halil Kut paşanın zaferdeki rolü ve gelen tebrikleri karşılamadaki mütevazı hali hakkında orduda bulunan Alman subayların ve Bağdat'taki Alman Konsolosluğunun dikkatini çekmiştir. Halil Paşa için İngiliz ordusunu genç yaşta mağlup eden son derece mütevazı ve ağırbaşlı bir asker olarak nitelendiriyorlar' dedi. İki önemli olay Kut zaferinin İngilizler tarafından nasıl karşılandığı hakkında konuşan Doç. Dr. İsmail Ediz, 'Hindistan yolunun güvenliğini nasıl sağlarım derdine düşen İngilizler için savaşın hikayesi Bağdat çevresinde geçiyor. Merkezi bir yer olması ve İstanbul operasyonun başarısız olması Bağdat'ı İngilizler için önemli kılmıştır. Kut savaşındaki başarısızlık sonrası İngilizler bu bölgede stratejik kaygıya düşmüştür. Aslında savaşın ilk iki senesi İngilizler için bir felakettir. 1916'da savaş kabinesinin değişmesi, savaş bakanının görevi bırakmak zorunda kalması ve yeni savaş kabinesi kurulmasına vesile olan iki önemli olay var. Bu iki temel olaylar ise Çanakkale'deki başarısızlık ve Kut'taki başarısızlıktır' ifadelerini kullandı. Büyük zafer Doç. Dr. Ahmet Özcan, 'Kut savaşı bizim için büyük bir zaferdir. İlk zamanlarda Kut zaferinin kutlanması yoktu. Kutlama alışkanlıklarımızda sonradan kazanıldı. Bu zaferin unutturulmaktan ziyade biz daha rasyonel bir şekilde düşünerek birinci dünya savaşının hikayesini yazmadığımızı ve bunun en büyük sorumlusunun tarihçiler olduğunu düşünüyorum. Böyle bir savaşın hikayesini yazmadığınız zaman unutturuldu diye bir algı yaratılması doğaldır. Geçmişe doğru bilgi ve birikim olmayınca, olgular ortaya konulmayınca bizim geçmişe doğru söyleyeceklerimizin niteliği tartışmalı hale gelir' diye konuştu.