Ahmet Edip Uğur: Fethullah Hocaefendi’ye saygımız var, sevgimiz var, yani işte…

Muhabir: Ama Başbakan (Recep Tayyip Erdoğan) öyle demiyor…

Ahmet Edip Uğur: O konuda zaman her şeyi gösterir, her şey aydınlanır, hiçbir şey gizli kalmaz!

FETÖ’nün 17/25 Aralık 2013’te hezimete uğrayan darbe girişiminin ardından gerçekleşen bir mülakatın çok kısa bir bölümü bu.

Dikkat edin, 17/25 Aralık darbe girişiminin ertesinde gerçekleşmiş bir mülakat!

Peki muhterem (!) Hocaefendisine methiyeler düzen bu isim size tanıdık geldi mi? Kendisi AK Parti’li Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur olur.

Şu aralar kripto FETÖ’cü olmakla suçlanıyor, AK Parti’lilerin ‘içimizdeki İrlandalılar’ listesinde en üst sıralarda.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından TSK’da, başbakanlık ve bakanlıklarda, bürokrasinin çok çeşitli kademelerinde görevden alınmalar, el çektirmeler, uzaklaştırmalar yaşanıyor.

OHAL kapsamında çıkan kanun hükmünde kararnamelerle FETÖ’cüler ve bu yapıyla organik veya inorganik bir şekilde bağı olanlarla ilgili işlemler hızlanmış durumda.

Peki, ölçü nedir? Hepimizin bildiği gibi gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse de Başbakan Yıldırım tarafından zikredilen bir tarih!

“FETÖ`yü silme operasyonunda ölçü 17-25 Aralık’tır”

Mesele 17/25 Aralık sonrası kendinizi nereye, kime, hangi tarafa göre konumlandırdığınız. 17/25 Aralık sonrası Fethullah Gülen “Hocaefendi” olarak mı kaldı yoksa “FETÖ” mü oldu sizin için?

Bu soruyu sorup bugün aslında gelmek istediğimiz yere doğru bir gelelim istiyorum…

15 Temmuz’un ardından geçen bu 40 günlük sürede artık yüksek sesle AK Parti’nin kendi içindeki kripto FETÖ’cülere karşı tavrı konuşuluyor.

Herkes şu sorunun cevabını bekliyor: ‘Devletin her kademesindeki FETÖ’cüler bir bir ayıklanırken, içimizdeki, partimizdeki İrlandalılar ne olacaklar?’

Yine bu konuyu açması açısından AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün şu tiviti çok önemli: “Birkaç tane ilçe yönetim kurulu üyesi, belediye meclis üyesi görevden alınınca FETÖ ile mücadele mi edilmiş oluyor?”

Topyekûn temizleme harekâtı AK Parti kadroları içerisinde başladı mı? AK Parti’ye sıra geldi mi?

Bu iki soruya gerçek ve müzmin AK Parti’lilerin cevabında epey bir karamsarlık seziyoruz.

Olağan şüpheliler listesi onlara göre mutlak bir enerjiyle oluşturulmuş değil henüz.

17/25 Aralık sonrası FETÖ’yle bağını kesme konusunda kimler tereddüt etti, kimler takiye masalına kapıldı? Ve bunların ayıklanması ne zaman başlayacak?

Soruların ardından şimdi geldik ayıklanmanın Sakarya ayağına…

Bugün Sakarya genelinde 1018 kişi hakkında işlem yapıldı. Bu kişilerden 345’i tutuklandı, 69’u ise halen gözaltındalar.

Bu 345 kişi asker, hâkim, savcı, polis, akademisyen, kamu görevlileri ve örgüte finans desteği sağlayanlardan oluşuyor.

Sakarya’da doğal olarak sürece daha da hâkim olduğumuz için çok can alıcı sorular geliyor aklımıza.

Mücadelenin en temel stratejisini çorap söküğü gibi ortaya çıkaracak bir soru bu!

Tam da burada o en kritik soruyu duymaya hazır mısınız?

Bugün görevden alınan bu isimlerin kaçı, AK Partili’lerce 17/25 Aralık sonrası devletin çeşitli kademelerine, kurumlarına oturtulmuş isimlerdir?

17/25 Aralık sonrası koltuk bulan bugünün tutuklu isimlerine kimler, hangi AK Parti’liler referans olmuşlardır?

Bu isimler zamanında kimler sayesinde yükselmiş, şimdi ise FETÖ bağlantılı olmakla cezaevine gönderilmişlerdir?

Sakarya’da AK Parti kadrolarının cevap vermeleri gereken asli sorulardan birkaçı bunlardır. Çorap söküğü sorularıdır bunlar.

Bu işin lamı cimi olabilir mi? Siyasetçiler düşünmeli. Kimse devekuşu misali başını kumun altına gizleme fütursuzluğunu ortaya koyamaz, koymamalı.

Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kameralar önüne geçiyor ve şunu diyebiliyor:

“Bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökmemiş olmanın üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin.”

Şimdi bu isimler 17/25 Aralık ertesinde referans olup, devlete maaş bağlattıkları bu tutuklu şahıslar için çıkıp şunu demeliler: “YANILDIK”

Evet, çok geçmeden yanıldıklarını söylemeliler, yoksa algılamada samimiyet sorunuyla karşı karşıya kalacaklar.

Şayet bu yapılmazsa ben kendi payıma şunları soracak ve düşüneceğim arkadaşlar:

“Sakarya’da İrlandalıların kim olduğunu merak edenler için parola nedir biliyor musunuz?

Referanstır!

O parolayı çözmeden, Sakarya’nın karanlık dehlizlerinde bağlantı aramak nafiledir.

Yüzde yüzlük bir takiye yaptığını sananları referanslarından vurmak şarttır.”

Ben böyle düşünürdüm, ya siz?

TWiTTER: @MAHİROGLU5454

MAİL: OMERMAHİROGLU5454@GMAİL.COM