Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sakarya mitinginde Sakarya`ya Bölge Adliye Mahkemesi açılacağının sözünü vermişti. Nitekim bu sözün ardından kısa bir süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi`nin Sakarya`ya yapılması için düğmeye basıldı.
Önce proje hazırlandı, ardından ihalesi yapıldı, yapım işine başlandı. Tüm bu çalışmaların ardından inşaat tamamlandı. Bugün eski adliye binasının bulunduğu alana yapılan bölge adliye mahkemesi açılışa hazır hale getirildi.
Başbakan Davutoğlu`nun sözü yerde kalmamış, Sakarya`ya verilen söz kısa süre içerisinde yerine getirilmiş oldu.
Buraya kadar her şey normal seyrinde sürdü.
Tüm bu süreçlerin ardından geçen gün Bölge Adliye Mahkemesi`nin kapatıldığı iddiası gündeme geldi. Bu iddia elbet haber değeri taşımaktadır. Başbakan`ın söz verdiği bir konu yerine getirilmiş, bina açılış hazır hale getirilmiş ve son anda buranın kapatıldığı iddia edilmişse basının bu konunun üzerine gitmesi kadar doğal ne olabilir!
Gazeteciler haliyle bu iddiayı araştırıp gündeme getirmelidir. Bu en temel gazetecilik refleksidir.
Buna kimsenin bir itirazı olamaz. Gazetecilere neden bunu haber yapıyorsunuz diye sormak kimsenin hakkı değildir.
Ancak yukarıda da belirttiğim gibi böyle bir anda gazetecinin atacağı ilk adım bu konuyu araştırmaktır.
Peki, öyle mi oldu, hayır!
Gazeteciler bölge adliye mahkemesinin kapatılacağı iddiasını araştırmadan manşetlere taşıdılar. Oysa bu kadar önemli bir konuda gereken araştırma çok rahat yapılabilirdi.
Ancak siyasi kimlikleri gazeteci kimliklerinin önüne geçen bazı CHP`li gazetecilerin derdi gazetecilik olmadığı için böyle ciddi konularda onlardan ciddi gazetecilik refleksi beklemek biraz abartılı oluyor.
AK Parti karşıtlığı üzerinden kamuoyunu yanıltmaya dönük bu kasıtlı haberlerin ardından bu kez AK Parti Sakarya Milletvekili aynı zamanda kendisi de hukukçu olan Ali İhsan Yavuz bu konuda bir açıklama yaparak, "Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi kesinlikle kapatılmayacak" dedi.
Yavuz`un bu net açıklaması bazı kesimleri rahatlatmamış olacak ki, Yavuz bu kez ikinci bir açıklama daha yapma gereği hissetti.
Buna rağmen, Yavuz`un kamuoyunu doğru bir şekilde aydınlatma çabasına karşın bazıları sanki hiçbir şekilde bu açıklamalar yapılmamış gibi davranarak, halkı yanlış yönlendirmeye devam etti.
İktidar partisi Milletvekili Bölge Adliye Mahkemesi kapatılmayacak diyor, CHP`li gazeteciler ve onların attığı her pası gole çevirmek için sabırsızlıkla kenarda bekleyen Baro Başkanı Zafer Kazan `kapatılacak` diyor.
CHP`li gazetecilerin derdinin gazetecilik olmadığını zaten cümle alem biliyor. Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine, onların temsil ettiği değerlere her türlü düşmanlığı kendisine meslek edinmiş CHP’li gazetecilerin bu manipülasyonu ne ilk ne de son. Bunlar gayet normal şeyler.
Bu kişiler son derece tutarlı bir şekilde siyaset yapıyorlar. Bunda herhangi bir beis yok. Bunların derdi zaten gazetecilik değil.
Ancak Milletvekili Ali İhsan Yavuz`un açıklamaları çok açık seçik ortadayken Baro Başkanı Zafer Kazan`ın tavrı hiç hoş olmamıştır. Sen saygın bir meslek olan avukatları temsil ediyorsun.
Her sorulan soruya gaza gelerek cevap vermek senin temsil ettiğin makama yakışmıyor.
Her konuda bir şey söyleme çabası nedeniyle Zafer Kazan, kaçıncı kez hata yapıyor.
İnsan bir konu hakkında konuşacaksa, önce o konu hakkında detaylı bir çalışma yapar, konunun tüm yanlarını öğrenir, ondan sonra gereken açıklamayı yapar.
Ali İhsan Yavuz, "Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüştüm, Bölge Adliye Mahkemesi`nin kapatılması ya da İstanbul`a bağlanması diye bir şey yok" diyor, Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan, "Kapatılması büyük bir kayıp oldu. Şimdi onlarca milyon lira harcanarak yapılan bina ne olacak?" diyor.
Bir tarafta konunun muhatabı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Milletvekili Ali İhsan Yavuz, diğer tarafta CHP`li gazeteciler ve Baro Başkanı Zafer Kazan.
Şimdi şu soruyu dürüstçe cevaplayalım: Sakarya`da Bölge Adliye Mahkemesi`nin kapatılıp kapatılmayacağı sorusunu en iyi kim bilir?
Tabii ki hükümet kanadı bilir. Peki, hükümet kanadı bu mahkeme kapatılmayacak diyorsa bu arkadaşlar neye dayanarak kapatılacak diyor, her şey ortadayken neden hakikati gizleme çabası içerisine giriyorlar, gerçeğin ne olduğunu herkes görüyor, biliyorken bunlar neden milleti manipüle etme gayreti içerisine giriyorlar!
Alın size yeni bir oyuncak: İddiaya göre Sakarya, Kocaeli`ne bağlanacakmış. Durmayın, buna inandırmaya çalışın kamuoyunu. Belki hala size bir inanan birilerini bulursunuz!
