AK Parti’de hareketli günler yaşanıyor.

16 İlçenin kongresi gerçekleşti. Şimdi Kadın ve Gençlik Kolları kongrelerine

başlandı. Hızlı bir şekilde bu süreç de tamamlanacak.

Ve nihayetinde partililerin sabırsızlıkla beklediği, teşkilat içinde en fazla

yoğunlaşmanın yaşandığı İl Başkanlığı seçimine sıra gelecek.

AK Parti İstanbul Milletvekili Genel Merkez Sakarya Koordinatörü Osman Boyraz, Sakarya’ya gelerek il başkanlığı için nabız tutmaya başladı.

Önce il yönetim kurulu üyeleriyle ardından belediye ve ilçe başkanlarıyla, kadın ve gençlik kollarının yürütme kurullarıyla görüştü.

Bu görüşmelerin neticesinde Osman Boyraz Sakarya Milletvekilleri ve Büyükşehir

Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ile de görüşerek raporunu Teşkilat Başkanı

Süleyman Soylu’ya sunacak.

Tüm bu çalışmaların ardından Süleyman Soylu, ismi önce çıkan 4 bilemedin 5 il başkan adayı olacak ismi genel merkeze davet edecek.

Soylu bu isimlerle yapacağı yüz yüze görüşmenin ardından kendi raporunu Başbakan Ahmet

Davutoğlu’na sunacak.

Ve sonuçta nihai kararı AK Parti Genel Başkanı olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu verecek.

Başbakan Davutoğlu’nun Genel Başkan koltuğuna oturduğu günden bu yana yaptığı açıklamalara bakınca hangi kriterleri göz önünde bulundurduğunu az çok anlayabiliyoruz.

AK Parti’de İl Başkanı olacak ismin üniversite mezunu olması öncelikli şart. Ve

ekonomik olarak, herhangi bir yere bağımlı olmaması için kendi ayakları üstünde

duran bir kişi olması gerekmekte.

Ve Başbakan Davutoğlu için beklide en önemli kriter ise il başkanı olacak ismin

Yeni Türkiye iddiasına uygun bir vizyona sahip olması. Peki, bu ne demek?

Şöyle ki, bu isim partinin dilini kullanabilen…

İdeolojik olarak belli bir temele sahip…

Eski Türkiye alışkanlıklarıyla arasına mesafe koyan…

Çağın yeniliklerini anlayan ve (asıl mesele) kesinlikle herhangi bir olumsuz işle anılmayan, temiz insan.

AK Parti’de il başkanı olmanın yolu bu özelliklere sahip olmaktan geçiyor.

Kriterle bu kadar açık ve net. Ahlaki ve vicdani olarak buna kimsenin itiraz etmesi beklenemez. İşte böyle bir ortamda, süreç bu kadar şeffaf bir şekilde devam ederken Sakarya’da birilerinin kalkıp ayak oyunlarıyla ortalığı birbirine katması ve parti içi hizipçiliğe yol açacak işlerin içinde olması kabul edilemez.

Bu süreçte AK Parti’ye en çok zarar verenler, büyük fotoğrafı görmeyip, il başkanlığı meselesini kendi çıkarları, menfaatleri ekseninde tartışanlar olur.

Türkiye, Sakarya bu tarz şark kurnazlıklarından çok çekti. Neticede bu sığ yaklaşımın kimseye bir faydası olmamıştır. Herkes kendi yaptığı kötülükle kalmıştır.

Bugün AK Parti’de siyaset yapıp, partiyi babasının malı gibi görmeyen ahlak sahibi, ilkeli siyasetçilerden beklenen parti içinde gizlenen bu yapışık cinslerin ayak oyunlarına müsaade etmemektir.

Bu anlayışlar artık bitti. Bunlar eski Türkiye’de kaldı. Yok bunun adamı, yok şunun adamı…

Şu listeye adam çaktım, bu listeye onun hanımı koydum, oraya burnumu soktum, buraya kolumu…

Bunların hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu anlayışa sahip olanların Yeni Türkiye’ye söyleyecek tek sözü de yoktur. Bu kafa sadece partiyi karıştırır, partiye zarar verir.

O halde geriye tek bir yol kalıyor. O da, şehrin menfaatine olacak, ahlaklı, ilkeli dürüst insanlara referans olmak ve kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden kamuoyunu buna ikna etmektir.

Umuyorum ki, aksi olmayacak.

Sakarya`da Yeni Türkiye`ye inananlar buna müsaade etmeyecek.