Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ve Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, geçtiğimiz hafta içinde düzenledikleri toplantıda Uzun Çarşı projesini tanıttılar.

Kamuoyunda hemen herkesin büyük beğenisini kazanan bu projeyle, Uzun Çarşı`nın yenilenmesi amaçlanmaktaydı.

Bu projenin farklı açılardan Sakarya için taşıdığı önem var.

Birincisi, Uzun Çarşı, geçmişten bugüne Sakarya`da her zaman ticaretin en merkezi yerlerinden biri olmuştur.

Böyle bir alanın yeni koşullar karşısında ayakta durmaya zorlanması üzüntü vericidir.

Bu açıdan projenin Uzun Çarşı`nın ticari açıdan yeniden eski günlerine dönmesine imkan sağlaması önemlidir.

İkincisi Uzun Çarşı`nın Sakarya`nın ve Sakaryalı`nın tarihinde ayrıcalıklı bir yere sahip olması. Sakarya`da tarihi anlamda zaten kıymetli eser sayısı pek fazla değil.

Olanlara da maalesef yıllarca dönüp bakılmamış.

Uzun Çarşı projesi, tarihi özelliği olan bu çarşının restore edilerek güncellenmesi açısından da önem taşıyor.

Hazırlanan bu projenin önemi kadar değerli gördüğüm ve bu yazıda bahsetmek istediğim husus ise, bu projenin sunuş şeklidir.

Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ve Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli`nin proje tanıtım toplantısına esnafın yanı sıra basını da davet etmesi, tüm konuların şeffaflık içerisinde konuşulup, kayda girmesi açısından önemldir.

Genelde bu tarz konular kapalı kapılar ardından konuşulur ve kimin ne amaçla ne dediği tam olarak bilinmez ve herkes duyduklarıyla amel eder, konu hakkında fikir yürütür.

Bu tarzın ortaya çıkardığı sonuç, kaostur, karmaşadır, belirsizlik ve gerginliktir.

Bir diğer husus ise, Toçoğlu`nun geçtiğimiz hafta içindeki toplantıda sarf ettiği, "Şimdi karar vermeyin. Gidin, biraraya gelin, eksisi ve artısıyla bu konuyu tartışıp bize 1 hafta sonra dönün" demesi.

Bu da yerel demokrasi adına sevindiren bir gelişmedir. Kamu kurumları bir iş yaparken bu hususlara kesinlikle dikkat etmelidir.

Bir proje yapılıyorsa o konunun muhataplarına düşünme fırsatı verilmeli ve otoriter bir üslupla hareket edilmemelidir.

Yine bu süreçte dikkat çeken bir diğer gelişmeyse, projenin hayata geçirilmesi için esnafın taleplerini uygun bir şekilde dile getirmesine imkan verilmesi ve daha da önemlisi, esnafın "Sürece müdahil olmak istiyoruz. Bizim de düşüncelerimiz var. Buna göre projede bazı yenilikler yapılmasını istiyoruz" şeklindeki taleplerinin Başkan Toçoğlu tarafından kabul edilmesi.

Burada esnaf yerel yönetimlerin iyi niyetini görmüş ve aynı şekilde karşılık vermiş, yönetim ise bu kararı kabul etmiştir.

Kamu idaresinin, "Biz böyle proje hazırladık, başka türlü olamaz, tekliflere kapalıyız" türünden anti demokratik bir tavra girmemesi de değerlidir.

Böylesine önemli bir projenin hayata geçirilmesi konusunda Toçoğlu`nun "Bu proje esnafın projesidir. Esnaf isterse hayata geçirilir" tarzındaki sözleri de katılımcılık açısından değerlidir.

Ayrıca projeye onay verilip verilmediğini öğrenmek adına, projeyi esnafın onayına sunmak ise bence süreçte atılan en önemli adımlardan biriydi.

Toplantının sonunda esnafın projeyi oylaması güzel oldu.

Umuyorum ki, yerel demokrasinin merkeze alınarak kurulan iletişim ve belirlenen yöntemler Sakarya`nın en önemli simgelerinden biri olan Uzunçarşı`nın kendini yenilemesiyle hem şehre hem de esnafa kazandıracaktır.

Hayırlı ve uğurlu olsun...