Önceki gün yapılan AK Parti 5. Olağan Kongresi sonrası “MKYK” üyeliğine seçilen eski Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün şimdi de AK Parti “MYK ‘ye”, “İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı” görevine seçildi.

Yeni AK Parti MKYK ve MYK’ sine baktığımız da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “imzasını” görüyoruz.

MKYK girmelerine rağmen Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr Mustafa Şentop yeni yeni MYK’de yoklar.

7 Haziran Genel Seçimleri’nde AK Parti listelerini belirleyen Süleyman Soylu, Prof. Dr. Mustafa Şentop ve partinin eski Genel Sekreteri Haluk İpek artık aktif görevde değiller.

Bir bakıma 7 Haziran’ın faturası onlara kesildi.

Eski MYK’den Abdulhamit Gül’ün görev yeri değişirken, Mehmet Ali Şahin ve Nükhet Hotar görev yerlerini korudular.

Yeni MKYK ve özellikle yeni MYK’ye baktığımız da “Erdoğan’a yakın isimlerin” kritik görevler aldıklarını görüyoruz.

Örneğin Erdoğan’ın sırdaşı olarak bilinen Mustafa Ataş, teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı olarak partinin ikinci adamı oldu.

Seçim işleri Bekir Bozdağ’a teslim edildi.

Partinin para işlerine yine Erdoğan’a yakın bir isim olan Naci Ağbal getirildi.

AK Parti kulislerine göre üç dönem kuralına takılan bazı isimlerin milletvekili yapılması planlanırken yine bu isimlerden başarılı olanların bazılarının da teşkilat içinde değerlendirileceği konuşuluyordu.

Yeni MYK ve MKYK’da böyle isimler var.

Üstün’de kanımca bu isimlerden birisi.

Üstün, üç dönem kuralı nedeniyle 7 Haziran Genel Seçimlerinde milletvekili adayı gösterilemedi.

Milletvekilliği sırasında ki “performansı” ve özellikle Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda ki “başarıları” ardından Üstün’e AK Parti’nin ihtiyacı vardı.

Üstün, özellikle PKK ve HDP’nin çatışmayı tırmandığı bir süreçte ve AK Parti hakkında ulusal ve uluslar arası alanda otoriterleşiyor algısı yapıldığı bir dönem de önemli bir vazife üstlendi.

“İnsan hakları konusunda uzmanlaşan” ve “uluslar arası alanda tanınan” bir isim olan Üstün’ün böyle bir göreve getirilmesi AK Parti adına doğru bir karar olmuştur.

Bundan sonra ulusal ve uluslar arası alanda Üstün’ü çok fazla göreceğiz.

Üstün aldığı bu görevle AK Parti’nin “vitrin” ismi oldu.

Öte yandan MKYK ve MYK üyelerine bakıldığında AK Parti’nin kuruluşunda ki “fabrika ayarlarına” geri döndüğünü görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güvendiği bir isim olan Üstün, insan hakları dışında MKY ve MKYK’da ki performansı ile de 7 Haziran sonrası zor bir süreç yaşayan AK Parti’ye “siyasi tecrübesi” ve “entelektüel birikimiyle” katkı verecek bir isim.

Üstün’ün MKYK ve ardından da parti MYK’ sine (Genel Başkan Yardımcısı olması) girmesi 1 Kasım’da milletvekili adaylığını kesinleştirdi mi sorusuna şuan için evet veya hayır cevabı veremeyiz.

Bekleyip göreceğiz.

7 Haziran’da Milletvekili seçilen Prof. Dr Mustafa İsen’in Ferizlili olması, başarılı olmalarına rağmen üç dönem milletvekili olan isimlerin yüzlerinin halkta eskimiş olması ve halkın yeni isimleri siyasette görmek istemeleri gibi sebepler Üstün’un şansını azaltıyor.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok yakın bir isim olan Şaban Dişli’nin milletvekili adayı olması ardından ikinci bir üç dönemlik ismin listede yer alması da çok zor.

Öte yandan daha önce genel başkan yardımcısı oldukları halde Ekrem Erdem ve Nüket Hotar gibi isimlerin görev yaptıkları dönemde milletvekili adayı gösterilmediklerini biliyoruz.

Üstün milletvekili olsa da, olmasa da genel başkan yardımcısı olarak “çok büyük bir işi başarmıştır.”

“Kariyerinin zirvesine çıkmıştır.”

Şaban Dişli’nin ardından Sakaryalı olarak AK Parti’de genel başkan yardımcısı olan ikinci isim olmuştur.

İnsan hakları gibi kamuoyunu ilgilendiren bir konuda genel başkan yardımcısı olması her an “gündemde” kalmasını sağlayacaktır.

Ayşenur İslam’ın bakan gösterilmemesi ardından Üstün’ün genel başkan yardımcısı olması, 1 Kasım Seçimleri öncesi AK Parti Sakarya Teşkilatına büyük bir “moral” ve “güç” verdi.

Üstün, 1 Kasım Seçimleri’nde AK Parti’nin Sakarya’da ki kampanyasının “baş aktörü “ olacaktır.

Üstün milletvekili adayı gösterilmemesi halinde bile “genel başkan yardımcılığını bir bakan gücünde” kullanacak potansiyele sahip bir isimdir.

Olası bir AK Parti iktidarında Sakarya’nın “sorunlarının çözülmesi” ve “büyük hacimli yatırımların kazandırılmasında” önemli bir görev üstlenecektir.

Siyasete mahalle başkanı olarak giren, ilçe yönetimlerinde yer alan, belediye meclis üyeliği ve ardından da üç dönem milletvekilliği ile komisyon başkanlıkları yapan Üstün “kariyeri”, “çalışması” ve “tecrübesiyle” bu görevi sonuna kadar hak etti.

Sonuç olarak Üstün kadar AK Parti ve Sakarya’da kazandı. Üstün’ün ulusal ve yerel siyasette gücünü ve yerini bundan sonra daha güçlü bir şekilde devam ettireceğini söyleyebiliriz.

Twitter: @huseyinozcelik