yaşanmayan olaylara şahit oluyoruz. Örneğin Serdivan İlçe Başkanı Ahmet Kazıcıoğlu, ilçe
yönetiminden istifa edenlerin yerine il yönetimini“baypas” ederek yeni isimlerden oluşan
50 kişilik yeni bir yönetim kurulu listesi hazırlayıp bu listeyi Teşkilatlardan Sorumlu Genel
Başkan Yardımcısı Şevkat Çetin’in onayına sunabiliyor.
Yine Adapazarı Belediye Meclisi’nin oturumunda Sangarius`un satışı için Başkan Süleyman
Dişli’ye yetki verilmesi oylamasında MHP’nin taleplerinin karşılanmamasına ve alınan grup
kararına rağmen MHP’li Belediye Meclis Üyesi Akın Çağlar Göktürk, AK Parti’nin tasarısına
“evet” derken yine MHP’li Meclis Üyeleri Ayhan Kayıkçı ile Ülker Sıktaş’ta “çekimser”
oy verebiliyor. Bu durum MHP’li bazı belediye meclis üyelerinin Adapazarı İlçe Başkan’ı
Hasan Pınarcı’nın ilçe başkanlığı “tanımadıkları”manasına gelir. “Otoritesi” sarsılan İlçe
Başkanı Pınarcı’nın da dava arkadaşlarını “davaya ihanet” gibi ağır bir ithamla suçlaması da
kabul edilebilir bir durum değil.
Olağan Büyük Kurultay öncesi ve sonrası yaşananlar nedeniyle MHP Sakarya’da “çivisi
çıkmış” bir görüntü veriyor. Partili bazı ilçe başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri İl
Başkan’ı Mehmet Erdoğan’a “kazan kaldırırken”; il başkanı Erdoğan, bazı ilçe yönetimleri,
belediye ve il genel meclis üyeleri de Milletvekili Münir Kutluata’ya kazan kaldırmış
durumdalar. Parti kulislerinde de İl Başkan’ı Erdoğan ve Erdoğanla birlikte hareket eden
ilçe başkanlarının yerel seçimlerde çalışmayacakları ve MHP’nin başarısız olması halinde
“olağanüstü kongreye” gitmek istedikleri yüksek sesle dillendiriliyor.
Serdivan İlçe Başkanı Kazıcıoğlu’nun, il başkanını ciddiye almayarak direk genel merkeze
ve teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısına liste sunması, Genel Başkan Yardımcısı
Şevkat Çetin’in de bu listeyi henüz onaylamasa da kabul etmesi İl Başkan’ı Mehmet
Erdoğan’ın “istifa” etmesini gerektirilir. Adapazarı Belediyesi Meclis toplantısında “grup
kararına” uymayan belediye meclis üyelerinin “parti disiplinine” sevk edilmeleri ve en
azından savunmalarının alınması gerekirdi. Yine dava arkadaşlarını ihanetle suçlayan İlçe
Başkanı Pınarcı’nın da disiplin kuruluna sevki gerekiyordu.
Yaşananlar karşısında İl Başkanı Erdoğan ve Adapazarı İlçe Başkanı Pınarcı hiçbir şey
yokmuş gibi davranmak zorun da kalıyorlar. Çünkü yapacak hiçbir şeyleri yok. Kendilerine
kazan kaldıran ilçe ve belediye meclis üyelerine karşı bir şey yapsalar çok iyi biliyorlar ki
Genel Başkan Yardımcısı Şevkat Çetin onları görevden alacak.
Mehmet Erdoğan ve Hasan Pınarcı kendilerine kazan kaldıran partililere karşı bir şey yapma
şansı olmadığı gibi “kızma” ve “eleştirme” hakkına bile sahip değiller. Çünkü “kazan
kaldırmayı” ilk onlar başlattılar gibi bir durum söz konusu. İl Kongresini 12 Haziran Genel
Seçimlerinin rövanşı gibi gördüler. Büyük Kurultay öncesi Genel Başkan Adayı Koray
Aydın’ı desteklemek istemeyen delegeleri baskı altına alma uğraşına girdiler. Bu süreçte
basın, partililer ve kamuoyu önünde Genel Başkanları Devlet Bahçeli, Sakarya Milletvekili
Prof. Dr. Münir Kutluata, Genel Başkan Baş Danışmanı Prof. Dr. Recai Coşkun ve o dönem
GİK Üyesi olan Enver Toçoğlu’na ağır eleştiriler yönelttiler. Genel Kurulda Genel Başkanları
Devlet Bahçeli’nin konuşmasını alkışlamamak nezaketsizliğini gösterdiler. Kısacası İl
Başkan’ı Erdoğan ve Adapazarı İlçe Başkan’ı Pınarcı ektiklerini biçiyorlar. “Rüzgar ektiler,
fırtına biçiyorlar. “
Bu durumda olan MHP’ye oluyor. 29 Mart Yerel Seçimlerinde Sakarya’da “yüzde 28.7”
oy alarak ana muhalefet partisi olan MHP’nin oyları bu gün “yüzde 10’lara” indi. Ana
muhalefeti CHP’ye kaptırdılar. Parti tabanı, ilçe yönetimleri, belediye ve il genel meclis
üyeleri ortadan ikiye bölündüler. Parti de “birlik”, “beraberlik” ve “partililerin”
birbirlerine neredeyse “sevgi” ve “saygısı” kalmadı. Parti içinde “kadim MHP töresi” ve
“teşkilatçılığının” yerini “yeniçerilik” ve “kazan kaldırma” aldı. Daha kötüsü kimse bu
durumdan nasıl çıkılacağını bilmiyor ve kimsenin de bu yönde bir gayreti yok. “Kısaca 2014
yerel seçimleri öncesi MHP Sakarya’da, ışık ve tünelin sonu görünmüyor. “