İl Müdürlüğü’ne bir yazı göndermiş.
Ve bu yazıda AFAD diyor ki, Nehir Yataklarına inşa edilen evler tek tek tespit
edilsin ve bunlarla ilgili çalışma başlatılsın.
AFAD bunu neden söylüyor?
Çünkü nehir yatağına ev yapmak hem yasal değil hem de büyük bir tehlike.
Yoğun yağışların ardından olası bir selde nehir yatağında evi olanların hayati
tehlikesi söz konusu.
Yağmur yağdığında, sel olduğunda, nehir ya da dere taştığında bahsi geçen
sakıncalı bölgelerdeki yapıların tamamı tehlike altında.
Suyun şakası olmaz derdi büyüklerimiz.
Allah göstermesin su gelir alır götürür seni.
İşte bu yüzden, ülkemizde afetler karşısında birinci dereceden sorumlu olan
AFAD olası felaketler yaşanmadan önce belediyeleri uyarıyor ve diyor ki, "Nehir
yatağında bulunan kaçak yapılarla ilgili işlem yapın, yıkın bu binaları."
* * *
Yıllardır ülkemizde en büyük sorunlardan birisi, bir felaket yaşanmadan önce bu felaketle
ilgili önlem alınmaması olurdu.
Şimdi AFAD doğru bir iş yaparak büyük bir felaket yaşanmadan önce gerekli
önlemlerin alınmasına davet ediyor.
Şimdi burada yapılması gereken nedir, vatandaşına değer veren, doğru iş yapmaya
çalışan belediye başkanlarının bu uyarıyı ciddiye alıp gereğini yapmasıdır.
Nehir yatağında kaçak yapı inşa edip hayatını tehlikeye atan vatandaşları bu
büyük tehlikeden korumaktır.
AFAD’ın bu uyarısının ardından Sakarya’daki belediyelerin
derhal harekete geçip gerekli çalışmayı yapmasını bekliyoruz.
Önümüz kış. Yağışlar artacak.
Büyük bir tehlike yaşanmadan bu sorunun mutlak olarak çözüme
kavuşturulması gerekiyor.
Belediyelerin popülizm yapmadan bu evleri yıkması kaçınılmazdır.
Kimsenin ağlamasına, feryad etmesine de gerek yok.
`Zamanında yapılmış biz nasıl yıkalım` demeye de kimsenin hakkı yok.
Aksi takdirde, AFAD’ın bu uyarısına ciddiye almayıp, gereğini yapmayan tüm belediyeler büyük vebal altındadır.
Bu büyük skandala asla göz yumulamaz.
Eğer Sakarya gerçekten imarıyla özel bir şehir olacaksa bunun yolu öncelikle
imarı korumaktan geçmektedir.
Kaçak yapıya göz yummak, insanların hayatını tehlikeye atan
bu yapıları görmezden gelmek hem Allah katında hem de yargı karşısında
yetkilileri sıkıntıya sokacaktır.
Yarın bir gün nehir yatağında bulunan evlerden sebep büyük
bir felaket yaşanırsa, bu dakikadan itibaren bunun birinci dereceden sorumlusu
hiç şüphesiz belediyeler olacaktır.
Bu sebeple belediye başkanlarının sorumlu davranması şart.
Ve başkanların birbirini teşvik ederek hep birlikte Sakarya`yı henüz acı tecrübeler yaşanmadan bu yapılardan temizlemeleri şart.
Bedelini hem bu dünyada hem de ahirette ödememeleri için...