Türkiye`de son yıllarda sıklıkla duyduğumuz kavramlardan bir tanesi de “Kentsel Dönüşüm”

Özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde kentsel dönüşüm sözünü dilinden düşürmezdi. Bu çalışmaya ayrı bir önem verdiğini sürekli dile getirirdi.

Birçok kentsel dönüşüm projesi hayata geçirildi. Hatta dönüşüm meselesi öyle bir hal aldı ki, belediyeler birbirleriyle rekabet etmeye bile başladı.

Peki kentsel dönüşüm neydi?

En basit tarifiyle kentsel dönüşümü, çağın şartlarının çok uzağında kalmış, artık o bölgede yaşayanların ihtiyaçlarını karşılayamayan, kentte artık miadını doldurmuş, sorunlu alanların sağlıklaştırılması olarak tanımlayabiliriz.

Burada, kentsel dönüşüm uygulamalarında öne çıkan kavram, yenisini yapmak kaydıyla yıkmak!

Yani artık kentteki bu sorunlu alanları yenilemek, sağlıklaştırmak istiyorsanız bu alanları öncelikle yıkmanız gerekiyor.

Cumhuriyet Halk Partisi Sakarya il örgütünde yaşananları görünce aklıma bu kentsel dönüşüm uygulamaları geldi.

Sakarya`da siyasi olarak maalesef son 20-25 yılda ciddi herhangi bir siyasi başarı elde edemeyen CHP`de mevcut il teşkilatını düşürmek isteyen muhalif grup bazı çalışmalar başlatmış.

Bu çerçevede kendini CHP Sakarya il teşkilatının muhalifi olarak tanımlayan bir grup çalışmalarının meyvelerini toplamaya başlamış, bazı isimlerin il yönetiminden istifa etmesini sağlamışlar.

Buna göre İl örgütünden 7 asil ve 7 yedek üye görevlerinden istifa etmişler.

Pek tabii ki bu istifalar CHP`nin Sakarya il genelindeki etki alanının biraz “mütevazı” olmasından ötürü pek ses getirmedi. Sadece ilgili olanların dikkatini çekti.

Şimdi insan sormadan edemiyor; kendini CHP`li muhalifler olarak tanımlayan bu kimseler hiç aynaya bakıp ne yaptıklarını düşünüyorlar mı?

Yahu Sakarya`da siyaseten zaten ortaya bir varlık koyamıyoruz. “Kendimizle uğraşarak, birbirimizi ayağından çekerek ne kadar yol alabiliriz” diye hiç muhasebe yapabiliyorlar mı?

Bu şartlarda CHP`nin Sakarya`da uzun bir süre daha AK Parti`nin gölgesinde var olma mücadelesi vermeye devam edeceğini düşünüyorum.

CHP bu siyaset tarzıyla artık yeni dönemde ayakta kalması mümkün değil. CHP`nin çağın şartlarına, zamanın ruhuna uygun bir şekilde kendini güncellemesi gerekiyor.

Türkiye`deki kentsel dönüşüm projelerine sürekli karşı çıkmayı kendine ilke edinen CHP bu tarzıyla siyaseten ortaya bir iddia koyamaz.

CHP kentsel dönüşüme karşı çıkmadan önce yapması gereken, korkmadan, cesaretini toplayarak kentsel dönüşüm kavramıyla barışmalıdır.

Kentsel dönüşümden korkacak birşey yok. Miadını doldurmuş yapıları yıkıyorsun yerine yenisini yapıyorsun.

İşte CHP`nin de yapması gereken böyle bir şey. Bu eski alışkanlıklarını yıkacak ve ortaya yenisini koyacak.

Bu haliyle 1940`lı yılların partisi görüntüsünü veren CHP çok gerici bir imaja sahip.

CHP`ye kentsel dönüşüm, pardon zihinsel dönüşüm şart.

Yoksa daha çok il yöneticisi istifa ettirme oynamaya devam ederler. Bu haliyle de kimse CHP`ye dönüp, ne söylüyor diye bakmaz.