Nasreddin Hoca, oğlu ve eşekleri arasında geçen meşhur bir hikâye vardır hani…

Hoca eşeğe binmiş, oğlanın yürüdüğünü gören ahali: ‘İlahi Hoca küçücük çocuk da yürütülür mü?’ diye feveran etmiş.

Çocuk eşeğe binmiş, bu sefer Hoca yürümeye başlamış. Aynı ahali bu sefer: ‘Yaşlı başlı adam yürüyor oldu mu şimdi?’ diye eleştirmiş.

İkisi de binmeyip yol aldıklarında da: ‘Yahu bunlar akıllarını peynir ekmekle mi yemiş? Eşek boş boş yürütülür mü?’ sesleri yükselmiş.

İnsanoğluna hiçbir şekilde yaranılamayacağını anlatan bu hikâyeyi çok severim.

Nasreddin Hoca hikâyenin sonunda oğluna döner ve şunu söyler:

“Gördüğün gibi evladım; ‘elin ağzı torba değil ki büzesin’”

Bombaların adresi: MHP İl Başkanlığı

MHP İl Başkanı Levent Bülbül’ün haftalık basın toplantısında zikrettiklerini okuyunca aklıma yine bu hikâye geldi.

1 Kasım seçim atmosferinde sessizliğe gömülmeyi tercih eden Bülbül’ün birden sahneye çıkmasına mı şaşırayım, açıklamalarına mı bilemedim doğrusu!

Gerçekten yerel siyasetin en anlaşılmaz isimleri listemin başında Levent Bülbül geliyor. Buna artık kesin kanaat getirmiş durumdayım.

Kendisiyle kişisel hiçbir münasebetim söz konusu değil.

Ancak siyaset etme tarzıyla kesinlikle münakaşa içinde olduğum kesin.

MHP’li Bülbül orta alanda paslaşmayla tamamladığı 1 Kasım süreci biter bitmez, hücuma çıkmaya karar vermiş.

Hemen açıklamalarından bazı satır başlarını sizinle paylaşmak istiyorum. Böylece ne demek istediğimi de daha iyi anlatabilirim.

Bülbül demiş ki; “Toçoğlu, 30 Mart`ta `Ulaşım Master Planı` sözünü verdi ama hala ortada bir şey yok. Millet okyanusları aşıyor, biz derede boğuluyoruz. Şehir trafiği bu hali taşıyamaz. Toçoğlu`dan bu konuda açıklama bekliyorum.”

Başka?

“Demiryolu yeraltına alınacaktı. Ne oldu, bir alternatifiniz yok. Bir temel atın, bir şey yapın yüreğimiz ferahlasın”

Devamı da var ancak şimdilik bunlar yeterli!

Bu açıklamaların beraberinde Adatavır’da yer alan özel bir haber gözüme ilişti.

Haberde MHP’li Bülbül’ün Ulaşım Master Planıyla ilgili ‘yok’, ‘bir türlü tamamlanamadı’, ‘nerede bu Master planı’ şeklindeki çıkışlarının tam tersi bir durumdan bahsediliyor ve ekleniyordu:

Meğerse Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Master Planı ihalesini 14 Kasım 2011 tarihinde yapmış.

Sözleşmesini 15 Şubat 2012 tarihinde imzalamış.

Planın 9 Ağustos 2013 tarihinde muayene kabulü yapılmış.

Ve son olarak da 21 Ekim 2013 tarih, 11/320 sayılı Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı ile meclisten geçmiş.

Yani yok denilen plan açıklamadan neredeyse 2 yıl önce hazırlanmış!

Yetmemiş gibi dönemin Büyükşehir Meclisi MHP Grup Başkanı Metin Ökten, Ulaşım Master Planının çok önemli bir çalışma olduğunu dile getirmiş ve “Emeği geçenleri gönülden tebrik ediyorum” demiş.

Diğer bir bomba da şu:

Bülbül, ‘hani treni yer altına alacaktınız, ne oldu o iş?’, ‘bizimle oynamayın, içimize su serpin’ mealli açıklamalarda bulundu demiştik.

Bu açıklamalar 11 Kasım’da basına yansımış. Yani Bülbül’ün basın toplantısından hemen sonra, aynı gün.

Bununla birlikte Büyükşehir basın servisinden ‘Hazırlıklar Tamam Ada Treni Yer Altına’ başlıklı bir haber geçilmiş. Tarih 26 Ekim!

Bu haberin devamı niteliğinde yine aynı kaynaktan ‘Ada Treni İçin Sondaj Çalışmaları Başladı’ başlıklı bir haber 30 Ekim’de servis edilmiş.

Yani trenin yer altına alınmasıyla ilgili ilk gelişme basın toplantısından 17 gün, sondaj çalışmalarının başladığı bilgisi ise 13 gün önce kamuoyuna yansımış.

Kırkikindi özlemi ve porsiyon ‘uykuluk’

Tüm bunlar yaşanırken MHP’li Bülbül fildişinden kulesinde kaçıncı uykusunun sarhoşluğunu yaşıyordu bilemiyorum.

Sakarya’nın en büyük 2. partisinin il başkanı şehre bu kadar kayıtsız, Sakarya’dan bu kadar bihaber nasıl olabilir?

Ulaşımın anayasası kabul edilen bir planın varlığından nasıl oldur da haberiniz olmaz!

Şehrin merakla beklediği ada trenini yer altına alacak projedeki son gelişmeleri nasıl olur da gözden kaçırırsınız!

Şaka mı yapıyorsunuz?

Sizin siyaset etme tarzınız bu mu? Şayet buysa bu tarz doğru mu? Etik mi? Ahlaki mi?

Sayın Bülbül, başta anlattığımız hikayede olduğu gibi artık şüpheye mahal vermeyen bir gerçeğimiz var, o da şu:

Ne bu şehrin yöneticileri size yaranabilir, ne de siz bu şehri tam olarak anlayabilirsiniz!

Haftadan haftaya açıklama yapmak için oturduğunuz koltukları dahi bir türlü ısıtamıyorsunuz!

Böyle devam ettikçe bırakın koltukları, partinize güvenen bir avuç insanın da heyecanını, coşkusunu soğutacaksınız.

Bu yüzden pek takip etmediğinizi gördüğüm için size 3 tavsiyede bulunacağım:

BİR: Kendinize ciddi bir ekip kurun. Şehri koklayan, anlık ve zamanında istihbarat paylaşımında bulunabilecek kurmay kadronuz olsun.

İKİ: ‘Yok her şey yolunda’ diyorsanız, bundan böyle ferahlamak için ‘Didi’ için, alternatif arayışlarınız için uykuluk değil, ‘fıstıklı kebap’ tercih edin!

ÜÇ: ‘Yok kardeşim Didi değil kımız, fıstıklı kebap değil uykuluk’ diyorsanız bari Minik Serçenin nasihatine kulak verin:

‘Bütün aşklarınızı da alıp gidin’

TWiTTER: @MAHİROGLU5454

MAİL: OMERMAHİROGLU5454@GMAİL.COM