Kocaeli Gölcük merkezli 17 Ağustos 1999 depreminin kentte yol açtığı tahribat, yıllar içinde yapılan çalışmalarla giderilirken, Değirmendere'de denize çöken alanın kalıntıları, su altında duruyor. Dalış yapanlar; vapur iskelesi, otel, otomobil ve dondurma dolabı enkazını görebiliyor. Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen depremin üzerinden 19 yıl geçti. Kentte ağır tahribata yol açan depremde, Gölcük Değirmendere sahilinde, yaklaşık 4 dönümlük alan denize gömüldü. Depremin izleri kentten zamanla silinirken, Değirmendere'de denize çöken alanın kalıntıları, su altında duruyor. Suya gömülen çınar ağacı, vapur iskelesi, otel, bina, dondurma dolabı ve otomobil enkazı dalış yapanlar tarafından görülebiliyor. Demirören Haber Ajansı (DHA) ekibi de su altına dalış yaparak, enkazı görüntüledi. 'GEZİNDİĞİMİZ PARKLAR ARTIK SU ALTINDA' Depremin izlerinin su altında hala görülebildiğini belirten Marmara Karadeniz Dalış ve Cankurtarma Merkezi Dalış Eğitmeni Cihan Arslan, 'Enkazın yüzde 60'ı, 18 metrede ve 35 metreye kadar enkaz devam ediyor. 7- 8 tane çok büyük çınar ağacımız 2 enkaz binamız 1'i sağlam diğerinin üzerinde ağlar var ve bir de su altında otomobil var. Görüş olarak yılın çoğu zamanı net bir görüş alabiliyoruz. Eskiden bizim oynayıp, gezindiğimiz parklar, artık suyun altında. Biz sadece oraya misafir olarak girebiliyoruz. Şimdi ise orada çeşitli balıklara ev sahipliği yapıyor. Depremi ben burada yaşadım. Enkaza ilk dalış yaptığım günü hala hatırlıyorum. Gözlerim dolmuştu. Devasa çınar ağaçları çökük bir şekilde duruyor. Çocukluğumuzun geçtiği yerleri suyun altında görünce insan o kötü günleri hatırlıyor' dedi. DALGIÇLARIN YENİ GÖZDESİ Değirmendere sahilindeki enkazın, 'batık şehirler' arasında nadir olduğunu kaydeden Arslan, 'Türkiye'nin dört bir yanındaki dalgıçların yeni gözdesi oldu su altındaki batık şehrimiz. Aynı zamanda da yurt dışından da birçok kişi dalış yapmak amacıyla buraya geliyor. İnsanlar merak ediyor. Burası yasal olarak dalış yapılabilecek batık şehirlerden biri hatta çok nadir bir yer. Batığımız yalnız çok narin. Bazen dalgıçlar geldiğinde gün ışığı ve akıntıyla birlikte görüşün az olduğu zamanlar olabiliyor ama her türlü görüşte dalış yapılma imkanı var. Bizimle birlikte depremi yaşayanların üzüldüğünü görebiliyoruz. Hatta dün ilk defa enkaza dalış yapan bir arkadaşımız vardı. Suyun altında hüzünlendiğini hissettim net bir şekilde, çıkınca da üzüldüğünü söyledi. Biz çok uzun süredir dalıyoruz. Sadece sorulduğunda bahsediyoruz ama yeni insanlar dalış yaptığında burayı bilen insanlar hüznü yaşıyor. 19 yıl içersinde çok azda olsa akıntı ve su şartları nedeniyle oynamalar oldu. Su altındaki otomobilin gövdesini eskiden komple görebiliyorduk ama artık sadece lastikleri görebiliyoruz' diye konuştu