Ana Muhalefet ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan partiler, bağımsız milletvekilleri topyekun birlik oldular iktidar partisinin internet yasası adı altında çıkarmaya çalıştığı yasaları eleştirdiler…

Yasanın çıkmaması için ellerinden gelenin ötesinde mücadele ettiler ancak yasa her şeye rağmen meclisten çıktı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yasayı onayladı…

Abdullah Gül özgürlüklere önem veren bir Cumhurbaşkanı, ayrıca sosyal medyayı aktif olarak kullanan ve topluma sosyal medya üzerinden mesaj gönderen bir devlet adamı…

İnternet yasası özgürlüklere gem vurmuş olsa inanıyorum ki Cumhurbaşkanımız buna müdahale eder ve bu yasanın kanunlaşmasını en azından veto ederek öteleye bilirdi…

Elindeki yetkileri sonuna kadar kullana bilir ve iktidar partisine bu yasayı özgürlükleri kısıtlıyor diye geri iade ederek yeniden görüşülmesi yönünde bir uyarıda buluna bilirdi…

Demek ki bu yasa özgürlükler kısıtlamıyor aksine internet kullanımını denetlemeye yönelik ve doğru kullanmanın yolunu açmak için yapılmış bir düzenlemedir…

Sınırsız özgürlük yok, hiçbir konuda hiçbir kimsenin kişisel sınırlarına sosyal medya yolu ile saldırmaya kimsenin hakkı yoktur, olmamalıdır…

Hepimizin namahremleri vardır ve özelimize her ne ad altında olursa olsun dokunulmasına müsaade edemeyiz …

Özelimizin sosyal medya aracılılığı ile bütün dünyaya duyurulması ve toplum içinde rencide olacak duruma düşürülmemiz cezasız ve karşılıksız kalmamalı…

Ya iftiralar ne olacak…

Bakın internete…

Neler neler oluyor…

Toplum gözünden düşürülmek istenen insanlar bir anda yalan yanlış yayınlarla karalanıyor…

İnsanlar internete düşmekten korkuyor…

Yani kötü yola düşmüş gibi algılanıyor…

İnternet yasasında yapılan düzenleme hepimizin haklarını koruyor. Sadece Ak Parti ve yandaşlarının değil bütün kesimlerin haklarının yasa ile teminat altına alındığını bilmemiz gerekiyor…

Yasanın çıkarılması esnasında koparılan fırtınanın aslında özgürlüklere vurulmak istenen tersine bir gem diye biliriz…

Birinin kişisel haklarına saldırmak özgürlük müdür?…

Günlerce sosyal medyada kişinin karalanması ve kişinin bu karalama karşısında eli kolu bağlı durması özgürlük müdür?...

Kişinin haksız yere karalanması nasıl bir özgürlük anlayışıdır…

Bırakın toplumu ailesinin yüzüne bakamaz hale gelen kişi yalan yanlış haberlerin, bilgilerin doğru olmadığını kime nasıl hangi yoldan anlatacak…

Allah aşkına yasa hepimize lazım olacak…

Topyekun saldırmak sadece iktidarı yıpratır ancak yıpranan bir toplum var ve bu toplumda karalanmayacak, iftira atılmayacak insan yok…

Hepimiz sosyal medya tehlikesi altındayız…

https://twitter.com/TurgutTUNA2