“Kontrol edilmeyen güç güç değildir” diye otomobil lastiği reklamı vardı. Her il’e üniversite projesi ak Partinin seçim vaatleri arasında idi ve on yılı aşkın iktidarda ve bu büyük proje hemen hemen hayata geçti.

Büyük bir başarı…

Geçmiş iktidarlar her nedense bu kararlı adımı atamadı…

Ya da bilerek atmadı…

Üniversiteler giriş sınavları kademeli olarak yapılarak öğrenci kontenjanı hep sınırlandırıldı. Bu gün dahi kontenjan sınırlaması var ama eskiye nazaran üniversiteli olmak daha kolay. Öğrenci psikolojisi çok farklıdır. Aile ortamından ayrı bir yaşam tarzına geçiştir…

Daha bağımsız. Daha özgür. Daha kontrolsüz bir yaşam. Kontrol mekanizmasın aktif olduğu bir aileden bir anda kontrolüz, denetimsiz bir yaşam alanına kavuşan genç yaşamını nasıl düzenler…

Arkadaşlarına göre düzenlemek zorunda…

Her öğrenciye yurt vermek mümkün değil…

Sosyal devlet öğrencisine barınma imkanı mutlaka vermek zorundadır ama imkanlar ölçüsünde.

Ak Parti hükümet olduğu tarihten bu yana beşyüz binin üzerinde öğrenciyi yurtlarda oda sistemi ile çok iyi şartlarda barınmalarını sağlamıştır.

Cumhuriyet tarihinde yapılan bütün yurtların iki bucuk katı ve daha modern binalar yaparak Ak Parti hükümeti gençliğe verdiği değeri göstermektedir.

Yeterli mi mutlaka değil.

Son günlerde tartışılan öğrenci evleri sorunu toplumda kanayan bir yara…

Gencecik insanların okuma uğruna nelere katlandıklarını yaşadığımız şehirlerde görüyoruz.

Bu öğrenciler Anadolu’nun taşrasından büyük şehirlere gelerek sudan çıkmış balık misali ne yapacağını, nasıl bir ortamda kalacağını ya da hangi arkadaş ortamında hangi ahlaki kurallara göre yaşayacağını kestiremeden “özgür” hayata başlıyor…

Kontrolsüz bir yaşam dedik ya işte tam burada başlıyor. Her aile ilgilidir.

Her aile çocuğunun geleceğini düşünür. Ahlaklı, vatanına, milletine yararlı birer birey olmalarını ister. Ancak öğrenciler bir çok marjinal grupların hedefi halindedir…

Gencecik beyinler “ ezilmenin” de getirmiş olduğu ruhsal bunalımın sonunda isyan edecek duruma gelir ve legal olamayan örgütlerin kontrolüne girer.

Anne-baba çocuklarının üniversite okuduğunu ve tüm kısıtlı imkanlarını çocuklarına aktarmanın mutluluğunu yaşar.

Ta ki televizyonlarda marjinal gruplar ile devletine isyan ettiğini görene dek…

Gençlik kontrolsüz bırakılırsa “güç” olmaktan çıkar. Aile ve devlet gençliğine sahip çıkmalı…

Gençliğin korunması anayasal teminat altındadır…

Ak Parti “öğrenci evleri” diyerek haklı şikayetlere parmak bastı. Büyük bir üniversite şehrinde yaşıyoruz. Yaşadığımız bu şehirlerde gördüğümüz olumsuzluklardan hepimiz şikayetçi değimliyiz. Özel hayata müdahaleye birey olarak hepimiz karşıyız… Karşı olmalıyız.

Ancak gençlik kötü niyetli insanlar tarafından bataklığa sürükleniyorsa müdahale yasalar ile sağlanmalıdır. Ak Parti gençliğe verdiği değeri göstermek adına “ size sahip çıkmak istiyorum” diyerek genç üniversiteliye mesaj veriyor.

Öğrenci ailelerine “Devlet senin kontrol edemediğin çocuğuna sahip çıkarak her türlü kötü olaylara karışmasını engellemek istiyor” demek istiyor…

Mesaj çok iyi algılanmalı…

https://twitter.com/TurgutTUNA2