15 Temmuz Darbe Girişimi ve sonrası aylarca sesi soluğu çıkmayan MHP Milletvekili Zihni Açba, son iki haftadır düzenlediği basın toplantılarında enteresan iddialarda bulunuyor.
Açba, 15 Temmuz Gecesi darbeciler; Sakarya Valiliğini işgal etmemiş, Valiliğin darbeci askerlerden kurtarılması sırasında 4’ü bayan olmak üzere 14 vatandaşımız yaralanmamış ve yine alay, jandarma komutanlığı ve diğer askeri birliklerde hareketlenme olmamış, Yurtta Sulh Cihanda Sulh cuntasının liderleri arasında ki whatzap konuşmalarında Sakarya Kent Meydanı ve Valiliğin önünde darbeye direnen yüzbinlerce Sakaryalının bombalanması için askeri uçak istenmemiş gibi konuşuyor.
Açba’nın iki haftadır yaptığı açıklamalardan darbe yapmak için valiliği işgal eden cuntacılar kandırılmış, askeri tatbikat var diye valiliğe çağrılmış ve bu askerler olayın darbe olduğunu anlayınca hemen teslim olmuş ve valiliği saatlerce işgal etmelerine, darbeye direnen sivil halka ateş etmelerine rağmen cuntacılar masum gibi mana çıkıyor.
Yine Açba, Kent Meydanı, Sakarya Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Alay Komutanlığı, Tank Palet ve Jandarma Komutanlığı önüne gelen yüzbinlerce Sakaryalının tüm Türkiye’ye örnek olan direnişini ve darbeyi önlemesini görmezden gelerek hiç kimsenin görmediği duymadığı bir grubun askeri lojmanların kapısına dayanarak "Bunların karıları bize helaldir" dedikleri yönündeki iddiasıyla sürdürüyor.
Olup olmadığı kuşkulu olan, olsa bile birkaç çapulcunun yaptığı lokal bir olayı gündeme getirmek cuntacı askerlerin topuna, tankına ve silahına göğüs gelerek darbeye karşı direnen yüzbinlerce Sakaryalının mücadelesine leke sürmektir.
Yüzbinlerce Sakaryalının sokağa inmesiyle Sakarya’da ki darbe girişimi birkaç saatte bastırıldı. Sakarya ülke genelinde darbenin ilk bastırıldığı ve darbecilerin etkisiz hala getirildiği ildir. Sakaryalının direnişi ve mücadelesi ulusal basında kahramanlık destanı gibi yer alırken Açba’nın iddiaları ardından ulusal basında 15 Temmuz Gecesi sanki Sakarya’da asayiş olayları yaşanmış ve asker aileleri taciz edilmiş gibi algı oluştu.
Açba olmamış veya olmuşsa da üç beş çapulcunun yaptığı bir olayı genele yayan, tüm Sakaryalıları töhmet altına sokan açıklamalarının ulusal basında darbeye direnen Sakaryalıları tacizci gibi algılanmasına tepki gösteren, karşı çıkan AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’e, hakaretlerde bulunmayı sürdürüyor.
12 Eylül Darbesi’nin mağduru olmasına rağmen 12 Eylül Darbesi’nin liderliğini yapan General Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı davalara yüzlerce ülkücü ve 12 Eylül Cuntacıları tarafından şehit edilen ülkücülerin aileleri müdahil olurken, Açba kendisine işkence yapan darbecilerle mahkemede hesaplaşmamış ve Stokholm sendromu metaforu gibi bu mahkemeleri eleştiren yazılar yazmıştı.
AK Parti Milletvekili Üstün, Açba’ya neden 15 Temmuz sonrası iki ay sustuğunu, lal olduğunu, ortalarda görülmediğini ve ilk yaptığı açıklamada şehit ve gazilerimizin haklarını korumak yerine darbecilerin hakkını savunduğunu sorarken; Açba, Üstün’ün 12 Eylül 1980 darbesi sırasında kısa pantolon giyen çocuk olduğunu dile getirerek küçümsüyor, sözüm ona kendince dalga geçiyor.
Evet Üstün 12 Eylül 1980 darbesi yapıldığında çocuk yaşlardaydı. Ama aynı Üstün gençlik yıllarında 28 Şubat Darbesi’ne direnirken yine milletvekili olduğu dönemlerde 28 Nisan E Muhtırasına dik dururken ve 15 Temmuz Gecesi Kent Meydanı ve Sakarya’nın sokaklarında darbeye, darbecilerin tankına, topuna ve silahlarına karşı koyarken Açba bu süreçlerde ne yapıyordu?
28 Şubat Darbesi ve 28 Nisan E Muhtırası sırasında Açba, Ülkücülerin efsane ismi olarak anlamlandırılmasına rağmen bu darbe girişimi ve muhtıraya karşı sadece sustu. 15 Temmuz gecesi ise Akyazı sokaklarında Açba’yı gören var mı bilmiyorum ama Kent Meydan’ı ve diğer ilçe meydanlarında bir ay boyunca Açba’yı gözlerimiz aramadı değil.
Öte yandan bugün darbecileri masum gösterebilecek, FETÖ’cülerin ekmeklerine yağ sürebilecek ve 15 Temmuz Direnişini lekeleyebilecek iddiaları gündeme getiren Açba’nın;7 Haziran Seçimleri öncesi de seçimlerin yapılmaması için AK Parti Hükümeti’nin Suriye’ye gireceğini iddia eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve Suriyeli Türkmenlere silah götüren Mit TIR’larını dünyaya afişe eden Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın iddialarının peşine düşerek seçim meydanlarında bunları dile getirdiğini ve bütün bu iddialarının da yalan çıktığını unutmuş değiliz.
