7 Eski İl Başkanı…

4 Eski İl Kadın Kolları Başkanı…

7 Eski Ülkü Ocağı Başkanı…

59 Eski İlçe Başkanı…

Ülkücü camiada yer almış daha yüzlerce isim…

Geçtiğimiz Cumartesi günü Orhangazi Kültür Merkezi’nde bir araya geldiler.

Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye olağanüstü kurultay için çağrıda bulundular.

Ülkücü hareketin Sakaryalı isimlerinin bu kazan kaldırma girişimleri ülke gündemine de bomba gibi düştü.

Medyadan takip edenleriniz bilir. Mevcut durumda genel başkanlık yarışında Bahçeli’ye kazan kaldıran 3 yeniçeri ağası var:

Meral Akşener, Sinan Oğan ve Koray Aydın…

Bu isimler kimdir, nedir, necidir diye konuya girmenin hiç lüzumu yok. Neden mi?

Çünkü bu 3 genel başkan adayı arasında şimdiden ciddi ihtilaflar su yüzüne çıktı bile!

Algıyı büyütüp, konuyu ölüm kalım meselesi olarak ifade etmek bu yüzden lüzumsuz.

“Tüzük değişikliği için imza toplayalım, ardından olağanüstü kurultay için düğmeye basalım” derlerken; henüz yolun başında, tüzük değişikliği aşamasında, çatlak sesler yükselmeye başladı bu isimlerden.

Saddam heykeli yıkar gibi Bahçeli’yi yıkabileceğini sananların hapşırık sesleri kimilerini epeyce heyecanlandırıyor biliyorum.

Ama ben kestirmeden size olacakları söyleyeyim mi?

Değil 7 il başkanı 7 ülkü ocağı başkanı; 17 il başkanı 77 ülkü ocağı başkanı bir araya gelsin, MHP’de taşlar yerinden oynamaz!

Değil 59 ilçe başkanı 4 kadın kolları başkanı; 159 ilçe başkanı 44 kadın kolları başkanı bir araya gelsin, Devlet Bahçeli hegemonyasını bir Allah’ın kulu kıramaz!

O zaman nasıl bir senaryo mu söz konusu olur?

Devlet Bahçeli kazan kaldıran tüm bu yeniçerileri toplar; tereyağından kıl çeker gibi hepsini tasfiye eder. (Daha ne kadar tasfiye olacakları da meçhul tabi!)

Tüm bu girişimler karşısında Bahçeli’nin genel merkezdeki yeri daha da sağlamlaşır,

Gerilen deri koltuklar bir çırpıda gevşeyiverir!

Makamın üstündeki tablodaki bozkurdun gözleri Ergenekon’dan çıkarken olduğundan daha da fazla ışıldar!

Devlet Bahçeli yerini daha da sağlamlaştırır ve ortada: ‘Öpün bakalım ağanın elini’ misali cümle alemi apışıp bırakacak gelişmeler yaşanır!

Nereden mi biliyorum?

Biz bu filmi daha önce çok izlemiştik de oradan biliyorum.

Bahçeli’nin 1970 model klasik arabasıyla, MHP Genel Merkezi önünde, ağlamaktan gözleri şişmiş yol arkadaşlarına ‘hadi eyvallah’ demesini bekleyenlerin dramını anlatan bu filmi çok izledik çok!

Arka sağ koltukta, cam yarıya kadar açık, beyaz mendilini sallayacağı o günleri bekleyenlerin çilesi nereden bakarsanız bakın: BİT-MEZ!

Bahçeli bu filmi hem yazan, hem yöneten, hem oynayan muazzam bir Mahsun Kırmızıgül performansı ortaya koyan bir isim.

İstediği sürece orada kalır ve kazan kaldıran heyecanlı güruha ‘baş baş’ yapmaya devam eder.

Tamam kanaat şu: Un var, şeker var, su var, tencere var, kap var.

Ee? Daha ne bekliyoruz?

Ah o ‘neden olmasın’ sorusunun beyin nöronlarını gıdıklaması yok mu!

Heyecan verir, hırs katar, tamah artar, zevkten dört köşe olunur falan filan…

Helvacı ağabeyler duyun sesimi: Un var, şeker var eyvallah da Bahçeli gerçeği de var Bahçeli...

Bu yüzden ‘buyrun efendim helvasını yemeğe’ diye rüyalar görmek yerine,

Kendinizi ‘Yandı gülüm keten helvamız’ demeye alıştırsanız daha iyi olur!

TWiTTER: @MAHİROGLU5454

MAİL: OMERMAHİROGLU5454@GMAİL.COM