1 Kasım seçimlerinde Sakarya’da sadece muhalefet partileri “yenilmedi”.

“Aydın” ve “muhaliflik” adı altında gazeteciliği kullanarak, aleni siyaset yapan ulusalcı gazetecilerde yenildiler.

Seçim sonrası Doğan Medyası hatta Paralel Yapı Medyası bile yalandan da olsa “öz eleştiri yaparken”, “hatalarını” ve “halkı yanlış okuduklarını” itiraf ederlerken Sakarya’da ki muhalif gazeteciler ise hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar.

Onlardan birisi de Sezai Matur.

Matur, 7 Haziran’da AK Parti’nin tek başına iktidar olma imkânını kaybetmesi üzerine adeta “AK Partililer ve muhafazakâr kesimin üzerinde tepindi.”

AK Partili isimleri ve AK Parti’yi, “gerçek olmadıkları ortaya çıkan haberlerle” yıpratmak için kampanyalar başlattı.

Sabah-akşam gazetesi ve sosyal medya üzerinden AK Parti düşmanlığı yaptı.

1 Kasım seçimleri öncesi ise MHP ve özellikle ikinci sıra adayı Ali Rıza Acartürk’ün “akıl hocalığına” soyundu.

Acartürk ve MHP’nin “piarcılığını” yaptı.

Acartürk’ün seçim kampanyası ve söylemleri Matur’un izlerini taşıdı.

Acartürk, Matur’un etkisiyle “Ulusalcı-Kemalist” ve “Paralel Yapı’nın” söylemleriyle seçmene seslendi.

Acartürk’ün; Cumhrbaşkan’ı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve yerelde ki AK Partilere yönelik eleştiriyi aşan, “küfür” ve “hakaret sayılabilecek” söylemleri ile İl Başkan’ı Levent Bülbül’ün din adamlarını hedef alan “Yaşar Nuri Öztürk çıkışları” Matur’un eseriydi.

MHP ve Acartürk’ün piarında Matur’a, Türk Eğitim-Sen Sakarya Mali Sekreteri “Erol Avşar” ve medya danışmanı “Gürkan Kılıç” eşlik ettiler.

Onların “kılavuzluğunda” MHP ve Acartürk, Sakarya’da “sandığa gömüldüler.”

MHP’nin oyları ülke genelinde yüzde 4 düşerken bu oran Sakarya’da ikiye katlandı.

MHP Sakarya’da “Dimyata pilava giderken elde ki bulgurdan olma” durumu yaşadı.

Son anda 2 bin oyla, 1. Sıra adayı Zihni Açba’yı Meclis’e gönderebildiler.

Ortada büyük bir hezimet varken bu hezimette payı olanlar ise“topu taça” atıyorlar.

“Hezimete uğramamış” ve “hiçbir şey olmamış” gibi davranıyorlar.

Matur, yenilginin suçunu MHP İl Başbakanı Levent Bülbül ve 1 Kasım’a kadar Sakarya’nın en iyi milletvekili ilan ettiği Zihni Açba’ya atıyor.

Kendisini rehber kabul eden Bülbül’ü “ateşe atarak” istifaya davet ediyor.

Hasan Cemal, Murat Belge, Mehmet Altan ve Cengiz Çavdar gibi sosyoloji ve siyaset felsefesi bilmediği için onlar gibi “Eric From” ve “Franfurt Okulu” analizlerinden, “batıdan aşırılan kavramlarla”, millete parmak sallayarak "Göbels rejiminden" ve “Hitlerin yükselişinden” bahsederek Matur, yaşadığı hezimeti saklayamıyor.

Matur, 2007, 2011 ve 2014 seçimlerinde yaptığı gibi hezimetten yırtmak için, AK Partililere “şirin” gözükmeye çalışıyor.

Yıllardır gerçek dışı haberlerle yıpratmaya ve karalamaya çalıştığı AK Partililerin “çevresinde dolaşıyor.”

Büyükşehir Belediye Başkan’ı Zeki Toçoğlu ve Milletvekilleri Ali İhsan Yavuz ile Mustafa İsen’e “güzellemeler yapıyor.”

Matur’un milletin ve Sakaryalının iradesinden, geçmişte olduğu gibi hiçbir şey anlayamayacağını düşünmüyorum.

Çok geçmez birkaç ay sonra yine ortalara dökülüp “sağa sola akıl vermeye” ve “sıradan halkı ve seçilmişleri küçümsemeye” başlar.

Gerçek dışı haberlerine ve hakaretlerine devam eder.

2007 ve 2011 seçimleri sonrası olduğu gibi “Sakarya Malezya mı oluyor?”, “içki yasağı” ve “haremlik-selamlık uygulamaları” gibi haberlerine tanıklık ederiz.

MHP İl Başkan’ı Bülbül ise “seçim hezimetini”, olağan üstü şartlara bağlayarak partisi için hizmete devam edeceğini ifade ediyor.

O olmazsa MHP Sakarya’da biter edalarında açıklamalar yapıyor.

Siyasi kariyeri kadar üslubu nedeniyle “dostlarını” ve “çevresini” de yitiren başarılı hukukçu Ali Rıza Acartürk ise suçu, halkta buluyor.

MHP’yi sandığa gömmesine rağmen kendisinde tek bir kusur aramıyor.”

Atarlı açıklamalarına devam ediyor.

Zorda olsa Meclis’e giren Zihni Açba ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin seçimleri yaptırmamak için “Suriye’ye savaş ilan edeceğini”, 7 Haziran ve 1 Kasım Seçimleri öncesi tekrarladı durdu.

Sanırım savaş çıkacak ve nasılsa seçim olmayacak diye düşündüğü içinde, her iki seçimde de çalışmadı.

MHP’nin Sakarya ve ülke genelinde uğradığı 1 Kasım hezimetini de, yakında Yenihaber Gazetesi’nde ki köşesinde hangi “komplo teorisine” bağladığını da okuruz.

Erol Avşar “1 Kasım’ın şokuyla”, sosyal medyadaki küfre varan eleştirilerine geçici süre ara verirken Gazeteci Gürkan Kılıç ise kendini “medya eğitim danışmanlığına” vurdu.

Twitter: @huseyinozcelik