Milliyetçi Hareket Partisi 11. Olağan Kurultayı Ankara’da yapıldı. Mevcut Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin tek aday olarak katıldığı kongrede Bahçeli yeniden genel başkan seçildi.

Bu kurultayın Sakarya siyasetini en yakından ilgilendiren yanı ise MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata’nın durumu oldu.

Bilindiği gibi Kutluata uzun bir süredir Devlet Bahçeli’nin A takımında, MHP MYK’sında yer alan bir isimdi.

Ancak Münir hoca son kurultayda Genel Başkan Bahçeli tarafından üstü çizilen 7 isim arasında yer aldı ve MYK listesine giremedi.

Münir Hocanın, AK Parti’nin STK’lara yönelik yaptığı temayüle dönük açıklamalarını okuyunca, hocanın liste dışı kalmış olmasına fena içerlediğini fark ettik.

Münir hocanın temayüle dönük sözleri bir eleştirinin ötesine geçip, makul sınırları epey zorlamışa benziyor.

Neler söylememiş ki Münir hoca?

Hatta bir ara hızını alamayıp STK’lara dönük temayülü, “seçimi etkilemek adına ortaya konulan bir oyun olarak” tanımlamış.

Münir hoca gibi bir kişi nasıl olur da bir anda böyle savrulur insan gerçekten hayret ediyor.

Münir Kutluata, AK Parti’nin STK’lara dönük temayülüyle ilgili olarak “Sakaryalı hiç bu kadar küçük düşürülmemişti” diyor.

Yahu Münir hoca, şehrin STK’ları ciddiye alınıyor, kimi aday görmek istedikleri soruluyor, katılımcı demokrasi adına güzel bir çalışma yapılıyor, belki bugüne kadar sizin kapısından içeri girmediğiniz derneklerin fikrine başvuruluyor ve siz bunu hakaret olarak nitelendiriyorsunuz.

İnsanları ciddiye almak ne zamandır küçümsemek oldu Münir hoca!

“Meslek örgütleri buna açıkça mecbur bırakıldı” demişsiniz. Peki bu temayülde oy kullanmak için hangi dernek nasıl bir mecburiyet hissetti, lütfen bunu açıklar mısınız!

Kime, ne zaman, nasıl, nerede baskı yapıldı, kalkın ve sözlerinizin ciddiye alınması için iddialarınızı temellendirin. Bu konuda AK Parti İl Başkanı Fevzi Kılıç’ın çağrısı haklı bir çağrıdır.

“İktidar sandığına oy atmak haksızlıktır” diyorsunuz, peki, siz katılımcı demokrasiden ne anlıyorsunuz?

Bu şehrin STK’larının kendi şehirlerine hizmet edecek adayı belirlemek için oy kullanması ne zamandır haksızlık olarak tanımlanıyor!

Asıl haksızlık aday belirlerken STK’ların görüşlerini almamaktır deseniz bu anlaşılır bir durumdur. Ancak tersi kabul edilir bir şey değil.

Ve Münir hoca açıklamalarınız arasında yer alan, tekrar tekrar okuyup bir türlü anlayamadığım, “Sandığa alıştırıp baskı altında tutacaklar” sözleriniz.

Sayın hocam Allah rızası için bu sözlerinizle ilgili ayrı bir açıklama yapın. Vallahi ne demek istediğinizi çok merak ediyoruz.

“Sandığa alıştırmak” bu nasıl bir şey acaba. Yani Münir hoca, Genel Başkan Sayın Bahçeli’nin matematik hesabı kadar insanı şaşırtan, etkileyen ve şok eden bir açıklama olmuş.

AK Parti’nin Sakarya Milletvekillerini belirlemek için STK’lara dönük yapmış olduğu temayülü Münir hoca, “Sandığa alıştırıp baskı altında tutmak” olarak nitelerken neyi murad etti açıkçası pek anlayamadım.

Bu alıştırma faaliyeti nasıl bir şey olabilir!

Önce alıştır sonra baskı altında tut şeklinde özetleyip, felsefi bir altyapı kazandırabilir miyiz buna tam emin olamadım.

Sanki biraz da reklam metni gibi oldu değil mi; önce alıştır sonra baskıla..

Neyse bundan pek bir şey anlamadık ve bana öyle geliyor ki, Münir hocanın burada ne kastettiğini kendinden başkası da anlamış olamaz!

Uzun lafın kısası Münir hocanın yerel demokrasi açısından çok kıymetli bir girişimi takdir etmek yerine bu şekilde, son derece tutarsız ve mantık sınırlarını zorlayacak kadar kendinden geçen bir üslupla değersizleştirmeye kalkışması pey uygun düşmedi.

Oysa Münir hoca her şeyden önce bir akademisyen, sosyal bilimci..

Yerel demokrasinin güçlenmesi adına bu tarz girişimlerin önemini takdir edecek birisi.

Ancak ne hikmetse bu kez fena bir sınav verdi.

Ben bunu MYK dışında kalmanın gerginliğiyle yaptığını düşünüyor, tez zamanda Münir hocanın kendisini toparlamasını ümit ediyorum.