15 Temmuz darbe girişimi ve sonrası, MHP ve Lideri Devlet Bahçeli’nin ülke çıkarları doğrultusunda AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan desteği kamuoyundan takdir topluyor. İki parti arasında ilişkilerde bahar havası yaşanırken MHP Lideri Bahçeli’nin başkanlık sistemine desteğini açıklaması ardından da iki parti omuz omuza yeni anayasa çalışmaları başlattı.

İki parti arasında yeni anayasa, başkanlık sistemi, terörle mücadele, AB ve dış politika gibi konularda tam bir uyum yaşanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırımla Bahçeli sık sık bir araya geliyor. Üçlü ve sıcak fotoğraflar veriyorlar. Türk siyasetinde 15 Temmuz sonrası yüzde 70’lik bir blok oluştu desek yanlış olmaz.

AK Parti ile MHP ve lideri Devlet Bahçeli arasında bu yakınlaşma yaşanırken Sakarya MHP Milletvekili Zihni Açba ve İl Başkan’ı Levent Bülbül ise enteresan bir şekilde 15 Temmuz sonrası parti ve Genel Başkanları Bahçeli’nin tam tersi bir politika izliyorlar. İki isimde her hafta düzenledikleri basın toplantılarında yerelde ki AK Partililer için ağza alınmayacak sözler söylüyorlar ve iddialar dile getiriyorlar.

Bunun son örneğini İl Başkan’ı Bülbül’ün önce ki haftaki basın toplantısında gördük. Bülbül, MHP Büyükşehir Grubu Sözcüsü Ahmet Ziya Akar’ın da büyütülmesine şaşırdığı Sayıştay’ın Kart 54 konusunda ki teknik bir önerisini yolsuzluk yapılıyormuş algısıyla dile getirdi.

Bülbül yasa gereği şirketin kasasına giren yüzde 4’lük payı yok olmuş ve çalınmış algısıyla kamuoyuna aktardı. Oysaki paranın yeri belli. Sayıştay raporunda kanuna göre yüzde 4 olan yüklenici firma payının ilk önce belediye kasasına alınması ve ardından firmanın hesabına yatırılması gerektiği yazıyordu. Yani sadece teknik bir konu.

Her hafta adeti olduğu gibi Şeker Fabrikası’nın elden çıkması ile AK Parti Milletvekili Ayhan Sefer Üstün arasında özdeşlik kurmaya çalışan Bülbül, daha önceleri de gündeme gelen ve onlarca kez nedeni Büyükşehir Belediye Başkan’ı Zeki Toçoğlu tarafından açıklanan Fİ-YAPI’nın iade edilen çeklerini bir kez daha gündeme getirdi. Fİ-YAPI’nın Dağdibi’nde konut ve üniversite yapılması için bir arazinin imara açılması karşılığında belediyeye ödeyeceği imar harcını, batması sonucu ödeyememesi üzerine belediye çekleri geri iade etmişti.

Avukat olan Bülbül’ün yapılmayan bir iş karşılığı belediyenin paranın üstüne yatmasını beklemesi de ilginç. Yine Bülbül’ün Fİ-YAPI’yı Sakarya’ya MHP eski İl Başkan’ı Hamdi Kılıçaslan’ın getirdiğini ve o dönem MHP’nin de Fİ-YAPI’nın projelerine destek verdiğini unutması da enteresan.

Öte yandan ihale kanununda alt yüklenici firma çalıştırma konusu açıkça yer almasına rağmen Serdivan Spor Kompleksi inşasında alt yüklenici firmanın olmasını hata gibi öne sürmesi Bülbül’ün avukatlık kariyerini sorgulamamıza neden olmaz mı?

15 Temmuz sonrası AK Partiyle, MHP arasında yakalanan iş birliği, diyalog ve birlikte hareket etme politikalarına rağmen MHP’nin genel siyasetinin aksine Bülbül’ün olmayan şeyler üzerinden AK Parti ve AK Partililere saldırması, yolsuzluk iddialarında bulunması, kışkırtıcı ve hakarete varan bir üslup kullanmasının nedeni ne olabilir?

Neden Bülbül 15 Temmuz sonrası, AK Partiye karşı bir algı oluşturma gayretine girdi? MHP ve AK Parti arasında başlayan yakınlaşma ve işbirliği sürecini açıklamaları ile baltalamaya çalışıyor? Bülbül’ün suçlamaları ve asılsız iddialar üzerine inşa ettiği AK Parti karşıtlığı politikasının MHP genel merkezi ve tabanında bir karşılığı yokken ve bu durum MHP’ye yarar sağlamazken acaba Bülbül birilerine veya gruba bir yarar sağlamaya mı çalışıyor?

Twitter: @huseyinozcelik