Bu hafta Karasulular için çok önemli. Karasu Belediyesi’nin tarihindeki en büyük ikinci büyük borçlanması ile ilgili projeler bu hafta yapılacak olan Nisan Meclisi’nde açıklanacak. Ya da en azından biz öyle sanıyoruz.

Zira Karasu Belediyesi’nin her meclis toplantısında Başkan Mehmet İspiroğlu “Önümüzdeki ay projeler sunu halinde önünüzde olacak” diyor. Meclis kapanıyor. Sonraki meclis gündemine bakıyorsunuz projelerle ilgili bir sunum yok!

Bu ayki gündemde de projelerle ilgili sunum yapılacağı yazmıyor. Ama bizimki de bir umut işte.

Şu meşhur 45 milyon liralık proje ile ilgili herkes her şeyi anlamış gibi yapıyor ya. Biraz da ona bozuluyorum ben.

Şimdi sizinle paylaşacağım mevzuyu bir tek ben anlamamış olabilir miyim?

Bakın şimdi Karasu’da Kasım Ayı sonunda bir ihale yapıldı. İhaleyi İller Bankası (İl Bank) yaptı. Dolayısıyla Karasu’ya para girişi hiç olmayacak. Biz sadece öderken parayı göreceğiz.

Bu tamam.

İhaleye üç firma girdi. Bunlar da İl Bank tarafından belirlendi. O da tamam.

İhale Karasu’da yapıldı ve geçici görevle gelen (ve borçlar ödenmeye başladığında Karasu’daki görev süresini tamamlamış olması çok yüksek ihtimal olan) bir başkan yardımcısı ihale komisyonu başkanlığı yaptı. Bunu da bir yere kadar anlamak mümkün. Çünkü başkan yardımcısı görevde kaldığı sürece tam yetkilidir.

Devamında ihale aşamasına geçildi. İhale için üç firma teklif verdi. Teklif dediğime bakmayın. Fiyat önerisi verdi.

Üç firmadan biri de ihaleyi aldı.

Peki ortada hiçbir proje olmadığı halde ihaleyi alan firma ne dedi de ihaleyi aldı, diğer firmalar olmayan projelerden neyi yapamayacağını düşünerek ihaleden çekildi? Bu kafamın almadığı birinci konu.

Bir diğer konu, ihalenin gerekçesi ve projeler.

Kamuoyuna bilgi verilirken, “Bu kredi bizim için bir piyangodur. Hizmet gelsin de nasıl gelirse gelsin” denildi. Sonrasında bu kredinin Karasu’da yaşanan sel felaketinden dolayı verildiği ve hem sel felaketinin izlerini silmek hem de yeni sel felaketlerinin yaşanmasının önüne geçilmek için ihale yapıldığı söylendi. İller Bankası’nın kolay kredi vermediği ve kandırılması mümkün olmayan bir kurum olduğu da defalarca vurgulandı.

Daha sonra da Karasu Darıçayırı’na yapılmaya başlanan semt sahasının bu kredi ile yapılmaya başlandığı söylendi. Ardından da Karasu Plaj Caddesi ile Vatan Caddesi’nde genişletme çalışmaları başladı. Bu da ihale kapsamındaymış.

İller Bankası’na “Biz semt sahası yaparak sel felaketinin izlerini siliyoruz” ya da “Plaj Caddesi’nde genişletme yaparak sel felaketi yaşanmasını engelliyoruz” dediğimizde inandırıcı olacak mı?

Dahası Karasu’da yapılacak olan işlerle ilgili kamuoyuna, hadi geçelim kamuoyunu Belediye Meclisi’ne bilgi verilecek mi?

Yoksa “Paramız yettiği kadar bir şeyler yapıyoruz” işte mi denilecek?

Şimdi bir kez de şunu sormak istiyorum. Bu borçlanma yetkisi konusunda olumlu oy kullanan belediye meclis üyeleri neye evet dedi, olumsuz oy kullanan belediye meclis üyeleri neye hayır dedi?

Karasu’da bir şeyler oluyor ama ne olduğunu bilen yok!

Ya herkes biliyor gibi yapıyor!

Herkes anlıyor gibi yapıyor!

Ya da bu ilçede olan biteni anlamayan tek kişi benim.

Gerçekten zor durumdayım sevgili okurlarım. Eğer aranızda bu durumu anlayıp da benle paylaşmıyorsanız size de aşk olsun…

Twitter: @muniralikara

E-Mail: [email protected]