AK Parti’nin, 7 Haziran Seçimlerinde yüzde 41 alarak tek başına iktidar olma imkanını yitirmesi üzerine “eski Türkiye’nin güç odakları” hemen harekete geçerek “karalama” ve “iftira” kampanyasına başladılar.

Bu karalama kampanyasının “amiral gemiliğini” Doğan Medyası üstlenirken Paralel Yapı ve Ulusalcı medyada Doğan Medyası’nın “stepnesi” oldular.

Erdoğan ve AK Parti karşıtlığıyla bilinen Doğan Medyası’nın son numarası ise “28 Şubat gazeteciliği” oldu.

Doğan Grubu; 7 Haziran sonrası yeniden 28 Şubat öncesi pozisyonuna dönerek muhafazakâr ve mütedeyyin kesim, AK Partililer ile Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden algı operasyonları yapmaya başladı.

Doğan Grubu’nun son kurbanı ise kendi istekleri dışında hareket eden MHP ve Lideri Devlet Bahçeli oldu.

Daha birkaç gün önce Hürriyet Gazetesi, Bahçeli röportajında arşiv fotoğrafı kullanarak Bahçeli’nin Ramazan günü eline çay bardağı vererek akıl almaz bir algı operasyonuna imza atmıştı.

Doğan Medyası’nın misyonunu da Sakarya’da bazı ulusal gazeteciler sürdürüyorlar.

Bu gazetecilerin başında da Sezai Matur ve gazetesi geliyor.

8 Haziran’dan beri Matur’un gazetesinin manşetlerini, köşe yazılarını ve hatta dedikodu sütunlarını AK Partililer hakkında ki yolsuzluk, hırsızlık, adam kayırma, iş takibi ve çapkınlık haberleri süslüyor.

Neredeyse Matur’un gazetesinde AK Partililer hakkında “kurnazlık katılmamış”, “gerçek bağlamından koparılmamış”, “manipüle” ve “deforme” edilmemiş bir tek habere rastlayamıyoruz.

Matur en son olarak ta AK Parti Serdivan Danışma Toplantısı ardından yapılan iftar da, Serdivan AK Parti Genlik Kolları bir üyesinin protokol masası üzerine Arapça Allah yazılı pide getirilmesi üzerine aralarında Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, AK Parti İl Başkanı Fevzi Kılıç, Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, AK Parti Serdivan İlçe Başkan’ı Osman Çelik, İl Yöneticisi Erdoğan Demirci, AK Parti milletvekili adayları Bilgehan Doğru ve Recep Hacıeyüpoğlu’nun bulunduğu protokol üyelerinin bu pideyi dini değerlere saygısızlık yaparak afiyetle yedikleri haberini yaptı.

Haberi yaparken dini değerlere hakaret gibi ciddi bir suçla suçladıkları hiçbir isme ulaşıp “gazeteciliğin temel ilkesi olan cevap hakkını kullandırmadılar.”

Sözde muhabirleri Mustafa Kaya, İl Yöneticisi Erdoğan Demirci ve Serdivan İlçe Başkan’ı Osman Çelik’le görüşmüş ve bu iki isim Kaya’ya pidenin yendiğini ifade etmişler.

İlçe Başkan’ı Çelik yaptığı açıklama ile Kaya ve Yenihaber Gazetesi’ni “yalanladı.”

Haberi yalanlayan sadece Çelik olmadı.

Olayın Doğan Haber Ajansı Muhabiri Zafer Tokuş tarafından ulusala geçilmesi ardından Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan’ı Zeki Toçoğlu ve İl Başkan’ı Fevzi Kılıç yaptıkları açıklamalar da masa da Arapça Allah yazan pideyi görür görmez kaldırttıklarını ifade ederek “Görevli arkadaşları çağırarak pidenin masada durmasının uygun olmadığını ve kaldırmalarını rica ettik.”şeklinde açıklama yaptılar.

Serdivan AK Parti ilçe teşkilatının iftarla ilgili basına geçtiği fotoğraflarda da pidenin kaldırıldığı açıkça görülüyor.

Haberi yaparken suçladıkları isimleri arayarak açıklama almayan Matur ve Yenihaber Gazetesi haber hakkında ki açıklamalara rağmen gerçek dışı haber yaptıkları için “özür dilemek” yerine bu sefer de bu isimleri “yalancılıkla” itham ediyorlar.

Bilgehan Doğru olayında öğrendik ki Yenihaber Gazetesi görüştükleri isimlerin ses kaydını alıyor.

Mustafa Kaya, önemli olan bu haberde de mutlaka ses kaydı almıştır.

AK Parti Serdivan İlçe Başkan’ı Osman Çelik’in gazetelerine verdiği açıklamayı ret etmesi ve yalanlaması ardından Matur ve gazetenin (Bilgehan Doğru olayında olduğu gibi) ses kaydını yayınlayacaklarını açıklamaları gerekmez miydi?

Ayrıca Yenihaber’in muhabiri Tuğçe Ağırlar iftar programını baştan sona takip ettiğine göre eğer pide yenmişse bunun mutlaka fotoğrafını çekmesi gerekirdi.

Yenihaber muhabiri böyle bir fotoğrafı kaçılacak değil ya!!!

Yenihaber herkesi yalancılıkla suçlamak yerine ses kaydı ve gecenin fotoğraflarını yayınlasın.

Matur ve Yenihaber Gazetesi, ne kadar kendilerini yırtarsa yırtsınlar ortaya tatmin edici belgeler koymadıkları sürece bu haber “gerçek dışı” ve bir “algı operasyonudur.”

Kapatma davası sürecinde ki irtica haberlerini unutmadık

Matur, AK Parti’ye kapatma davası açılma sürecinde de Söğütlü’de Kutlu Doğum Haftasına katılmak için okulların kapatıldığını öne sürerek irtica yaygarası basmıştı.

Oysaki haberin ardından o gün Söğütlü de okulların tatil edilmediği ve programa izinli sadece üç -beş öğrenci katıldığı ortaya çıkmıştı.

Haberin doğru olmadığı ortaya çıkarken Deniz’li de kız öğrencilerin katıldığı bir programın kapatma davası delilleri arasında yer alması, bu haberinde de kapatma davasına gerekçe hazırlamak için yayınlandığı algısını kamuoyunda oluşturmuştu.

Matur bu sefer de kapatma davası açıldıktan sonra Atatürk Orta Okulu çıkışında başı örtülü bir kız çocuğunu manşetlere taşıyarak irticanın ortaokullara kadar yaygınlaştığını ima etmişti.

Yine bu süreçte Korucuk Eğitim ve Araştırma hastanesinde modern kan verme odalarının yapılmasını da irticaya bağlamıştı.

Oysaki odalardan erkek ve bayan hastalar yararlanabildiği ve sadece kan verirken hastaların rahatlığına özen gösterildiği ortaya çıkmıştı.

Son pide haberinin yapılış ve veriliş şekline baktığımız da Matur’da, “28 Şubat dönemi gazeteciliğinin” yeniden hortladığı ve depreştiğini düşünüyorum.

Bir söz de Tokuş’a;

Son pide haberini ulusala geçen Zafer Tokuş, AK Parti’ye açılan kapatma davası sürecinde Atatürk Ortaokulu çıkışı fotoğrafı çekilen kız öğrenci ve Korucuk Eğitim ve Araştırma hastanesinde modern kan odaları haberlerinde Matur’la birlikte hareket ederek haberleri ulusala geçmiş ve bu haberler üzerinden Doğan Medyası’da “irtica yaygarası” yapmıştı.

Tokuş önceki haberlerde olduğu gibi son pide haberini de ulusala geçerken suçlanan isimlere açıklama yapma şansı vermedi.

Haberi ulusala geçerken en azından suçlanan isimlerin açıklamalarını alabilirdi.

Bu davranış son yılların başarılı gazetecisi kabul edilen Tokuş’a yakışmadı.

Twitter: @huseyinozcelik