Milletvekili Ali İnci ve ailesine yönelik akaryakıt istasyonunda gerçekleşen ağır hakaret olayı kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Olayla ilgili gerçeği yansıtmayan haberlerin yayılması üzerine Av. Hasan Serdar Baykal tarafından kapsamlı bir açıklama yapıldı.

İşte O Açıklama;

28.11.2025 günü akşam saatlerinde meydana gelen hadiseye ilişkin olarak müvekkilimiz Sakarya Milletvekili Ali İnci ve ailesine yönelik bir takım gerçeği yansıtmayan haberlerin yayınlanmasının akabinde bu yalan haberlere ilişkin bir açıklama yapılması gereği tarafımızca hasıl olmuştur.

Şüpheli şahıs müvekkilimizin ailesine ait olan akaryakıt istasyonuna gelerek müvekkilimiz Ali İnci ve ailesine son derece ağır hakaret ve tehditlerde bulunmuştur.

Gerek müvekkilimiz Ali İnci gerek aile fertleri, ne karayolunda ne de kendilerine ait akaryakıt istasyonunda ilgili şahıs ile tartışmamıştır. Şahıs tek taraflı olarak işyerine gelip, kendi ad ve soyadını belirterek, müvekkilimiz Ali İnci ve aile fertlerine defalarca ağır ve galiz küfürler savurmuştur. Bu sırada ilgili iş yerinde yalnızca personeller bulunmakta olup, müvekkilimizin aile fertleri hiçbir şekilde bulunmamaktadır. İlgili olay işyeri içerisi ve güvenlik kameralarında eş zamanlı olarak kayıt altına alınmıştır.

Müvekkilimiz Ali İnci’ye doğrudan yoğun bir hakaretlerin öğrenilmesinin akabinde tarafımıza ilgili görüntüler doğrultusunda kayıt kaybetmeksizin suç duyurusu yapılmıştır. Görüntüler içerisinde yer alan ilgili şahsın kendi isteği dahilinde sonradan işyeri işletmecileri tarafından kendisiyle kamuoyu ile paylaşılmamış, bazı basın organları ise ancak bir kısmını ve sansürlü olarak yayınlayabilmiştir.

Müvekkilimiz Sakarya Milletvekili Ali İnci’ye ağır hakaretlerde bulunan şahıs ve ailesi yine müvekkilimizin ailesi ile yakın ilişkilere sahip olup ilgili şahıs vermiş olduğu ifadede pişman olduğunu belirtmiş, aile fertleri de yine müvekkilimiz ve ailesinden özür dilemiştir.

Basında gündeme gelen “namaz kılmak için eve gittim” ifadesi olayla ilgili bir haber sitesi muhabiri ile yapılan uzun telefon görüşmesi sırasında sohbet akışı içerisinde söylenmiş bir cümledir ve bağlamından koparılarak manşet yapılmıştır. Bu sözün dini hassasiyetleri öne çıkarmak veya duygu yönlendirmek gibi bir amacı yoktur. Müvekkilimin böyle bir hassasiyet gösterme çabasına da ihtiyacı bulunmamaktadır zira bu olayda mağdur olan müvekkilimizdir.

Konunun özü bu ifade değil; aileye ait akaryakıt istasyonunda müvekkilimize yöneltilen ağır hakaret ve tehditlerdir. Ancak kamuoyuna konu, sanki bir milletvekili ile vatandaş arasında güç dengesizliğinden doğan bir adaletsizliğin gibi yansıtılmış ve gerçek olay geri planda kalmıştır.
Müvekkilimiz, kamu görevi nedeniyle koruma hakkı elde ettiği bir birey gibi kişilik haklarını koruma hakkına sahiptir.

Ayrıca yalan haberleri yayınlayanlar ve sosyal mecralarda hakarete varan söylemler için gerekli hukuki işlemler tarafımızca başlatılacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.