2015 Yerel Seçimleri için gündem iyiden iyiye ısınmaya başladı. Aday adaylıklarını açıklayan isimlerden, siyasi kulislerin dur durak bilmeyen hızına kadar siyasi atmosfer yine ve yeniden çok yoğun bir seyir izliyor.

Özellikle AK Parti Cephesi’nde aday adaylıkları bir bir netleşirken, Baro Başkanı Recep Hacıeyüpoğlu’nun beklenen adaylık açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Hacıeyüpoğlu 2015 öncesindeki bu önemli dönemeçte “ben de varım” dedi malumunuz.

Hacıeyüpoğlu Sakaryaspor Kulüp Başkanlığı’ndan, Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanlığına kadar bu şehirde sözü olan, bu şehir için söz söyleyen bir isim olduğunu kanıtlamış bir hukukçu. Avukat olması vesilesiyle hem bu alanda rüştünü ispatlamış bir hukuk adamı, hem de camiada sevilen sayılan bir isim olarak dikkatleri üzerinde toplayan bir isim.

Son olarak Baro Başkanlığı döneminde de önemli gelişmelerde başrol almış, yenilik getiren Baro hizmet binasından, resmi daireler kampüsü hakkındaki akli ve gerçekçi tutumuna kadar önemli bir misyonun temsilciliğini üstlenmiş bir yönetici.

Sözün tam burasında bir parantez açmakta yarar olduğunu düşünüyorum, şöyle ki;

Bildiğiniz üzere Yeni Sakarya Gazetesi Köşe Yazarı Engin Arapoğlu, Hacıeyüpoğlu ile bir röportaj yaptı. Röportajda en dikkat çeken ayrıntı neydi? Hacıeyüpoğlu’nun ‘paralel yapı’ ile ilgili sözleriydi tabii ki! Baro Başkanı Recep Hacıeyüpoğlu bir hukukçu olarak ne demişti, malumun ilamı gibi karşımızda duran bu yapı ve devlet ilişkilerine yönelik ne gibi ifadelere yer vermişti hatırlamakta yarar var,

En büyük yapı, en legal yapı devlettir ve kendisi içerisinde hiçbir örgüt yapısına müsaade etmez, etse zaten devlet olmaz. Hiçbir gelişmiş medeni devlet kendi içerisinde, devlet yapısına ters bir şekilde başka yapıların olmasına müsaade etmez. Bu demokrasiye de, hukuka da terstir.” demişti,

Paralel yapının adalete olan güveni sarstığını söylemiş, “En büyük yapı, en legal yapı devlettir ve kendisi içerisinde hiçbir örgüt yapısına müsaade etmez, etse zaten devlet olmaz. Usul yönünden belki zaman alacak ama bu mücadele olumlu sonuçlanacak. Dediğim gibi bu mücadele yapılırken hukuk çiğnenmemeli, insan hakları çiğnenmemeli, usul yasalarına riayet edilmeli.” mevcut yapının evrensel hukuk normlarına ve demokrasiye aykırı olduğunu tekrarlamıştı.

Evet, doğru da bu değil mi zaten? Dünya’da Amerikan paralel yapısı ve ya İngiliz üçgensel bölgesi gibi devletin kurumsal yapısını, anayasa ile belirlenmiş normlar hiyerarşisini bertaraf etmeye kalkışan bir hareketten söz etmek mümkün müdür?

Amerika’nın Dünya’ya ne kadar demokrasi taşıdığı, taşıyabildiği tartışılabilir,

Ancak mevcut yapısal belirlilikler dâhilinde Amerikan Başkanı Obama ve Kongre arasında süregelen tüm ilişkileri kurumsallaşmasını tamamlamış demokrasi tarifleri ile izah etmek mümkündür diye düşünüyorum.

Tüm bunları 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinin ardından konuşup tartışıyoruz, devletin bu yapı ile olan meşru mücadelesini haklı buluyor, demokrat kimliğimizin gereği olarak bu yapının bir an önce tasfiye edilmesi gerektiğini vurguluyoruz.

İşte bu yüzden bir hukukçu olarak Baro Başkanı Hacıeyüpoğlu’nun ifadeleri taşı tam gediğine bırakmıştır.

Her türlü bürokratik elit yaklaşımın karşısında duran bu özet tabloyu alkışladığımı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Hacıeyüpoğlu’nun aday adaylığının özellikle bu yapı ile mücadeleyi önceleyen AK Parti için hayırlı olmasını diliyorum.

Bu mücadeleyi kendisine şiar edineceğini belirterek yola çıkan Hacıeyüpoğlu’na da muvaffakiyetler umuyorum… Her zaman söylediğimi gibi, ne gördüğüm hakikati gizlerim, ne de bunu ifade etmekten korkarım!

İletişim / [email protected] Twitter: @mahiroglu5454