Alçak darbe girişimin ardından; siyasetteki kutuplaşmayı aşağı çeken açıklamalar, “yenikapı ruhu” sloganı, tokalaşma fotoğrafları ile bir müddet rahatlamıştık. Bu toparlanma halini ısrar ve inatla sürdüremiyoruz.
15 Temmuz akşamında ortaya konan iradeyi, ülkenin geleceği, daha donanımlı bir nesil – donanımlı nesil’den kastım; siyasal islam’ın gözü kapalı inandığı “altın nesil” masalı değil tabi ki; bilim ve sanata bulanmış, Türkiye’yi hak ettiği seviyeye çıkartacağını umduğumuz bir gençlik – okul öncesinden, yükseköğrenimine kadar yaratıcılık ve kişisel gelişimini desteklediğimiz çocuklar için devam ettirmeliyiz.
“Kandırıldık” demek yeterli olmuyor. Etrafımız ateş çemberi, içeriden ve dışarıdan bir çok tehdit ile karşı karşıyayız. Kabul etmesek de: çökmüş bir istihbarat – darbe girişiminin farkında dahi olmayan - , bozulmuş dış ilişkiler, durağan bir ekonomi, istikrarın “i” bile olmayan siyasi yapı, güven kalmamış bir yargı sistemi ile sağa – sola büyük laflar sallıyoruz. En kötüsü de; terör belası ile hergün yeni evlere ateşler düşüyor.
Toparlanmak için gerekli reçete belli: Egolarını - kişisel ihtiraslarını kenara bırakmış siyasetçiler, temiz bürokrasi, liyakata dayalı görevlendirmeler, ekonomik büyümenin devamı, bağımsız yargının tesisi ve bu listeye sayılabilecek daha bir sürü şey…
Türkiye çok zorlu yıllar gördü, çok büyük badireleri atlattı. Bu da geçer. Ama bütün bunlardan öte, “eğitimi” mutlaka ayrı bir başlıkta ele almalıyız. Doğal kaynaklarımızın kıt olduğu bu coğrafyada, en büyük yatırımımız “eğitim” olacaktır. Ülkeyi; kalitesiz ve niteliksiz eğitimle 5 adım ileriye taşıyamayız.
Samsung’un Note 7 faciasından sonra 3 gün içerisinde kaybettiği değer 3 Tüpraş ediyor. Tüpraş ise ülkemizin vergi rekortmeni. Adamlara beyin gökten zembille inmiyor. Sadece bu bile; suni gündemlerden acilen kurtulup, bizi hayallerimize koşturacak bir nesli yaratmamızın ne denli önemli olduğunu gösteriyor.
Büyük olmak 5’ten biri olmak değil, büyük olmak sanatta ve bilimde emperyal olabilmek demek. Bugünleri bir daha yaşamamak için çocuklarımıza yapacağımız yatırımlara bir an önce odaklanmak zorundayız.
*Bu arada 3 gün önce Github, Google Drive ve Dropbox’a getirilen erişim yasakları da epeyce gülünç. Memlekette yazılım için Github, tahsilat için PayPal, arşiv için Dropbox yok. Bu engelleme kararını alan kişi, kurum, danışman, ekip kim varsa bir gözden geçirilmeli. 21.yy.’ın şirketlerini bu şekilde çıkartamayız.
BİR GARİP GİRİŞ KAPISI
Şehrimizin D-100 ve E-5 ile buluştuğu Dörtyol ardından, görsellik sorununu bir türlü çözemedik. TEK’in duvarlarını yapılan peyzaj uygulamaları ayda bir kez yenilenmek zorunda kalıyor ya da yapılan duvar resimleri yok olup gidiyor.
Kalıcı bir çözüm bulmak bu kadar zor olmamalı. Profesyonel peyzaj ya da reklam firmalarının getireceği önerilerle, belediye bünyesinde kurulacak bir ekip; şehrin girişini daha estetik bir hale getirebilir. Büyükşehir Belediyesi’nin büyük büyük kalemleri yanında, bir sefer harcanacak miktar; hem sürekli yapılan harcamayı ve iş gücünü engeller hem de şehre girişi daha güzel bir hale getirir inancındayım.
KAĞNI HIZINDAKİ DSİ
Serdivan Deresi ıslahı çalışmaları DSİ tarafından yürütülüyor. 2017 bitiş tarihli proje, dere civarında yaşayan vatandaşlarımızı mağdur etmiş durumda. On işçi bir buldozer eli ile sürdürülmeye çalışılan ıslah; arkasında, çamura dönmüş yollar, balçığa hapsolmuş vatandaşlar bırakıyor. Kışın yaklaşması ile birlikte vatandaşların korkusu daha artmış durumda. Islah çalışması sırasında alınmayan önlemler yüzünden dereye uçan arabaları ve çökmüş bağlantı yollarını da ilave etmiş olalım.
Üçüncü sınıf ülkelerde yaşanan görüntülerden farksız anlar her gün tekrar tekrar yaşanıyor. Bu insanlar yazın toz, kışın çamura terk edildi. Kışı daha rahat geçirecekleri çözüm yollarının bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu görüntüler 2016 Türkiye’sine yakışmıyor.
**DİPNOT: 17 Ekim Pazartesi itibarı ile her pazartesi, çarşamba ve cuma günü, Radyo Mega’da “Farklı Görüş”te dinleyicilerle bir arada olacağız. Hüseyin Özçelik ile birbirimize gireceğimiz programları dinlemenizi tavsiye ederim.
