Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, basın mensuplarına 2014 yılını değerlendirirken birbirinden önemli ve samimi açıklamalarda yaptı. Bu sabah Sosyal Gelişim Merkezi’nde düzenlenen toplantıya Sakarya’daki basın kuruluşlarının temsilcileri yoğun ilgi gösterdiler.

Toçoğlu ile birlikte toplantıda Genel Sekreter İbrahim Pehlivan, Genel Sekreter Yardımcıları Zafer Poyraz, Ayhan Kardan, SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş ve daire müdürleri katıldılar.

Başkan Toçoğlu yeni yapılan ve bu yıl hizmete açılan SGM’yi (Sosyal Gelişim Merkezi) basın mensuplarına gezdirirken eski terminalin yerine yapılan eserin ne kadar önemli ve büyük bir eksikliği giderdiğine yakından şahitlik etmiş olduk.

Başkan Toçoğlu, düzenlenen basın toplantısında devam eden ve yapılacak olan pek çok çalışma hakkında detaylı ve “samimi” açıklamalar yaparken, basın mensuplarının sorularına da içtenlikle cevaplar verdi.

Pek çok açıklamasında özellikle değindiği gibi Başkan Toçoğlu bugünkü basın toplantısında da “Benim önceliğim temiz içme suyu ve yoldur” diyerek Zeki Toçoğlu’nun nezdinde Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin en öncelikli misyonunun da altını yeniden çizmiş oldu.

Büyükşehirler Yasası’na kademeli olarak geçtikleri için hazırlanma konusunda vakitleri olduğunu söyleyen Başkan Toçoğlu: “Yasayla birlikte hizmet alanımız 5 katına çıktı” derken Büyükşehir Belediyesi’nin aslında çok önemli ağır bir görevin altında olduğunu açıkladı.

6 ilçede altyapı ihalelerinin yapıldığını söyleyen Başkan Toçoğlu, altyapı ihalelerinin pahalı ve hırpalayıcı hizmetler olduğunu vurguladı. Sakarya’da üç bölgenin yani Geyve, Pamukova ve Alifuatpaşa’nın kanalizasyonlarının Sakarya Nehri’ne aktığını söyleyen Başkan Toçoğlu: “Böyle bir önceliğimiz varken başka ihalelerle veya bu bölgeler için başka önceliklerle uğraşamazdık” derken aslında altyapının önemine bir kez daha değinmiş oldu.

Türkiye’nin gözbebeği olan Sakarya Nehri’ne 3 büyük yerleşim yerinin kanalizasyonunun karışıyor olması elbette modern dünyada ve Yeni Türkiye’de kabul edilemezdi! Böyle bir ilkelliği kabul etmeyen Başkan Toçoğlu alt yapıyla işe başlayarak Sakarya Nehri’ne kurtarmak için somut adım atması her türlünün övgünün üstündedir.

Sonuçta birkaç makyajla da “Aaa ne kadar da güzel oldu…” dedirtecek kozmetik çalışmaları da ağzımız açık hayranlıkla izleyebilirdik!

Ancak böyle olmadı… Yapısı, mühendisliği ve alanı olarak pek de basın mensuplarının uzmanlık alanına doğru bir yakınlığı olmayan altyapı ile işe başlaması Başkan Toçoğlu’nun “Hava değil, icraata” önem verdiğinin basit ve önemli bir göstergesi olarak karşımızdadır.

“Kim anlar ki bundan!” diye sıradan ve sığ bir değersizleştirmenin yerine elbette altyapıya büyük önem veren Başkan Toçoğlu’nun bu önceliğini ne Sakarya ne de Sakaryalılar yabana atmayıp olumlu değerlendirecektir, hiç kuşkum yok…

Üstelik Toçoğlu, bakanlık ile yapılan görüşmelerde 250 milyon TL’lik (250 trilyon) kredi taleplerinin büyük ölçüde kabul edildiğinin de müjdesini bu basın toplantısında vermiş oldu. Toçoğlu alınması muhtemel bu kredi ile Karasu, Kocaali, Taraklı, Pamukova, Ferizli ve Küçücek’in altyapısının bitirileceğini açıkladı.

Deprem zamanında “çelik” olarak başlanılan ancak daha sonra çeliğe nazaran çok daha az dayanıklı olan CPT boru ile yapılan 3. İsale hattına da değinen başkan Toçoğlu, 4. İsale Hattının tamamen çelikten yapılacağını söylerken: “CPT boru ile yapılan 3. İsale Hattı şehrimize yapılmış belki de en büyük haksızlıklardan” biridir derken, zamanın koalisyon hükümetini haklı olarak eleştirmekten çekinmedi…

Bu yıl kuraklık nedeniyle Sapanca Gölü ile ilgili bir takım sıkıntıların da gündeme geldiğini açıklayan Başkan Toçoğlu, yağışlarla birlikte önümüzdeki yılda böyle bir sıkıntının olmayacağını üstüne basarak açıkladı. Öte yandan Karasu ve Kocaali’de yapılacak olan temiz içme suyu çalışmalarıyla bu bölgenin 50 yıllık su ihtiyacının karşılanacağını da basın mensuplarına açıkladı…

Tarihi Uzun Çarşı’nın yenilenme sürecine de değinen Başkan Toçoğlu burada önemli olanın esnafın isteğinin ve yasların uyumu olduğunu özellikle vurguladı. Toçoğlu bu çalışmaları yaparken özellikle tarihi dokuyu korumanın öncelikli amaçlarından olduğunu da basın mensuplarıyla paylaştı.

Uzun Çarşı’daki “kamulaştırma” konularına da değinen başkan Toçoğlu, kamulaştırmada önemli olanın “karşılıklı rıza” olduğunu yeniden hatırlattı. Karşılıklı rızanın söz konusu olmadığı durumlarda bu işin mahkeme sonucunda yasal olarak yapıldığını söyleyen Başkan Toçoğlu: “Uzun Çarşı meselesi tarihi dokusu sebebiyle hassas bir konudur. Bu konuda elbette opsiyonlu olmak mecburiyetimiz vardır” diyerek bir yandan da aslında “Uzunçarşı esnafının mağduriyetinin giderilmesi için ellerinden geleni yapacaklarına dair” ipuçlarını da paylaşmış oluyordu…

Uzunçarşı’da uygulanacak olan kamulaştırma konusunda küçük ama önemli “nüansın” altını çizen Başkan Zeki Toçoğlu: “Kamulaştırmada esas olan elbette ruhsatlı binalardır. Ruhsatsız olan binalar hakkında farklı çalışmalar yapabiliriz. Burada da esnafımızın sesini elbette dinleyeceğiz. Ruhsatsız bina sahipleriyle de konuşup kendilerine yıkım konusunda yardımcı olabilir, enkaz bedeli gibi konuları düşünebiliriz” dedi. Toçoğlu bu açıklamasıyla bizlere gösteriyor ki, Büyükşehir ve dolayısıyla hükümet yani devlet “Biz nasıl istersek öyle yaparız…” anlayışını kesinlikle benimsemiyor. Düşünün ki “ruhsatı” olmayan binalar için bile “kimsenin kalbini” kırmadan çözümler üretilmeye çalışılıyor.

En azından Uzunçarşı konusunda bu kadar hassas davranan Başkan Toçoğlu’nun gerekli karşılığı bulup bulmayacağını kişisel olarak ben de merak ediyorum. Ancak yanılmak isterim ki, bu konuda Başkan Toçoğlu’nun başı epey ağrıtılacak! Sonuçta ruhsatsız olup da ticari hayatına devam edenlerin sayısı Uzunçarşı’da oldukça fazla…

“Bir şehir sadece belediye başkanının gayretiyle sorunlarını çözemez” diyen Başkan Zeki Toçoğlu, imar konusunda hassas davranmalarının sebebini kısa ama çok önemli bir cümleyle özetlemiş oldu aslında. Toçoğlu o cümlesinde: “İmar planlarında yapılacak bir yanlışlığın bedelini 100 yılla öderiz” diyerek aslında sıklıkla vurgu yaptığı ve kullandığı Platon’un o meşhur sözüne bir kez daha ve önemli atıf yapmış oldu Başkan Toçoğlu. Ne diyordu Platon: “Şehir kurmak erdemdir…”

Tüm bu açıklamaların ardından anlıyoruz ki, Başkan Zeki Toçoğlu’nun amacı şehir kurmak değil, “Erdemli bir şehir kurmaktır…”

“Erdemli şehir” konusunda hassas olan Başkan Toçoğlu verdiği örnekle de “şehir ve erdem” konusunu daha yalın bir haliyle de bizlere anlattı. Toçoğlu o örneğinde “Gökyüzünü göremediğiniz, ayağınızın toprağa basmadığı bir yaşam alanında yaşamak kimseyi mutlu etmeyecektir” diyerek modern dünyanın sanıldığı gibi “çok katlılardan” oluşmak zorunda olmadığını tekrar vurguladı.

Toçoğlu, Sakarya’nın imar yönünden yavaş yavaş dönüşmeye başladığını söylerken: “İmar olarak dönüşen bölgeleri 5 veya 10 yıl sonra yeniden bakalım, inanın çok güzel bir şehir ortaya çıkıyor.” Diyerek bu konudaki inancını bir kez daha göstermiş oldu.

Orta hasarlı binalar konusunda net ve aslında “keskin” konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu orta hasarlılar konusunda yetkinin ilçe belediyelerinde olduğunu söylerken: “Orta hasar konusunda mesul ve yetkili ilçe belediye başkanlarıdır. Buradan başkanlarımıza yeniden hatırlatıyorum, plan ve ruhsat konusunda yetkili oldukları gibi orta hasarlılar konusunda da yetkililer. Bu konuda yasanın gerektiğini yapmak zorundalar.” diyerek artık Sakarya’da orta hasar konusunun kesinlikle gündemden düşmesi gerektiğini yeniden hatırlatmış oldu.

Donatım’da atıl durumda bulunan SGK binası hakkında da konuşan Başkan Toçoğlu, bu bölgenin imar planlarında yeşil alana göründüğünü söyledi. Toçoğlu, bu binanın ve yerinin satın alınması için teklif verdiklerini ancak teklifin yeterli görünmediğini ve büyük bir rakam çıkarıldığını söylerken, binanın peşinde olduklarını ve burayı o bölgeye park olarak veya SGM gibi benzer bir projeyle kazandırmak istediklerini söyledi.

Erenler’de bulunan sebze halinin kaldırılacağını ve bu yeri satarak başka projeler için kaynak olarak kullanılacağını söyleyen Başkan Toçoğlu, şehir merkezinde bulunan Türk Ticaret Bankası binasının da sahiplerine iade edildiğini söylerken bu bankanın yeniden ticari faaliyete geçeceğini açıkladı.

Adapazarı Atatürk Stadı’nda TOKİ’nin çalışmasıyla ilgili olarak mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini de hatırlatan Başkan Toçoğlu, bu bölgenin şehrin dokusuna uygun olarak tasarlanmasını istediklerini söylerken mahkemenin aldığı kararın kesin olmadığını sonuç olarak bu bölgeye şehrin dokusuna uygun bir projenin TOKİ tarafından yapılmasını beklediklerini de açıkladı.

Toçoğlu, Adapazarı Treni’nin Gar’a kadar gelmesine karşı olmadıklarını ancak DDY’nin bu haliyle trenlerin Gar’e gelmesini istediğini açıkladı. Doğal olarak büyük bir trafik sıkışıklığını da beraberinde getirecek olan bu “güdük” projeyi Büyükşehir’in kabul etmemesi elbette şehrin geleceği açısından önemli. O bölgede 5 geçit var ve trenlerin Gar’a kadar mevcut sistemle gelmesi Adapazarı trafiğini bir daha çözülmemek üzere bitirir! Bu konuda Büyükşehir’in Arifiye güzergahını teklif etmesi de son derece mantıklı. Toçoğlu: “Tren gelsin ama şehri rahatsız etmesin” derken çok haklı. DDY trenlerin gelmesine bakıyor gerisi onları ilgilendirmiyor. Bu şehirde yaşayanların trafik sorunu onları bağlamıyor. İşte bu yüzden Arifiye seçeneği makul ve kabul edilebilir bir seçenek olarak karşımızda duruyor. Büyükşehir’in bu konuyu “hasarsız” çözeceğinden kuşkum yok…

AK Parti olarak Sakarya’da yaptıkları anketlere de değinen Başkan Toçoğlu: “Anketlerimizi eleştirenlerin hal gerçekten komik” derken bu tespiti bir gerçeği vurgulayarak yapıyordu. Neydi o gerçek, aslında çok basit AK Parti’nin Sakarya’da aldığı oylar ve daha önce gerçekleştirdiği anketler!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %70’e yakın oy veren Sakarya’da yeni anketlerde Büyükşehir’in oy oranı da %61 olarak açıklanmıştı. Son yerel seçimlerde %58 oy alan Büyükşehir bu anketlere göre oylarını artırmış görünüyor.

Anketleri eleştirenlere bir çağrı yapan Başkan Toçoğlu: “Onlar da anket yaptırsın ve kamuoyuna açıklasın. Sonuçta anket yaptırmak için özel bir duruma gerek yok. Biz yaptırdık ve açıkladık. Bizi eleştiren muhalefet de anket yaptırsın da hem biz hem de kamuoyu sonucu görsün” diyerek aslında anketleri eleştiren muhalefetin temsilcilerine “hodri meydan” dedi. AK Parti’nin Sakarya’da yaptırdığı anketlerin neredeyse birebir çıktığını seçimlerde yaşadık. Ancak muhalefetin böylesine ciddi bir anket çalışmasını gerçekten de göremedik. Bu konuda Başkan Toçoğlu haklı…

Anketlerle ilgili konuşurken Sakarya’daki 7 milletvekilliğine de talip olduklarını tekrar hatırlatan Başkan Toçoğlu: “Seçime kadar hedefimiz elbette 7-0 yapmaktır. Bunun için kuşku duymuyoruz, bu hedefi gerçekleştirmek için de gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.

Sakarya’daki 7 milletvekiline de talip olmak, bu iddiayı ortaya koymak bazı partiler için “hayal ötesi” olabilir ancak Başkan Toçoğlu’nun da dediği gibi bu hedef Sakarya’da AK Parti için hiç de “dağların arkasındaki yeşil vadi” gibi uzak veya hayal değil. Seçim sonuçları bize bu hedefin olabilirliğini fısıldıyor!

Sakarya Üniversitesi’nde ulaşım probleminin anlatıldığı gibi olmadığını söyleyen Toçoğlu, belli zamanlarda yoğunluk olabileceğini söylerken hem Serdivan hem de Mithatpaşa ve Serdivan’dan iki farklı otobüs hattının da ihale edileceğinin müjdesini verdi. Burada önemli olan bu hattın “sadece otobüs” hattı olarak ihale edilecek olmasıdır ki hem trafik hem de yolcu yoğunluğu açısından isabetli bir karar olacaktır.

Sakaryaspor konusunda bekledikleri desteği bulamadıklarını samimiyetle açıklayan Başkan Toçoğlu’nun konuşmasında ve ses tonundan Sakaryaspor’un geleceği açısından “bu şartlarda” pek de umutlu olmadığını benimle birlikte bütün basın mensupları çok net bir şekilde anladı! SMS uygulamasında dahi yeterli desteği vermeyerek aslında Sakaryaspor’un önünün kapandığını belirten Başkan Toçoğlu: “Evet bazı maçlarımıza 13-14 bin taraftarımız geliyor ama SMS uygulamasında geldiğimiz nokta sadece 4 bin kişi… Bu şartlarda Sakaryaspor’un geleceği konusunda çok rahat konuşamıyoruz.” diyen Toçoğlu, İşadamı Orhan Kocabıyık’ın desteğinin haricinde Sakaryalı işadamlarından rağbet görmediklerini bunun da aslında acı verici bir durum olduğunu açık açık söyledi.

Büyükşehir payları konusunda da konuşan Başkan Toçoğlu, bu konuda umut veren gelişmeler olduğunu da basın mensuplarıyla paylaştı. Başbakan Davutoğlu ile de bu konuda yani Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin payının arttırılması konusunda görüşmeleri olduğunu söyleyen Başkan Toçoğlu, Ocak ayından sonra bazı düzenlemeler beklediklerini ve umutlu olduklarını söyledi.

* * *

Sonuç olarak, Başkan Toçoğlu’nu dinlerken Sakarya’nın pek çok sorununun artık eskisi gibi çözümsüz olmadığını gördük. Şehir kurmanın önemli olduğunu ancak daha da önemli ve zor olanının ise “Erdemli şehir kurmak” olduğunu bir kez daha anladık.

Toçoğlu’nun her konuşmasında sıklıkla vurgu yaptığı “Benim önceliğim temiz içme suyu ve yoldur” açıklamasının aslında modern dünyanın da elzem hedeflerinden biri olduğunu ve bunun için büyük çalışmaların, yorucu projelerin yürütüldüğünü başkanın ağzından yeniden dinleme fırsatı bulduk…

* * *

Başkan Zeki Toçoğlu’nun altyapı, yol ve içme suyu ile ilgili önceliklerine baktığımızda, Amerikalı Yazar ve Düşünür James Freeman Clarke’ın de dediği gibi “Politikacı gelecek seçimleri, devlet adamı ise gelecek nesilleri düşünür." felsefesinde olduğunu ve şehri yönetirken bu farkı ortaya koyduğunu gördük…

İletişim: [email protected] /www.twitter.com/gazetecibo